GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

Sus Hakkında Genel Bilgiler

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
DOMUZ YETİŞTİRİCİLİĞİ
1. GİRİŞ
Bir ülkede hayvancılığın yapısını belirleyen en önemli faktörler o ülkenin coğrafi koşulları, tarımsal üretim düzeyi, inancı ve genel ekonomik düzeyidir. Düzenli bir yağış rejimine ve sulama olanaklarına sahip ülkelerde sığırcılık her zaman ön sırayı alırken, kara ikliminin egemen olduğu step karakterindeki yörelerde veya ülkelerde koyunculuk daha çok önem kazanabilmektedir. Beslenme alışkanlıkları ve dinsel sınırlamalar da hayvancılığın yapısını etkileyebilir. Orta doğu ülkelerinde koyun eti ile sütünün halk tarafından sevilmesi ve koyunculuğu desteklemesi, Müslüman ve Musevi ülkelerde dinsel inanışların domuz yetiştirmeyi sınırlaması bu konuda örnek gösterilebilir. Bu sınırlamalar ve kısıtlamalar ışığında dünyadaki ve bazı ülkelerdeki domuz populasyonu Tablo 1’de verilmiştir.
Domuz etinin dinimizce yenilmesi haram olmasına karşın, üretilip gayri Müslimlere satılmasına ilişkin herhangi bir yasaklama yoktur. Hatta bazı fıkıh kitaplarında Darül Harp diye adlandırılan Müslümanların yaşamadığı ülkelere satılmasına müsaade verilmiştir. Üretilmesi kolay olan ve yüksek miktarlarda et elde etme imkanı olan bu hayvanın ülkemize gelen turistlere yedirilmesi yada ihracatı mümkündür.
Tablo 1. Bazı ülkelerdeki yıllara göre domuz sayıları.

Ülkeler 1990 1995 2001
Çin 360.898.084 424.787.308 454.419.962
Avrupa Birliği (15 üyesi) 121.869.471 119.037.567 121.824.731
ABD 53.788.000 59.738.000 59.138.000
Almanya 34.177.504 24.698.120 25.766.824
Polonya 19.464.224 20.417.818 16.992.000
Fransa 12.275.500 14.593.000 14.635.000
İngiltere 7.450.000 7.627.000 5.845.000
Avusturya 3.772.724 3.729.000 3.426.951
Yunanistan 1.000.700 1.008.600 905.000
Türkiye 8.000 8.000 5.000
Dünya Toplamı 857.461.338 900.208.182 922.929.172
Domuzlar diğer evcil hayvanlardan farklı olarak, çok eski dönemlerden beri sadece et ve yağ üretimi için kullanılmışlardır. Eski Yunan ve Roma’da domuz yetiştiriciliği çok gelişmişti, çünkü domuz eti ziyafet ortamlarının vazgeçilmez bir parçasıydı. Besili domuzlar etlerinin lezzetini iyileştirmek için abartılı bir şekilde incir ve balla beslendiler, hatta büyük bir lezzet kabul edilen karaciğerlerini büyütmek için şarap bile verildi. Ortaçağda domuz yetiştirme çok yaygındı fakat yiyeceklerinin esasını meşe palamudu oluşturduğu için yaygın olarak ağaçlık alanlarda barındırıldılar. Dünyada yetiştirilen çiftlik hayvanlarından bir yılda elde edilen toplam hayvansal et üretiminin türlere göre 1970 –1998 yılları arasındaki değişimi Tablo 2’de verilmiştir. Tablodan anlaşılacağı gibi et üretimi 1970’li yıllarda sığır, domuz, tavuk, koyun, keçi şeklinde sıralanırken, 1998 yılında domuz, sığır, tavuk, koyun, keçi şeklinde değişmiştir.
Et ve yağ üretimi bakımından domuzların üstünlüğü aşağıdaki karakterlere bağlanabilir;
Erken ergenlik ve hızlı büyüme; dişi domuzlar 8-9 aylıkken çiftleştirilebilir ve ilk doğumunu 12-13 aylıkken yapar.
Diğer evcil hayvanlardakinden daha yüksek döl verimi; her yıl yaptığı 2 doğumda toplam yavru sayısı 20 civarındadır, bu yavruların 8 aylıkken kesime geldikleri düşünüldüğünde bu durum 2 tonluk bir ağırlık demektir.
Yüksek karkas randımanı,
Hızlı besiye gelme,
Her şeyi yiyebilen beslenme alışkanlığı; bu özelliğine dayanarak, ticari işletmelerde veya yiyecek artıklarının elde edilebildiği her yerde domuzlar besiye alınabilir.
Tablo 2. Dünyada üretilen et miktarlarının değişimi (milyon ton).

Et Üretimi 1970 1980 1990 1998
Sığır 38,35 45,49 52,95 53,70
Manda 1,23 1,54 2,19 2,96
Koyun 5,53 5,65 7,03 7,52
Keçi 1,29 1,71 2,66 3,68
Domuz 35,79 52,67 69,90 84,19
Deve 0,16 0,18 0,24 0,26
Tavuk 13,14 22,96 35,36 21,23
Toplam 100,34 136,39 179,10 216,20
Çiftlikte yetiştirilen domuzlar daha iyi sonuç verir, çünkü damızlık sürü ve genç domuzlar yeşil kaba yeme ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle gezinti alanları ve küçük çayırlar tercih edilir.
Domuz eti ve yağı, tüketicilere değişik şekillerde (taze et, sırt yağı, domuz yağı, konserve et, sosis, salam ve diğer domuz ürünleri) sunulan besleyici değerleri iyileştirilen önemli besin kaynaklarıdır. Polonya’da domuz eti, tüketilen tüm et ve yağların % 80 ini oluşturur. Bununla birlikte arterioskleroz artışının sebebi olduğu düşünülmektedir. Yağ ve yağlı domuz eti tüketimine karşı belirgin bir tereddüt görülmektedir.
Domuz eti, ucuz oluşunun yanında kalorisinin düşük olması ve proteince zengin olması nedeniyle kıymetli bir et olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca domuz etinden yapılmış olan sucuk ve köftelere o ülkelerin insanların alışık olması nedeniyle bugün dünyada en çok üretilen ve tüketilen ettir.
Tablo 3. Bazı etlerin 100 gramındaki besin maddesi içerikleri

Su g Protein g Yağ g Kül g Enerji kcal
Domuz Eti 75.1 22.8 1.2 1.0 105
Koyun Eti 76.0 21.5 1.5 1.0 120
Sığır Eti 75.0 22.3 1.8 1.2 116
Dana Eti 76.4 21.3 0.8 1.2 98
Tavuk Eti 75.0 22.8 0.9 1.2 105
Kasaplık domuz ve ürünleri, hem iç tüketim hem de dış ticaret malı olarak değerlendirilir. Polonya ve Danimarka Dünyadaki en büyük domuz eti ihracatçısıdır ve sadece birkaç ülke bu boyutlarda domuz yetiştirme işine girmiştir. Domuz derisi domuz yetiştiriciliğinin bir diğer değerli ürünüdür.
Dünyada domuz yetiştiriciliğinin bir amacı da deney hayvanı olarak kullanılmasıdır. Hızlı üreyen domuzlarda yapılan çalışmaların sonuçlarını insanların yararına kullanmak mümkündür. Yine insanlarda görülen birçok kanser çalışmaları domuzlarda yapılmakta yada insanlara nakledilebilecek dokuların üretiminde domuzları kullanma çalışmaları yapılmaktadır.
Son yıllarda laboratuar hayvanı olarak kullanmak amacıyla cüce domuz ırkı da geliştirilmiştir. Pet hayvancılığın yaygınlaştığı günümüzde minyatür domuz ırkları yetiştirilerek ülkemiz için bir döviz girdisi sağlanabilir.
İngiltere, Danimarka, Hollanda, İsveç ve Almanya domuz yetiştiriciliğinde oldukça yüksek standartlara ulaşmışlardır.
1.1. İngiltere Domuz Endüstrisi
İngiltere’deki damızlık dişi domuz sayısı 915 000 kadardır. Bu hayvanlar her yıl damızlık sürülerin doğal eksilmesini tamamlamak için 350 000 kadar damızlık, 13 milyon kadar da domuz eti için kasaplık domuz üretir. Bu kasaplık domuzlar yıllık domuz eti ihtiyacının % 98’ini, domuz pastırması ve jambon ihtiyacının sadece üçte birini karşılar. Kalan ihtiyaç, çoğunlukla Danimarka’dan karşılanır. Bu ithal pastırmanın payı son yıllarda artış eğilimi göstermektedir. Canlı domuz ve domuz ürünleri ihracatı toplam üretimle karşılaştırıldığında çok düşüktür. Her yıl kesilen 13 milyon hayvanın % 37’si pastırmalık, % 23’ü etlik, % 20’si parça etlik ve % 20’si büyük ağır domuz olarak sınıflandırılır.
Tablo 4. Değişik kasaplık domuz sınıflarının özellikleri.

Kesim ağ.
kg Kesim yaşı,
Hafta Randıman
% Kullanım alanı
Etlik 50-67.5 14-18 70 Domuz eti parçaları, küçük
Parça etlik 72-76.5 18-24 72-74 Domuz eti parçaları, büyük
Pastırmalık 81-94.5 22-30 75 Pastırma ve jambon
Ağır domuz 108-126 25-33 78-80 Kesilip alınmış yağ, pastırma, jambon, parça et, işlenmiş et ürünleri.
2. DOMUZUN KÖKENİ VE EVCİLTİLMESİ
Domuzgiller (Suidae) familyası üç alt familyaya ayrılır:
I. Nabelschweine, buraya Tajassuinae ve Dicotyles dahildir
II. Hirscheber, Babirussine
III. Suinae, domuz, bu familya dört sınıfa ayrılır:
1. Afrika fakoşeri (Placochoerus Africanus)
2. Avrupa orman domuzu (Hylochoerus)
3. Nehir domuzu veya hörgüçlü domuz (Potamochoerus),
4. Hakiki domuz (Sus), Bu da dört alt sınıfa ayrılır :
a) Eusus
b) Striatosus
c) Hakiki yaban domuzu (Sus scrofa ferus)
d) Akdeniz domuzu (Sus mediteraneus)
Yaban domuzu 90 cm yüksekliğe ve 150 cm vücut uzunluğuna ulaşabilir. Vahşi görünüşlü dişlerinin boyu 30 cm ye kadar uzayabilir. Yaban domuzu geceleyen omnivorlar grubundadır. Günümüzde Avrupa ve Asya’nın bir bölümünde dağlık alanlarda hala bulunmaktadır. Avrupa Yaban domuzunun yaklaşık M.Ö. 1500 yıllarında Kuzey Avrupa’da evciltildiğine inanılmakta ve bugün Avrupa’da yetiştirilen evcil domuzun buradan köken aldığı sanılmaktadır.
Domuzun evciltilmesi ile ilgili olarak başka kaynaklarda M.Ö. 5-6 bin yıllarında evciltildiğinden bahsedilmiş ve bugünkü evcil domuzların çeşitli merkezlerde evciltilen Sus scrofa (Avrupa yaban domuzu), Sus mediteranus (Akdeniz yabani domuzu), Sus vittatus (Asya yabani domuzu) adı verilen yabani domuzlardan kök aldığı belirtilmiştir. Sus scrofa Avrupa’nın bazı ormanlarında yaşamaktadır ve evcil domuzlarla melezlendiğinde fertil yavrular elde edilebilmektedir. Avrupa yaban domuzu ile karıştırılan Asya evcil domuzu (Sus indica) M.Ö. 3000 yıllarında Çin’de evciltilmiştir. Amerika ise domuzla, Columbus’ un 2. seyahatinde gemi ile İngiltere’nin Jamestown bölgesinden getirdiği 1609 adetlik sürü ile tanışmıştır. Günümüzdeki evcil domuzların çoğu Avrupa yaban domuzundan köken almış olup bunun da kökeninde Çin (Sus vittatus) ve Hindistan (Sus cristatus, Sus indicus) yaban domuzları vardır.
Domuz genel olarak kavgacı, gürültücü ve inatçı hayvan olarak bilinir. Yavruları oyunu severler. Yavruları doğduktan hemen sonra ayağa kalkar ve ananın meme ucuna ulaşmaya çalışır. Ateşten korkarlar, seyrek tüyleri nedeni ile ısı regülasyonunu sağlayamazlar ve ilk hafta ölümleri oldukça yüksektir.
3. EVCİL DOMUZUN TAKSONOMİDEKİ YERİ
Alem………. : Animals
Şube………. : Chordata
Grup………. : Vertebrates
Sınıf……….. : Mammals
Takım……… : Artiodactyla (Çift Tırnaklılar)
Alt Takım….. : Suiformes
Familya……. : Suidae Suidae (True pigs)
Cins……….. : Sus
Tür………… : Sus scrofa


4. DOMUZUN ÖZELLİKLERİ
4.1. Morfolojik özellikleri
Morfolojik özellikleri sindirim sistemi insanlardaki gibi monogastriktir. Basit yapıya sahip bu midenin fonksiyonu proteinleri parçalamaktır. Parçalanıp amino asitlere dönüştürülen proteinlerin emilimi ince bağırsaklarda gerçekleşir. Bağırsakların uzunluğu ırklara göre değişmekle birlikte 20-25 m olup vücut uzunluğuna oranı genelde 1:14’tür. İnce bağırsaklarda ayrıca yağ, nişasta, şeker ve bir miktar da su emilir. Geri kalan besin maddelerin emilimi kolonda gerçekleştirilir. Ayrıca kolon bakteriyel sindirimin de gerçekleştiği yerdir. Domuzda kolon, ruminantların rumenine benzer görev yapar fakat onun kadar etkin değildir. Arta kalan kısım feçes olarak adlandırılır.
Böbrekler kanın temizlenmesinde önemli bir filtre görevi görür. Atıkların % 60’ı feçes % 40’ı da idrarla yapılır. Bu sebepledir ki domuzlarda sıvı atıkların uzaklaştırılması, katı gübrenin uzaklaştırılması kadar önem taşır. Çiftlik sahipleri domuzu bir ucundan yemin girdiği diğer ucundan pisliğin çıktığı bir tüp olarak değerlendirirler.
4.2. Fizyolojik özellikleri ve ölçüleri
Domuz verimliliği: Çok yüksek ekonomik öneme sahip olan domuz verimliliğinin ölçüleri; bir doğumdaki yavru sayısı, yetiştirilen yavru sayısı, 21 veya 56. gün ağırlığı ve yıllık yavru sayısıdır. Canlı doğan yavru sayısı ve 21. gündeki yavruların toplam ağırlığının kombinasyonu, dişi domuzun verimliliğini en iyi şekilde ortaya koyar. 21. gün ağırlığı süt veriminin bir ölçüsü olarak kullanılır, çünkü genç domuzlar ilk 21 günde çok az ilave yem tüketirler, büyük ölçüde sütle beslenirler. Dişi verimlilik özelliklerinin kalıtım derecesi düşüktür. Bu özelliklerde en büyük ilerleme çevre şartlarındaki değişikliklerle elde edilebilir. Yüksek verimli domuzları elde tutarken düşük verimli olanları uzaklaştırmak ekonomik nedenlerle yapılan mantıklı bir uygulamadır ancak genetik değişikliklere neden olmaz. Ticari yetiştiriciler için dişi verimliliği veya anasal özellikleri üst sıralarda olan ırkları melezleme programlarına dahil etmek çok fazla önem taşımaktadır.
Büyüme oranı: Birçok domuz işletmesi için ekonomik olarak önemlidir ve seleksiyon programlarına girebilecek kadar büyük kalıtım derecesine (0,35) sahiptir. Büyüme oranı birçok şekilde ifade edilebilir, tipik olarak 100-105 kg’a ulaşmak için gerekli gün sayısı gibi bazı sabit değerlere çevrilebilir.
Yemden yararlanma: 1 kg canlı ağırlık kazancı için tüketilen yem olarak tanımlanabilen yemden yararlanma, domuzlarda 45 kg canlı ağırlık artışı için ihtiyaç duyulan yem miktarı olarak incelenir. Bu özelliğin ekonomik önemi vardır, çünkü ticari yetiştiriciler için toplam üretim harcamalarının % 60-70’ini yem oluşturur. Yemden yararlanma değerini elde etmek için besleme kayıtlarına ihtiyaç vardır. Bununla birlikte yemden yararlanma, yemleme kaydı tutulmadan, sırt yağı ve ağırlık artışı bakımından fertleri seçerek ve test ederek de geliştirilebilir. Yağsız domuzlar ve hızlı ağırlık artışı gösteren domuzlar yemlerden daha iyi yararlanmaya meyillidirler.
Karkas özellikleri: Jambon-yağsız et oranı, yağsız et oranı veya her ikisi kullanılarak ölçülür. Karkas kompozisyonunun bu ölçüleri güvenilir bir şekilde canlı domuzlarda metal cetvel ve/veya ultrason kullanarak alınan sırt yağı ölçüleri yardımıyla tespit edilebilir. Metal sonda ultrasonik makineler kadar doğru sonuç verir ve oldukça ucuzdur. İnceleyen kişiler canlı domuzdaki et-yağ kompozisyonundaki önemli farklılıkları büyük doğrulukla görsel olarak tespit edebilir.
Yapısal sağlamlık: Domuzlarda yapısal sağlamlık yetiştirme kapasitesidir. Kapalı büyütme ve yetiştirmenin zorluğuna karşı koyan kasaplık hayvanlar günümüzde domuz endüstrisinin vazgeçilmez ihtiyaçlarından birisidir. Yetiştiriciler genellikle sağlık bozukluğunun kapalı tutmanın bir sonucu olduğunu düşünürler ancak gerçekte kapalı yetiştirme sadece sağlık bozukluğunu farkına varılabilir hale getirir. Bazı damızlık yetiştiricileri kendi damızlık sürülerini kapalı yetiştirirler ve sağlıksız olanları sürüden uzaklaştırırlar. Ticari yetiştiricilerin çoğunluğu da benzer şekilde yavruları da kapalı yetiştirmektedir.
Son çalışmalar sağlıksızlığın orta derecede kalıtsal olduğunu bildirmektedir. Bununla birlikte seleksiyonla da ilerleme sağlanabilir. Eğer yetiştiriciler çok düz bacaklı, arka dizinde uygun olmayan gerginliği olan sağlıksız erkek domuzları, omzun duruşu, hatta parmağın şekli veya eğriliği, ön ayaklarda yastık ve bukağılığın duruşuna bakarak sürüden uzaklaştırmaya karar verirler. Sağlıklı olma veya sağlamlık görsel seleksiyonla geliştirilebilir.
Genellikle kalıtsal kusurlar ve anormalliklerin domuz populasyonlarında görülme sıklığı düşüktür. Bu kusurların var oldukları ve bazen yüksek yoğunlukta görülebilecekleri bilinmelidir. Belirli yapısal sağlıksızlık karakterleri kalıtsal kusurlar olarak vasıflandırılabilir.
Kriptorşizm (bir yada iki testisin karın boşluğunda kalması), karın ve kasık fıtığı, tersine dönmüş meme başları (meme başı dışarı çıkıntılı olması gerekirken içeri girmiştir), soluk, yumuşak ve sulu (SYS) karkas gibi özellikler en yaygın görülen genetik kusur ve anormallikler olarak kabul edilir. SYS durumu ve domuz stres sendromu son yıllarda kaslanmada yapılan aşırı seleksiyonun bir sonucu olarak görülmüştür. Önemli genetik anormalliklerin çoğunluğu basit bir çift resesif genle ortaya çıkar.
Yetiştiricilikte hedeflerin belirlenmesi gerekir ve bu hedeflere ulaşıldığında başarı elde edilebilir. Bu ise her yetiştiricilik kolunda farklı verimleri kapsar. Domuz yetiştiriciliğinde üretim standartları ve bunların ortalama ve yüksek verim değerleri aşağıdaki gibidir.
Tablo 5. Üretim standartları.

Damızlık Sürü Ortalama İyi
Bir doğumdaki yavru sayısı 10 11
Bir doğumdaki sütten kesilen sayısı 8.5 9.5
Bir yılda bir dişinin doğum sayısı ortalaması
3. haftada sütten kesilen 2.2 2.35
5. haftada sütten kesilen 2.0 2.15
6-7. haftada sütten kesilen 1.9 2.05
8. haftada sütten kesilen 1.8 1.9
Bir yılda bir dişiden sütten kesilen yavru sayısı ortalaması
3. haftada sütten kesilen 19 21
5. haftada sütten kesilen 18 20
6-7. haftada sütten kesilen 17 19
8. haftada sütten kesilen 15 17
8. haftada sütten kesilenlerin canlı ağırlığı 18.1 kg 20.4 kg
Her sütten kesilen için tüketilen yem 1.9 kg 1.6 kg
Sütten kesilenin her kg’ı için tüketilen yem 5.4 kg 4.0 kg

Besi Sürüsü Ortalama İyi
Ölüm oranı % 3 % 2
Yemden yararlanma
Etlik 3.4 3.1
Parça etlik 3.55 3.25
Pastırmalık 3.65 3.4
Ağır domuz 4.1 3.8


5. DOMUZLARDA YETİŞTİRME BİYOLOJİSİ
5.1. Erkeklerde üreme fizyolojisi
Genellikle erkeklerde cinsel olgunluğun başlama zamanı fertlere göre değişir. Erkeklerin çoğu 6 aylıkken kızgın dişilere tepki gösterirler. Ancak daha öncesinde de cinsel organlarda olgun spermatozoalar bulunabilir. Genç damızlık erkek kademeli olarak çiftleşmede kullanılmalıdır; 6-10 aylıkken haftada 1 defa, 10-18 aylıkken 15 günde 3 defa ve 18 aylıktan sonra yılda 100 defa kullanım tavsiye edilir. Eğer erkek yoğun olarak kullanılırsa (örneğin 1 hafta süreyle günde 1-2 defa) bu süreye eşdeğer bir dönem dinlendirilmelidir. Suni tohumlama kullanmayan ve damızlık ihtiyacını kendi içinden karşılayan damızlık sürülerde, her 15-25 dişi için bir erkek elde tutulmalıdır.
Domuzlarda ortalama 7 dakika olan çiftleşme süresi 25 dakikaya kadar çıkabilir ve bu süre içerisinde tirbuşon şeklindeki penis dişinin serviksi içinde takılı kalır. Boşalma birkaç dalga şeklinde gerçekleşir ve uterusa 300-500 ml kadar sperma boşaltılır. Sperma hacmi erkeğin kullanım sıklığına göre değişir. Ejekülat aşağıdaki sırayla salgılanan üç kısımdan oluşur;
a. Cowper bezlerinden salgılanan jelatinöz madde
b. Spermce zengin kısım
c. Spermce fakir kısım, jelatinöz madde ile birlikte saydam sıvıdan oluşur.
5.2. Östrus
Dişi domuzlar periyodik poliöstrik, laktasyonel anöstrik hayvanlardır. Yani hayvanların kızgınlık gösterebilmesi için laktasyonun sona ermiş olması gerekir. Bu süre evcil domuzlarda yaklaşık 21-28 gündür. Bu süre, yavruların annelerini emmesi ve uterusun kendini toplaması için biyolojik olarak gereklidir.
Bütün dişi domuzlar “sütten kesme sonrası kızgınlığı”nı gösterirler. Bu kızgınlıkların çoğunluğu fertildir yani dişi domuz bu dönemde çiftleştiğinde gebe kalabilir. Yavrular 3 haftalık olmadan önce sütten kesme gerçekleşirse, kızgınlık ortalama 10 gün kadar gecikebilir. Sütten kesme 4. haftadan sonra olduğunda kızgınlığın gecikmesi 3-5 gündür. Bazı loğusa dişi domuzlar doğumdan sonraki 2-3 gün içinde muhtemelen fertil bir kızgınlık gösterirler, diğerleri ise laktasyonun sonraki dönemlerinde kızgınlık gösterebilirler. Her iki durumda yüksek besleme düzeyinin kızgınlığı teşvik edebileceği tahmin edilmektedir.
Genç dişiler ilk kızgınlıklarını 6 aylık civarındayken gösterirler. İlk çiftleşme yaşı 160 gündür. Fakat ilk birkaç kızgınlıklarında gebe kaldıklarında az sayıda yavru doğurdukları için genel olarak 8 aylık yaşa yada 140 kg’a ulaşıncaya kadar beklenir.
Kızgınlık en fazla 5 gün genellikle 2-2.5 gün sürer ve yıl boyunca her 19-23 günde bir tekrarlar (ortalama 21 gün). Ancak genç dişilerin (düvelerin) kızgınlığı 1 gün kadar sürebilir. Çevre sıcaklığı ve ışıktaki değişikliklerin etkisi net değildir.
Üretim artışı sağlamanın temeli, kızgınlıkları tespit etmek, uygun zamanda çiftleştirmek yada tohumlamak, dolayısıyla yüksek döllenme oranı sağlamaktan geçer. Asıl sorun tam kızgınlığın tespit edilmesidir. Kızgınlığın gözlenebilen belirtileri çok kesin değildir. Kızgınlığı belirlemek için vazektomize edilmiş erkek domuzlar kullanılabilir. Erkek domuz yada erkek domuz kokusu kullanımı, diğer tespit metotlarıyla mümkün olandan 24 saat daha önce tam kızgınlığın belirlemesini sağlar ayrıca suni tohumlamada kullanmak amacıyla en uygun zamanda semen elde edilmesine imkan verir.
Kızgınlık döneminde;
• Dişi domuz erkek domuzu kabul eder ve sürekli yanında durur. Gruptan ayrılarak erkek domuzu arar.
• Diğer önemli bir belirti ise lordozis refleksidir. Kendiliğinden yada sağrısına dokunulduğunda dişi işeme pozisyonu alır ve kuyruğunu dikleştirir. Erkek domuz olmasa bile kalça üzerine basınç uygulandığında (sağrıya adam bindirme gibi) sakin ve hareketsiz bir şekilde durur.
• Vulva kızgınlıktan 2-3 gün önce derece derece kızarmaya başlar ve 2.5 günlük kızgınlık döneminin hemen başlangıcında en büyük boyutuna ulaşır. Vulva dudakları şişkin ve mukozası dışarı sarkmıştır.
• Diğer belirtiler ise; iştah azalır, huzursuz ve tedirgindir, çenesini sürekli yukarı diker ve dudaklarını yukarıya doğru açar.
Kızgınlığın başlangıcından 24-36 saat sonra yumurtalıklardan 12-18 yumurta bırakılır. Yumurtaların bırakılması, genellikle kızgınlığın son 1/3’ünde, 24 saatlik tam kızgınlık döneminin başlangıcında gerçekleşir. Bu kızgınlık periyodunun en fertil olduğu dönemdir ve suni tohumlama genellikle bu dönemde uygulanır. En iyi tohumlama zamanı kızgınlığın 12-24. saatleri arasıdır.
Normal çiftleşmede bırakılan yumurtaların çoğunluğu döllenir ve uterusa yerleşmeye başlar ancak genellikle % 40’a yakın bir embriyonik ölüm görülür. Yakın akrabalı yetiştirilmiş sürülerde bu oran daha yüksek olabilir, ancak melezlerde genellikle daha düşüktür. Kalanların % 5 kadarı tam olarak gelişir ancak ölü doğar, canlı doğan yavruların % 5 kadarı da sütten kesme öncesi dönemde ölür. Bir doğumdaki yavru sayısı 5. ve 7. doğumlara kadar hafif bir artış eğilimi gösterir, daha sonraki doğumlarda genellikle azalır. Birinci ve 6. doğumlar arasında ortalamanın üzerindeki artış 2 civarındadır.
5.3. Flaşing ve senkronizasyon
Flaşing : Dişi domuzlarda rasyonun enerji içeriğinin artırılması şeklinde uygulanan flaşing, kızgınlığın beklendiği tarihten 6 gün önce başlar çiftleşmeden sonra birkaç gün daha devam eder. Flaşing doğacak yavru sayısını arttırabilir.
Kızgınlık senkronizasyonu : Bir grup dişi domuzun aynı zamanda kızgınlık göstermesini ve dolayısıyla aynı zamanda doğum yapmasını sağlamayı amaçlayan bu teknik aşağıdaki faydaları sağlar;
1. “Hepsi içeri hepsi dışarı” sisteminin kullanılmasını kolaylaştırır. Hastalık kontrolünde faydalı olan bu sistemde domuzlar doğdukları yerde beslenir ve buradan kesime sevk edilir.
2. Kolay ve ucuz suni tohumlama uygulaması yapılabilir.
3. Çok yavrulu dişilerden az yavrulu dişilere yavru verilmesi kolaylaşır.
Senkronizasyonda aynı anda erkek katımı, besleme ve sürü halinde sütten kesimin etkisi büyüktür. Senkronizasyonu sağlamanın 2 temel yolu vardır.
Doğurma tarihleri farklı olsa bile dişi domuzların yavrularının yaşlarına bakmadan sütten kesilmesi, yaklaşık olarak aynı zamanda kızgınlık göstermelerine sebep olacaktır. Dişi domuzları doğumdan sonraki 3. haftada, birbirini takip eden 5-6 gün süresince yavrularından her gün 12 saat süreyle ayrı tutma şeklinde uygulanan sütten kesme tekniğiyle dişi domuzları kızgınlık göstermeye teşvik etmek mümkün olabilir. Sonra dişiler çiftleştirilir ve yavruların 4-5 hafta daha emmesine izin verilir.
Diğer yol ise hipofiz gonadotrophin hormonlarını baskılayan ilaçlar kullanılır ve dişiler 4-9 gün içerisinde fertil kızgınlık gösterirler. Bu yöntem çoğunlukla damızlık düvelerde uygulanır. Östrus senkronizasyonu laktasyon sırasında verilen rasyondaki enerji dengesi ile de sağlanabilir.
Döl verimi açısından erken sütten kesmenin avantajı, bir dişiden bir yılda elde edilebilecek yavru sayısının artmasıdır.
5.4. Çiftleştirme
Yetişkin dişi domuzlar sütten kesildikten sonra, düveler ise uygun yaş yada ağırlığa ulaştıklarında çiftleştirilir. İlk çiftleştirme sütten kesildikten 6 gün sonra olmalı, ilk çiftleşmede gebelik oranı % 90 ve bir kızgınlık başına çiftleştirme sayısı 2-3 olmalıdır. Optimum fertilite, kızgınlığın 18-42. saatlerindeki çiftleşmelerde gerçekleşir. Çünkü ovulasyon gerçekleştiğinde canlı spermin dişinin vücudunda bulunması gereklidir. Sağlıklı bir dişi ile fertil bir erkek birleştiğinde % 90-100 döllü yumurta elde edilirken, doğuma ulaşanların oranı ise % 80-90 civarındadır. Bir kızgınlıkta birden fazla erkekle çiftleştirme, yavrularda bir örnekliliği engeller ancak hem doğum oranını artırır hem de erkekten kaynaklanan infertilite kayıplarını da en aza indirir. Bu birleştirmeye “heterospermik eşleştirme” adı verilir. Eğer uterusa ulaşan döllü yumurta sayısı 5’ten az ise gebelik sürdürülemez.
Çiftleştirme uygulamalarında 3 farklı yöntem uygulanır; sürü çiftleştirmesi,elde çiftleştirme ve suni tohumlama uygulaması.
Sürü çiftleştirmesi : Erkek, bir grup dişiyle birliktedir ve kızgın dişilerle çiftleşmesi serbesttir. Bu şartlarda dişi 60 saate kadar süren kızgınlık döneminde 10 defaya kadar aşılabilir. Erkeklerin yetersiz sayıda ve infertil olması durumunda ekonomik kayıplar artar. Ayrıca bu sistemde erkekten yüksek verim alınamaz. Sürü uygulamasında az sayıda damızlık erkeğe ihtiyaç duyulur ve işçilik açısından uygulaması kolaydır.
Elde çiftleştirme : Erkekler ve dişiler ayrı ayrı barındırılır. Yetiştirici dişideki kızgınlık belirtilerini belirler ve genellikle erkeği dişinin yanına bırakır. Bu sistemde her dişi bir kızgınlık döneminde genellikle 2 kere çiftleşir. Hangi dişiyi hangi erkeğin döllediğini tespit etmek ve kayıt tutmak kolaydır. Erkek daha etkin kullanılır, ancak iş gücünde artış söz konusudur.
Suni tohumlama : Domuzlarda kullanımı artmaktadır. Semen suni vajina ve maket domuz kullanılarak yada eldivenli el ile penise masaj yapılarak erkeklerden toplanabilir. İlk önce elde edilen salgı boşalma öncesi salgılanan prepusiyal salgıdır ve yüksek bakteri içeriği nedeniyle atılır. Sonraki ejekülata suni tohumlamada kullanmak için işlemler uygulanır.
Suni tohumlama sadece tam olarak kızgın dişilere yapılmalıdır. Yaklaşık 12 saat arayla çift tohumlama tekniği savunulmaktadır. Yavru sayısı çiftleşme sayısıyla artış gösterir ama bir kızgınlıktaki çiftleştirme sayısı 3’ü geçmemelidir.
Suni tohumlama da ise semen motilite ve morfolojik açıdan spektrometrik olarak incelenir, 80 ml ve 3,5 milyon sperm olacak şekilde ayarlanır. Suni tohumlama uygulamasında en az diğer çiftleştirmelerdeki kadar yavru elde edilir. Heterospermi semen kullanılabilir. Bir diğer avantajı ise doğal eşleştirmelerde 10-20 dişi için bir erkek bulundurulurken suni tohumlamada bir erkekten 100-200 adet dişi etkin biçimde tohumlanabilir. Sürü sağlığı açısında da genital yollarla bulaşabilen hastalıkların önüne geçilmiş olur.
Tablo 6. Domuzlarda semen özellikleri ve sperm kalitesi

Haftalık semen alma sayısı 1-5
Miktar (ml.) 50-500*
Sperm sayısı, milyar/ejekülat 20-120
Sperm sayısı, milyar/hafta 80-200
Motilite sperm (%) 80
Normal sperm (%) 80
* Jelsiz sperma miktarı (Dehl ve ark 2002)
5.5. Gebelik
Gebelik 111-117 gün arasında değişirse de genellikle 114-115 gün (3 ay 3 hafta 3 gün) sürer. Doğal çiftleşmelerin % 70-80’i gebelik ve doğumla sonuçlanır. Suni tohumlama ise biraz daha düşük yani % 60-70 gebelik sağlar. Çiftleştirilen dişiler 21 gün sonra tekrar kızgınlık göstermiyorlarsa gebe olarak kabul edilir. Ayrıca karında şişkinlik ve gebeliğin son döneminde memelerin gelişimi ile de kesinleştirilebilir. Çiftleşmeden yaklaşık 30 gün sonra vajinal mukozadan alınan küçük bir parçanın mikroskobik incelenmesiyle gebelik testi yapılabilir ve % 95 doğruluğa sahiptir. Domuzlarda çiftleşmeden 6 hafta sonra rektal palpasyonla gebelik tespiti mümkündür. Ayrıca 3 aylık gebeliklerde yavrular dışarıdan elle hissedilebilir.
Son zamanlarda ultrasonografi yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer evcil hayvanlardakine benzer şekilde döllü yumurtanın 4 hücreli olarak uterusa ulaşması yaklaşık iki gün sürer. Ultrasonla 25. günden itibaren gebeliği ve yavru sayısını tespit etmek mümkündür. Sidik kesesi, pyometra ve ölü yavru olguları yanıltabilir.
Gebelik süresince beslemeye dikkat edilmelidir. Gebelikte aşırı beslemenin laktasyon süt verimini etkilemesi nedeniyle yeterli ve dengeli besleme uygulanmalıdır. Yavrunun iskelet gelişimi 30. günden itibaren belirginleşir. Eğer yavru 35. günden sonra ölür ise mumifiye olur, daha önce ölür ise emilir. Bu da sürü sağlığı açısından hastalıklara tanı koymada Veteriner Hekimlere yardımcı olur.
Gebeliğin mekanizması teknik olarak;
• Embriyolar intrauterin ortamda 9-12. günlerde her iki kornuya eşit olarak dağılırlar.
• Yine 12-16. günlerde blastodisk çok hızlı bir büyüme gösterir.
• Lüteotrofik etkiye sahip olan östrojen blastodiskten 12. günden itibaren salınmaya başlar.
• Östrojenin etkisiyle ekzokrin olarak salınan PGF2- corpora luteayı oluşturur. Bu da gebeliğin devamı için gereklidir.
• Eğer dört yada daha az yavru varsa, trofoblastların yetersizliğine bağlı olarak östrojen ve PGF –2 yetersizliği sonucu luteolizis gerçekleşir ve gebelik sonlanır.
• Eğer herhangi bir sebebe bağlı olarak kornulardan sadece birinde implantasyon olursa gebelik yine sonlanır.
• 15-17. günlerde mikrokotiledoner tarzda epiteliokoriedal bir plesanta oluşmaya başlar.
5.6. Doğum
Gebe domuzlar doğum yapmadan 5-6 saat önce dezenfekte edilmiş, kuru, temiz bir bölmeye alınır. Doğum bölmesi 10- 15 ºC sıcaklıkta ayrı bir bölme şeklinde hazırlanmalıdır. Doğum akşam civarında veya gece gerçekleşir ve genel olarak 4-5 saat (0,3-9,0 saat) sürer. Her yavru doğduktan sonra 15 dakikalık bir dinlenme periyodu vardır.
Tablo 7. Domuz yavrularının ihtiyaç duydukları çevre sıcaklıkları.

Ağırlık, kg Çevre sıcaklığı, ºC
4–5.5 kg 30
5.5-7.5 27
7.5-12.5 24
12.5-17.5 21
5.7. Laktasyon
Lohusalık dönemi normal olarak bir haftadır ancak uterusun normale dönmesi 21-28 gün sürer. Pek çok domuz ırkında sütten kesim dönemine kadar laktasyonel anöstrus görülür. Domuzlarda iyi bir seleksiyon ve bakım ile doğumdan 21 gün sonra sütten kesim ve 28 günde ilk tohumlama yapılabilir. Böylelikle hem iyi bir gebelik oranı elde edilirken hem de senkronizasyon sağlanmış olur. Sütten kesim yaz aylarına rastlarsa belli başlı iki sakınca doğurur. Bunlar fertilitenin azalması ve ilk kızgınlığa geliş süresinin uzamasıdır. Laktasyon süresince yem alımının kısıtlı olması kızgınlık siklusunda mevsimsel bir gecikmeye yol açar.


. DOMUZLARIN VERİM ÖZELLİKLERİ
6.1. Döl Verimi:
Başarılı bir domuz yetiştiriciliği, doğan çok sayıda yavrunun sütten kesim yaşına ulaştırılmasına bağlıdır. Bu nedenle domuzlarda doğan yavru sayısı kadar sütten kesilen yavru sayısı da önem taşımaktadır.
Doğan yavru sayısı 2-3 den başlar 20 ye kadar çıkabilir. İngiltere’de bir batında doğan ortalama yavru sayısı 10.5 dir. Bir batında 5-13 yavru veren domuzların ideal canlı yavru sayısı 11 olmalı ve bunların % 80’i sütten kesime ulaşmalıdır.
Prolifik bir tür olan domuzlarda yılda 2.2 doğum ve 20 adet yavru idealdir. Domuzların döl verimleri ile ilgili olarak temelde yılda 20-25 yavru ve 2.20 - 2.35 doğum dışındaki verimler pek arzu edilmez. Bir batındaki yavru sayısını artırmak mümkün olsa da bu arzu edilmez. Yavru sayısının çok olması doğum ağırlığının düşmesine ve doğum sonrası ölümlerin artmasına neden olur. Doğum ağırlığındaki bu farklılık kesim ağırlığına kadar giderek büyür ve ekonomik kayıplara yol açar. Doğum sayısının fazla olması da dişi damızlıkların çabuk yıpranmasına ve hayat boyu verimliliğin düşmesine neden olur.
Yılda bir yada iki doğum
Bir dişi domuzdan her yıl bir yada iki defa yavru alınması, iklim şartları, bina ve yem imkanlarına bağlı olarak karar verilmesi gereken önemli bir konudur. Şartlar uygun olduğunda yılda 2 doğum avantajlıdır.
Yılda iki doğumun avantajları;
1. Bina ve teçhizata bağlı sermayenin maksimum kullanımı söz konusudur.
2. Damızlık sürülerde daha belirgin ve hızlı gelişme sağlanabilir. Göze çarpan denenmiş dişi domuzları sürüde daha fazla tutma imkanı sağlayan bir sistemdir.
3. İşgücünü yıla iyi bir şekilde dağıtmak mümkündür.
4. Domuzlar yılın 2 farklı döneminde pazarlanırlar. Bu durum riskin dağıtılarak azaltılmasını sağlar.
5. İşletme gelirlerinin daha iyi dağılımı söz konusudur.
Yılda iki doğumun dezavantajları;
1. Bahar doğumunun erken (bazen kış sonu) dönemde olması gerekir. Kış mevsiminin zorlu şartlarında yavru kayıpları genellikle tek doğum sisteminden daha yüksektir.
2. Meraların hemen hemen yıl boyunca kullanıldığı güney bölgeleri haricinde, güz doğumlu domuzlar daha fazla konsantre yem ve yüksek fiyatlı ilave proteine ihtiyaç duyarlar. Yetersiz besleneme nedeniyle bunların çoğu baharda veya yaz başlangıcında doğanlardan daha düşük yemden yararlanma ve daha yavaş ağırlık artışı gösterirler.
Tecrübeli dişilerin yılda bir doğum yaptırmak için elde tutulması daha maliyetlidir. Bu nedenle tek doğumlu sistem başlıca veya tamamıyla yavrularıyla birlikte besiye alınan ve kesime sevk edilen genç dişilerkullanılır.
Yılda bir doğumun avantajları;
1. Yönetim problemleri daha azdır, yetiştirme takvimini uygulamak daha kolaydır.
2. Domuz barınağı ve teçhizata bağlanan sermaye daha azdır.
3. Daha az tahıl depolanması gerekir.
4. Doğum zamanındaki çevre şartları genellikle daha uygundur.
5. Ağır çalışma ve işgücüne daha az ihtiyaç duyulur.
Yılda bir doğumun dezavantajları;
1. Binalar ve teçhizat maksimum kapasiteyle kullanılamaz.
2. Damızlık sürüde elde edilebilen ilerlemenin hızını sınırlar. Dişiler genellikle sadece bir doğumdan sonra satılır, her yıl sadece bir doğumdaki yavrular kalır.
3. İşgücü ihtiyacı yıl içine dağılmaz, belirli bir dönemde yoğunlaşır.
4. Çiftlik geliri yıl içinde dağılmaz.
6.2. Et Verimi
Domuzların büyüme oranları: Genel olarak hayvanların büyümesi yaş ile canlı ağırlıkları arası ilişkileri tablo 8’da verilmiştir
Tablo 8. Domuzlarda büyüme dönemleri ve ağırlıkları.

Hayvanın durumu Yaş (hafta) Canlı Ağırlık(kg)
Sütten kesim 0-8 1.5-18
Buzağı 3-12 4.5-45
Büyüme 9-18 27-68
Yetişkin 18-30 68-105
Domuz besiciliğinde ya belli bir süre konulması yada hedef canlı ağırlık belirlenmesi tavsiye edilmektedir. Domuzlar için ideal besi başı ağırlığı 20 kg, günlük canlı ağırlık artışı ise 700-800 gramdır. Yaygın olarak domuz besiciliğinde 100-110 günlük besi programları uygulanır. Bu durumda 20 kg la başlanan bir beside 100 günlük besi sonunda 90-100 kg canlı ağırlıkta iken hayvanlar kesime gönderilebilir.
Domuz karkası temelde et, yağ ve kemikten oluşmuştur. Değerlendirilebilir karkasın içinde baş ve deri bulunur, akciğerler ve bağırsaklar bulunmaz. Bu kısımların canlı ağırlığa oranı % 25 tir. Diğer bir ifade ile 100 kg canlı ağırlığa sahip domuzda karkas 75 kg civarındadır. Yetmiş beş kg lık karkasta 4 kg baş ve14 kg deri+kemik bulunur. Bu duruma göre yenilebilir et+yağ miktarı 57 olan bu dokunun 17 kg’ı yağlı doku 40 kg’ı ise kırmızı et olarak karşımıza çıkar.
6.3. Besi performansını etkileyen faktörler
Besi domuzlarından daha yüksek günlük canlı ağırlık artışı ve/veya daha düşük yemden yararlanma elde edilmesi daha fazla karlılık demektir. Bir sürüde hem sürü içerisinde hem de fertler arasında bu iki performans özelliği bakımından farklılıklar olabilir.
Yaş : Domuzlarda günlük canlı ağırlık artışı doğumdan cinsel olgunluğa (6. ay) kadar artış görülür. Ergin ağırlığa ulaşıncaya kadar ise günlük canlı ağırlık artışı azalır. Domuzların çoğunda en yüksek günlük canlı ağırlık artışı 67-112 kg canlı ağırlık aralığında görülür. Daha yaşlı domuzlarda çoğunlukla karkasta yağ birikimi şekillenir. Bu eğilim pastırmalık domuzların son safhalarında bir ölçüye kadar yem kısıtlamasıyla kontrol edilebilir. Yağın oluşumu, ağırlığa ağırlık bakımından, diğer vücut unsurlarına göre daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar ve bu nedenle bir birim yem tüketimi daha az ağırlık artışı sağlar, dolayısıyla yağla birikimi ile sağlanan canlı ağırlık artışı pahalıdır. Bir hayvanın yağlılığının artması genellikle karkas randımanını arttırır (Tablo 4).
Cinsiyet : Erkek, dişi ve kastre erkekler karşılaştırıldığında, yemden yararlanma ve karkastaki et oranı bakımından erkek > dişi > kastre erkek olarak sıralayabiliriz. Günlük canlı ağırlık artışı bakımından ise bu sıralama erkek > dişi = kastre erkek şeklinde gösterilebilir. Yemi ete çevirme bakımından erkek domuzların en iyi olduğu görülmektedir. Maalesef erkeklerin karkasları kendilerine özgü bir lezzet nedeniyle tüketici tarafından arzulanmamaktadır. Belirgin olan bu nahoş tat cinsel olgunluk öncesi şekillenmeye başlar ve erkek cinsiyet hormonlarının parçalanma ürünlerinden köken alır.
Rasyonun bileşimi : Konsantre yemler yemden yararlanmayı iyileştirir.
Hastalık durumu : Sağlıklı hayvanlar aynı genetik yapıdaki geleneksel sürülerden daha iyi performans sergilerler.
Genetik yapı : Büyüme oranı ve yemden yararlanma özelliklerinde, yüksek kalıtım dereceleri nedeniyle (Tablo 14) seleksiyon uygulanabilir. Irk içindeki farklı domuz hatlarında oldukça farklı büyüme oranı ve yemden yararlanma potansiyeli bulunabilir.
Çevre şartları : Domuzlar nispeten düşük barınma alanında ve nispeten küçük gruplar halinde tutulduklarında daha iyi besiye gelirler. Çevre ısısı 10-21 °C arasında olmalıdır. Bu değerlerin altında ve üstünde ağırlık artışı ve yemden yararlanma ekonomikliğini kaybetmeye başlar.
6.4. Diğer verimleri
Et, yenilmesi dışında sanayide hammadde olarak kullanılır. Kedi ve köpek maması üretiminde sakatatları ve domuz içyağı, boya ve deri sanayinde post ve kılları kullanılır, gübresinden biyogaz elde edilebilir.
7. DOMUZ IRKLARI
Domuz ırkları ticari domuz üreticileri için genetik kaynak olarak kullanılır. ABD’deki birçok ticari domuz melezdir. Bu melezler, elde edildikleri saf domuz ırklarını sağlayan anaç sürülerden devamlılıkları sağlanarak varlıklarını devam ettirirler. Irklar, verim özellikleri ve melezleme kabiliyetleri bilgisi domuz üretiminin önemli bir parçasıdır.
Yetiştiriciler önceleri bir domuz ırkını diğerinden görsel fiziksel özellikleriyle ayırt ederlerdi. Domuzlar için ilk ayırt edilen özellikler, kıl rengi, kulakların dik yada sarkık oluşu ve özelliklerinin devamlılığıydı. Zaman içerisinde ABD’deki saf ve melez ırkların yaygınlaşması ırkların taşıdıkları özelliklerde önemli değişikliklere neden olmuştur. Bu değişikliklerin nedenleri; objektif verimlilik ölçüleri, domuzların yetiştiricilerin temayüllerine cevap verebilme kabiliyeti ve daha fazla verimlilik ve karlılık için uygulanan seleksiyondur.
Tablo 9. Bazı domuz ırklarının özellikleri ve ırk dışı bırakılma ölçütleri.

Irk Renk Kulak tipi Ergin ağ. Irk dışı bırakılma özellikleri Başlıca kusurlar
Duroc Jersey Kiraz kırmızısı Orta büyüklükte 2/3 veya 3/4 kadarı sarkık Erkek 410
Dişi 320 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Düz veya dik kulaklar. Vücutta siyah veya beyaz benekler. Bükülmeyen kulaklar, zayıf bukağılık. Ayaklar ve belde açık renk. Kürkte siyah veya beyaz kıllar. Kaba kıllar.
Spotted Poland China Siyah beyaz benekli (% 20-80 beyaz) Orta büyüklükte sarkık Erkek 410
Dişi 320 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Vücutta % 20 den az % 80 den fazla beyazlık, kahverengi veya kum rengi benekler. Yukarı dönük düz kulaklar. Bükülmeyen kulaklar, zayıf bukağılık. Kaba kıllılık, veya gerçek tipten her hangi bir sapma.
Hampshire Vücut siyah 15 cm beyaz kemerli ve ön bacaklar beyaz Orta büyüklükte düz Erkek 320
Dişi 270 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Eksik kemer, vücutta 2/3 den daha fazla beyazlık. Başta beyazlık, siyah ön ayaklar, butta beyazlık Gerçek tip veya kalitedeki eksiklik. 1/3 den daha fazla beyazlık. Arka ayaklarda her hangi bir beyazlık. Altçizgi üzerinde arkaya doğru beyazlık. Kemerde benekler. Siyah ve beyaz kılların karışması.
Poland China Siyah, tercihen 6 beyaz noktalı Orta büyüklükte 1/3 veya 2/3 kadarı sarkık Erkek 430
Dişi 340 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Bükülmeyen kulaklar, ince uzun baş, veya gerçek tipten her hangi bir sapma.
Chester White Beyaz Orta büyüklükte 1/3 veya 2/3 kadarı sarkık Erkek 360
Dişi 295 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Beyazlık haricindeki her hangi bir kıl rengi. Bükülmeyen kulaklar, zayıf bukağılık. Deride mavimsi benekler veya çiller. Kıvırcık veya dalgalı kıllar. Gerçek tipten her hangi bir sapma.
Berkshire Siyah, tercihen 6 beyaz noktalı Orta büyüklükte dik Erkek 340
Dişi 270 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Vücutta geniş ölçüde beyazlık. Kızıl kıllar. Çok kısa veya aşırı uzun burun, zayıf bukağılık, iyi tip veya kaliteden her hangi bir sapma.
Yorkshire Beyaz Orta büyüklükte dik Erkek 295
Dişi 270 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Siyah kıllar. Deri üzerinde çok belirgin siyah çiller. Kalın omuzlar veya yan tarafın uzunluk, derinlik ve düzlüğündeki eksiklik. Tip veya kalitedeki eksiklik
Tamworth Altın rengi veya kiraz kırmızısı Orta büyüklükte dik Erkek 320
Dişi 250 Sırtta ve yanlarda kıl dönmesi. Düşük veya kırık kulaklar. Kısa veya yukarı dönük burun. Belirgin beneklilik. Kıvırcık kürk. Kalın omuzlar, düşük göğüs çevresi, kırışık deri. Zayıf bacaklar.
Landrace : İri görünüşlü bir ırktır. Bir çok ırkın gelişmesinde, kendi karakteristik özelliklerini katarak katkıda bulunmuş temel bir ırktır. Bu özellikler; beyaz renkli ince tüylü bir deri, uzun burun, uzun düşük kulaklar. Uzun bir vücut, geniş ve düzgün bir karın, pürüzsüz ve fazla olmayan bir yağ tabakası. Dikkatli ve sistematik olarak geliştirilen bu ırk, domuz üreticileri ve tüketicileri tarafından aranan bir ırk olarak dikkati çekmektedir.
Yorkshire : İngiltere’nin Yorkshire bölgesinden köken alan bu ırk iki yüzyıldan beri dünyanın her yerinde yetiştirilmektedir. Irkta beyaz renk predominant durumda olmasına karşın nadiren siyah benekli hayvanlar da görülebilir. Tüm ırklar içinde en uzun beden uzunluğuna sahip olan ırktır. Kulaklar küçük ve dik, burun ise kısadır. Bu ırk çok sayıda yavru vermesi sebebiyle “Ana ırk” olarak adlandırılır.
Meishan : Çin’in vadi ve ovalarında yetiştirilen yerel bir ırktır. Yerel ismi “Taihu” dir, ismini Taihu gölünden almıştır. Çin’in genelde ılıman iklime sahip olan kıyı şeridi ve Basin nehri civarı ile kısmen ülkenin ortadoğu bölümlerinde yetiştirilir. Bu ırk yavaş büyüyen ve yağlı bir ırk olmasına karşın et kalitesi yüksektir. Meishan besleme ve yetiştirme kalitesi açısından iyi durumdadır. Bu ırkın yüzü ve derisi kırışıktır. Cidago yüksekliği 60 cm ye kadar yükselebilir. Pubertaya 2.5- 3 aylıkken ulaşır. Prolifik bir ırktır, genelde 3. doğumunda bir batında 19 yavru doğar ve bunların ortalama 12.9 u sütten kesim yaşına kadar yaşar. 240 günde 75 kg’a ulaşırlar.
Chester White : Bu ırk Pensilvanya’nın Chester bölgesinden köken almıştır. Oldukça sağlam yapılı, dayanıklı, beyaz bir ırktır. Kulakları loplu ve sarkıktır.
Duroc : Kuzeydoğudaki yaban domuzlarının aralarındaki birleştirmeler sonucu ortaya çıkmış, kırmızı bir ırk olarak dikkati çekmektedir. Genellikle kırmızı olmakla birlikte gölgeli (kahverengi) varyeteleri de mevcuttur. Kulakları sarkıktır. Çevreye uyumu çok iyi olan bu ırkın büyüme kabiliyeti de çok yüksektir. Domuz ırkları içinde en hızlı canlı ağırlık artışı Duroc’larda gözlenir.
Hampshire : Günümüzde de yetiştirilmeye devam eden en eski ve önemli Amerikan ırkıdır. Belinde bulunan beyaz renkli kemer görüntüsü ile tipiktir. Bu beyazlık ön ayak uçlarına kadar uzanır. Kulakları dik, derisi ince ve düzgündür. Bu ırk etkinlik ve yaygınlığını hala günümüzde de sürdürmeye devam etmektedir.
Poland China : Bu ırkın kökeninin Polonya mı? yoksa Çin mi? olduğu bilinmemektedir. Bu ırk ilk önce Ohio’da Polonyalı bir göçmen tarafından yetiştirilmeye başlanmıştır. Gerçekte bu ırkın ismi Big Chiana’dır. Ama memleketinin neresi olduğunu kimse kesin olarak bilmemektedir. Genellikle siyah renkli olmasına karşın benekli olanları da vardır.
Berkshire : İngiltere’nin Berkshire bölgesinin bir ırkıdır. Ayakta, yüzde ve kuyrukta siyah beyaz parçalı bir görüntüsü vardır. Beyaz ve siyahlıkların oranı çok farklı olabilir. Geniş beyaz bir yüz ve kısa küt bir buruna sahiptir. Orta büyüklükte simetrik ve dik kulakları vardır
Spots (Spotted swine ) : Kökeni Hindistan’dır. Siyah ve beyazın eşit olduğu beneklere sahiptir. Beyaz bir yüz ve düşük kulaklara sahiptir.
8. DOMUZ YETİŞTİRME
8.1. Saf Yetiştirme
Bu yetiştirme şeklinde yetiştirilecek olan domuz ırkının erkek ve dişisi elde tutulur. Yada saf ırkın dişisinin aynı ırkın sperması ile tohumlanması yoluyla yapılan yetiştirme şeklidir. Üretilen domuzların pazara sunulmasından ziyade melezlemelerde kullanılacak saf ırk hayvanların devam ettirilmesine yönelik bir yetiştirme şeklidir. Irkların uzun süre saflığını korumasında etkili olur. Fakat domuzlarda pek çok özelliğin kalım derecesi düşük olduğu için pek fazla bir genetik ilerleme sağlanamaz. Uzun süren seleksiyon çalışmalarıyla bazı karakterlerde iyileşme sağlanabilir.
8.2. Melezleme
Melezlemenin başarısı melez azmanlığına (heterozis) bağlıdır. Domuzlar da, melez azmanlığı, yaşama gücü ve büyüme, dişilerde yavru sayısı ve annelik kabiliyeti ile boğalarda yetiştirme performansı gibi özellikler için önemlidir.
Rotasyon melezlemesi: Bir yandan heterozisten yararlanmaya ve diğer yandan da melez dişilerin damızlık olarak kullanılmasına olanak veren iki melezleme tipi vardır ki bunlar bir bakıma kullanma melezlemesi sayılabilirler; Rotasyon melezlemesi, dışarıdan damızlık almak yerine melez dişilerin damızlık olarak kullanılması ve her generasyon da erkekleri değiştirerek gerçekleştirilir. Üçlü rotasyon melezlemesi kullanılacağı zaman erkeklerden üç ayrı ırk her generasyonda farklı farklı kullanılarak melez döller elde edilir. İkili rotasyon melezlemesine “criss-cros” adı verilir. Rotasyon melezlemesinde altı ırkın kullanılması çok daha avantajlıdır.
Tablo 10. Domuzlarda bazı verim özellikleri için heterozis yüzdeleri*.

Özellik 1.Çaprazlama
artışı, % Çoklu Çaprazlama
Artışı, %
Gebelik oranı 0,0 8,0
Canlı yavru doğum oranı 0,5 8,0
21 günlük yavru sayısı 9,0 23,0
Sütten kesilen yavru sayısı 10,0 24,0
21 günlük CA artışı 10,0 27,0
220 lb ulaşma günü 7,5 7,0
Yemden yararlanma 2,0 1,0
Karkas uzunluğu 0,3 0,5
Arka kısım yağ kalınlığı -2,0 -2,0
Kondisyon skoru 0,3 1,0
Bel kası alanı 1,0 2,0
* Bu tablodaki değerler saf ırka göre % ilerlemeyi göstermektedir
8.3. Damızlık dişilerin seçimi
Dişi domuz sürülerinin verimliliği ticari domuz eti üretiminin temelidir. Dişi domuz sürüsü aynı zamanda besi domuzlarının genetik kompozisyonunun yarısını oluşturur. En hızlı büyüyen, en yağsız olan, sağlıklı ve çok kardeşli doğumun üyesi dişi domuzlar damızlık olarak seçilmelidir. Doğuran ve yeniden çiftleştirilecek dişi domuzlar arasında fiziksel problemi olanlar, kötü huylular, çok fazla yada az sayıda yavru doğuranlar (sürü ortalamasından 2 yavru eksik) ve zayıf analık yapanlar sürüden uzaklaştırılmalıdır.
Sürüden uzaklaştırılanlar ve damızlık seçilen genç dişiler arasında bir denge kurulmalıdır. Sürüden çıkarılanların yerine koymak için yeterli sayıda iyi damızlık genç dişi olmalıdır. Damızlık genç dişi domuzların sürüye katılması, dişi domuz sürüsünde genetik değişiklik yapma fırsatını verir. Yetişkin dişi domuzlar genç dişilerden daha ağır ve daha fazla sayıda yavru verirler. Bu nedenle sürüye katılan genç damızlık dişiler sürünün verim düzeyini düşürürler. Bu verim farklılığı ile başarılı doğum performansı arasındaki zayıf ilişki nedeniyle, sürüden yüksek verim elde etmek için dişi domuzların performansına bakarak yapılan sürüden çıkarma düşük oranlarda tutulmalıdır. Bir diğer ifadeyle dişilerin yaşını da dikkate alarak ayıklama yapılmalıdır. Yetişkin dişilerin genç dişilerden daha yüksek verimlilik oranı, sürüye genç dişiler kazandırarak yapılan genetik değişiklikle dengelenmelidir. Sürüye her doğumda % 20-25 lik genç dişi damızlık katılması önerilir.
Gençlerle yaşlı dişilerin karşılaştırıldığı kontrollü çalışmalar ve pratik gözlemler gençlerin bir batında daha az yavru doğurduklarını, yavrularının biraz daha az ağırlıkta ve daha yavaş canlı ağırlık kazanmaya meyilli olduklarını göstermiştir. Bu dezavantajlarına rağmen düveler özellikle ticari etçi domuz üreticileri için belirli avantajlara sahiptir. Döl verimleri artarken değerlerinin artması ve büyümeye devam etmeleri en önemli üstünlükleridir. Her ne kadar aşırı ağır genç domuzlar kastre erkeklerden daha az pazarda bulunurlarsa da genel olarak et fiyatları uygun olduğunda iyi kar bırakırlar. Bazı ticari yetiştiricilerin görüşüne göre, küçük düveler yaşlı ve ağır dişi domuzlardan daha az domuz yavrusu ezerler.
Hiçbir zaman damızlık domuz yetiştiriciliğinde sadece genç dişi domuzların kullanılması tavsiye edilmez. Fazla sayıda sütten kesme ağırlığı yüksek yavrular doğuran, iyi analık yapan, iyi özelliklere sahip döller veren, denenmiş dişi domuzlar fertil oldukları sürece sürüde kalmalıdırlar.
“Genç dişi seçimi / yetişkin dişilerin sürüden çıkarılması” düşüncesi, bir yandan bir doğumdaki yavru sayısı ile anasal performans arasında, diğer yandan büyüme oranı ile düşük sırt yağı kalınlığı arasında büyük genetik antagonizmin olmadığı varsayımlarına dayanır. Çok etli genç bir dişinin iyi bir yetişkin dişi domuz olmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte bunun aksine hızlı büyüyen düşük sırt yağlı genç dişi domuzları seçmenin yetişkin dişi domuzların performansını etkilediği görülmemiştir. Genç dişi domuzların yaş ve ağırlığa göre seleksiyon rehberi Tablo 11 de verilmiştir.
Tablo 11. Genç damızlık dişi domuz seçim takvimi.

Ne zaman Ne yapılacak
Doğum Bir doğumda fazla sayıda yavru doğan gruplardaki genç dişileri belirleyin. Belirlenen damızlık dişilerin kardeş gruplarında fıtık, kriptorşit ve diğer anormallikler olan bütün genç dişileri eleyin.
Doğum tarihlerini, kardeş sayısını ve kimliğini kaydedin.
Fazla sayıda yavru doğuranlardan erkek yavruları az sayıda yavrusu olan dişi domuzlara vererek yavru sayılarını eşitleyin.
Doğum sırasında dişi domuzun davranışları hakkında notlar alın. Mizacını, doğum süresini, uygulanan ilaçları (oksitosin gibi), memelerin durumunu ve yüksek ateşi kontrol edin.
3-5. hafta Yavruları sütten kes. Maksimum büyüme ve gelişme için dengelenmiş ve iyi takviye edilmiş rasyonlarla besleyin.
Doğumda belirlenen dişileri dikkatlice gözden geçirerek eleyin ve iyi yerleşmiş meme başı sayısı 12’den az olanları damızlık dışı bırakın. Mümkünse aynı zamanda damızlık ihtiyacı kadar dişiyi 2-3 kere seçin ve belirleyin.
80-90 kg Müstakbel damızlık dişileri tart ve sırt yağını sondalayın. Sağlığını değerlendirin. Sağlıklı olan, çok kardeşli, en hızlı büyüyen, yağsız damızlık dişileri seçin. Yetiştirme için ihtiyaç duyulandan % 25-30 daha fazla dişiyi damızlık olarak elde tutun.
Seçilen dişileri satılacak pazarlık domuzlardan ayırın ve sınırlı beslemeye başlayın. Genç dişilerle erkekleri aralarında parmaklıklar olacak ve birbirlerini görebilecekleri şekilde barındırın.
Cinsel olgunluk gösteren dişileri gözleyin. Son seleksiyon öncesinde birkaç kızgınlık göstermiş olan genç dişilere öncelik verin.
Üreme dönemi Çiftleşme (üreme) mevsimi başladığında son sürüden çıkarmaları yapın, sürüde gebe kalmayanları dengelemek için yeterli sayıda fazladan genç dişi bulundurun.
Bütün genç damızlıkların ve yetişkin dişilerin kulak numaralarının takıldığından veya kimliğinin belirlendiğinden emin olun.
8.4. Damızlık erkeklerin seçimi
Erkeklerin seleksiyonu bir domuz sürüsünde genetik değişiklik oluşturmada çok önemlidir. Birkaç nesil sonra sürünün genetik kompozisyonunun % 80-90’ı seçilen erkek damızlıktan kaynaklanacaktır. Erkeğin bu katkısı dişi seleksiyonunun önemini azaltmaz. Erkek domuzların anaları yüksek verimli olmalıdır. Damızlık genç dişilerin verimliliği erkek domuzlar tarafından aktarılan dişi domuz verimliliğinin seviyesine bağlıdır.
Performans kayıtlarının incelenmesi isabetli bir damızlık erkek seçimi için gereklidir. Kullanılan bazı kayıtların ekonomik önemi Tablo 12 de gösterilmiştir. A erkeğinin B erkeği ile karşılaştırmasına bağlı olarak, eğer A erkeğinden 700 yavru elde edildiyse yetiştiriciye 903 $ (700 X 1.29) fazladan gelir getirmiştir. Sürüde damızlık olarak bırakılan dişilerin üstünlüğü A erkeğinin değerini de artıracaktır. Bu karşılaştırma genetik olarak üstün olan erkeklerin değerini ve onlar için yapılan fazla ödemenin haklılığını göstermektedir.
Tablo 12. Damızlık erkeklerin (105 kg) verim kayıtlarının ekonomik önemi.

Günlük ağ.artışı, kg/gün Yemden
Yararlanma, kg yem/ağ. Düzeltilmiş
sırt yağı, cm
Kalıtım derecesi, h2 0,30 0,40 0,50
Ekonomik değer, $ 8,81 12,00 1,38
Kayıtlar
Erkek A 1,02 2,53 2,26
Grup ortalaması 0,94 2,71 2,54
Erkek B 0,84 2,89 2,82
A nın B ye üstünlüğü +0,18 -0,36 -0,56
Erkek A nın Erkek B den değer üstünlüğü hesabı

Özellik Üstünlük Kalıtım derecesi Genetik etki Ekonomik değer İlave değer, $
Günlük ağ.artışı, 0,18 X 0,30 X 0,50 X 8,81 = 0,24
Yemden yararlanma 0,36 X 0,40 X 0,50 X 12,00 = 0,86
Düzeltilmiş sırt yağı 0,56 X 0,50 X 0,50 X 1,38 = 0,19
TOPLAM 1,29
Kaynak : Pork Industry Handbook, PIH-9, Boar Selection Guidelines for Commercial Producers.
Damızlık erkekler, ister çiftliklerden isterse test merkezlerinden seçilerek gelsin, test grubunun üst % 50 sinden seçilmelidir. Tablo 13 de verilen damızlık erkek seleksiyon standartları müstakbel sürü babası olarak ciddi şekilde düşünülmesini sağlayacaktır.
Tablo 13. Damızlık erkekler için kabul edilen seleksiyon standartları.

Özellik Standart
Yavru sayısı Çiftleştiği dişilerden bir batında 10 yada daha fazla doğan yavru ve 8 yada daha fazla yaşayan yavru alınması
Karın altı 12 yada daha fazla tam olarak gelişmiş ve iyi yerleşmiş meme başı olması
Ayaklar ve bacaklar Ön ve arka bacaklarda geniş duruş, ön ve arka ayaklar serbest ve hareketli, tırnaklar dolgun ve eşit büyüklükte olmalı
105 kg’a ulaşma yaşı 155 gün yada daha az olmalı
yemden yararlanma,
27 kg’dan 105 kg’a 2.75 kg yem ile 1 kg canlı ağırlık artışı sağlamalı
Günlük ağırlık artışı
27 kg’dan 105 kg’a Günde 0.9 kg yada daha fazla canlı ağırlık artışı göstermeli
Sırt yağı sondajı
105 kg’a düzeltilmiş 2.54 cm yada daha az olmalı
8.5. Performans kayıtlarının etkili kullanımı
Yetiştirici kendi sürüsünden damızlık olarak ayıracağı genç domuzları belirlerken, verim performansı açısından büyük önem taşıyan günlük ağırlık artışı, yemden yararlanma ve sırt yağı kalınlığı özelliklerini dikkate alması gerekmektedir. Bu özellikler yönünden ferde ait bir indeks değeri sürü kayıtları kullanılarak aşağıdaki formül yardımıyla hesaplanabilir. Bu sayede ele alınan bu 3 özellik bakımından adayları karşılaştırmak daha objektif olacaktır.
İndeks = 100 + 132 x (Ferdin günlük canlı ağırlık artışı ortalaması – Sürü günlük canlı ağırlık artışı ortalaması) – 75 x (Ferdin yemden yararlanma değeri – Sürü yemden yararlanma değeri) – 28 x (Ferdin sırt yağı kalınlığı – Sürü sırt yağı kalınlığı)
Tablo 12 deki A ve B erkeklerinin indeks değerleri hesaplandığında;
A = 100 + 132 x (1,03 – 0,94) – 75 x (2,53 – 2,71) – 28 x (2,26 – 2,54) = 132,2 ve
B = 100 + 132 x (0,84 – 0,94) – 75 x (2,89 – 2,71) – 28 x (2,82 – 2,54) = 66,8
bulunur. Erkeklerin ortalama indeks değeri 100 dür ve A erkeği 33,2 puan daha yüksek damızlık değere sahiptir. Damızlık olarak seçilecek erkeğin puanı en az 120 veya üzerinde olmalıdır. Erkeğin puanı 80 veya altında ise sürüden çıkarılması tavsiye edilir.
8.6. Seleksiyonla sürü ıslahı
Her hangi bir seleksiyon yöntemi uygulamadan önce geliştirilmesi düşünülen karakterlerin kalıtım derecelerinin bilinmesi önemlidir (Tablo 14).
Tablo 14. Büyük beyaz domuz ırkında bazı karakterler için yaklaşık kalıtım dereceleri.

Karakter Kalıtım derecesi
Vücut uzunluğu 0.70
Sırt yağı kalınlığı 0.70
Yemden yararlanma 0.50
Günlük canlı ağırlık artışı 0.40
Hastalıklara direnç 0.20
Sütten kesme ağırlığı 0.15
Bir doğumdaki yavru sayısı 0.10
Nispeten yüksek kalıtım derecesine sahip olan bir karakter oldukça hızlı iyileştirilebilir ve gelişmeler birkaç nesilde görülebilir. Düşük kalıtım derecesine sahip olan karakterlerde ilerleme sağlamak zordur ve birçok nesilde ancak küçük bir ilerleme beklenebilir. Bu tür karakterleri çevreyi değiştirerek veya melez azmanlığı etkisini deneyerek geliştirmeye çalışmak daha gerçekçi olabilir. Genel bir kural olarak aynı zamanda daha az karakter selekte edildiğinde ilerleme daha hızlı olacaktır.
Bazı karakterler kalıtım dereceleriyle birbirine bağlıdır. Mesela günlük canlı ağırlık artışı genetik olarak yemden yararlanma ile ilişkili olabilir ve böylece nispeten kolay ölçülen günlük canlı ağırlık artışı için yapılan seleksiyon yemden yararlanma özelliğinde otomatik olarak gelişme sağlayacaktır. Benzer şekilde sırt yağı kalınlığı toplam yağ miktarıyla ilişkilidir ve ultrason veya iğne cetvel kullanarak sırt yağı ince damızlıkların damızlık olarak kullanılması, yüksek et/yağ oranına sahip domuz hatlarının gelişmesini sağlayacaktır.

12. DOMUZ BESLEME
Omnivor olmaları nedeniyle sadece ticari yem maddeleri ile değil yemekhane artıkları, gıda fabrikası artıkları gibi artık maddelerle de besleme yapmak mümkündür.
Enerji ihtiyacının belirlenmesinde canlı ağırlık, çevre sıcaklığı ile gebelik, laktasyon vb durumları dikkate alınır. Bu söylediklerimizi bir örnek ile açıklayacak olursak 50 kg bir domuz için yaşama payı ME = 110 kcal x 500.75 kg = 2,068 kcal ME/gün olarak bulunur.
Domuzlar çevre sıcaklığı kritik sıcaklıktan düşük bir yerde tutuluyorlar ise elde edilen değer 3,5 ile çarpılır, ME = 2,068 x 3.5 = 7,238 kcal ME/gün’e yükselir. Besleme ile ilgili diğer faktörlere göre ME ihtiyacının değişimi şöyle vurgulanabilir.
Canlı ağırlık: 10 kg– 2,000 kcal/gün, 100 kg – 10,000 kcal/gün
Hayvanın durumu: Gebe – 6,000 kcal/gün, laktasyonda – 18,000 kcal/gün
Çevre sıcaklığı: 15 °C - 6,000 kcal/gün, 4 °C - 6,750 kcal/gün
Besleme ile ilgili diğer temel kriterleri de şöyle sıralamak mümkündür.
Su: 10-30 litre gün / 50 kg CA (minimum). Günlük su ihtiyaçları aşağıdaki gibidir;

Damızlık erkekler ve gebe dişiler…. 9.0 lt
Emziren dişiler…...…...…...…...…... 22 lt
Emen yavrular (3 haftalık) …...…..... 4.5 lt (bir yavru grubu için)
10 haftalık domuzlar…...…...…...…. 4.5 lt
Pastırmalık domuzlar…...…...…...... 4.5-9.0 lt
Ağır domuzlar…...…...…...…........... 4.5-9.0 lt
Tane yem: Toplam rasyonun %75 - 90’ı tane yemden oluşmalı
Protein: % 16-18 yavru büyütme (50 kg altı), % 14-15 büyütme, % 12-14 büyütme II (75-80 kg üzeri)
Vitamin / Mineral: Genel bir karışım domuzların ihtiyacını görmekle birlikte temelde A, D, E, K, B-serisi ve diğer vitaminler ile demir, kalsiyum, fosfor ve diğer minerallerin rasyonda bulunması gereklidir.
Tuz: rasyonda % 0.25 tuz bulunmalı (% 2 nin üzeri toksiktir)
Yağ: Toplam rasyonda en fazla % 10 bulunabilir.

13. YETİŞTİRİCİLİKTEKİ TEMEL UYGULAMALAR
Domuzlar mümkün olduğu kadar istediklerimizi yapması için kandırılmalıdır. Dikkatsizce güç kullanılırsa alarma geçerler ve bir kere alarma geçtiklerinde hemen inatçı, gürültücü ve tehlikeli olurlar.
Domuzlar meraklı yaratıklardır ve bazen bu özellikleri, bir geçitten geçirirken veya bir toplama alanına sokarken kullanılabilir. Domuzların inceleme davranışları, kalçalarına veya yüzünün her iki tarafına uzun, düz ve esnek bir değnekle hafifçe vurularak yönlendirilebilir. 90 x 120 cm boyutlarındaki tahta perdelerle kapı veya geçitler kapatılabilir veya bölme içindeki dar alanda domuzlar sıkıştırılabilir. İdeal olarak, domuzların geçmek zorunda kaldıkları geçitler ve koridorların yanları sağlam olmalıdır. Bütün kapıların alttan ve üstten sürgüleri olmalı, çıkarılıp takılabilir çengellerle asılı olmalıdır. Çünkü domuzlar burunlarını kapının altına sokarak kaldırabilir ve menteşelerinden çıkarabilirler.
Bazı büyük işletmelerde özel zaptetme ve tartım alanları bulunur, bazılarında hayvanları nakliye araçlarına yüklemek için sağlam kenarlı kalıcı rampalar da vardır.
Doğal olarak kapalı bir alanda arkadaşlarıyla sıkışık bir şekilde sürü oluşturan domuzlar nispeten sakindirler, bölme arkadaşlarından ayrılınca çıldırırlar.
Küçük domuzlar elde veya kolda tutulabilirler. Orta boydaki hayvanlar bazen bacak arasında omuzlarından sıkarak ve kulaklarından tutarak zapt edilebilir. Büyük boy domuzlar ise üst çeneden köpek dişlerinin arkasından düğümlenerek kontrol edilmelidir. Bütün tutma şekillerinde domuzlar oldukça gürültücüdür ve yardımcıların domuzlara dokunmadan önce uygun bir şekilde eğitilmeleri önemlidir. İyi düzenlenmiş yükleme birimleri hem domuzları hem de yükleyicileri birçok sıkıntıdan kurtarabilir.
13.1. Diş kesimi
Bazı yetiştiriciler analarının meme başlarını yaralayabilecekleri gerekçesiyle yavruların kesici dişlerini doğumdan hemen sonra keserler. Bu amaçla özel diş kesme makasları kullanılır. Bazen genç domuzların dişetleri zarar görür ve lokal enfeksiyonlar şekillenebilir. Bu nedenle diş kesme işlemi, dişi domuzun meme başlarının zarar gördüğü açıkça anlaşılınca da uygulanabilir. Bütün domuz yavrularının kesici dişlerini rutin olarak kesmeyi tavsiye etmek belki de gereksizdir.
13.2. Kuyruk Kesme
Bu işlem genelde 3 günlük iken gerçekleştirilir. Kuyruğun vücuda yakın alt 2-3 cm’lik kısmından diş kesme makası, normal makas yada köpek kuyruk kesme makasları kullanılarak yapılabilir.
13.3. Kastrasyon
Genellikle 2-3 haftalık yaşta uygulanır. Daha erken yapılırsa yavrularda daha az stres oluşturur, daha geç yapıldığında teknik olarak operatör için daha kolay bir uygulamadır. Dişi domuz, yavrularının sesini duyamayacağı şekilde uzaklaştırılmalıdır. İshal veya hastalık belirtisi gösteren yavrular sorun ortadan kalkıncaya kadar kastre edilmemelidir. Çoğunlukla scrotumun açılarak testislerin çıkarıldığı açık metot kullanılır, bu yöntem daha az acılı fakat bakımı zor bir yöntemdir. Diğer yöntemde ise uygulama pek insancıl gözükmese de uygulama sonrası hayvanın bakımı kolaydır. Her iki yöntemde de işlem sonrası hayvan temiz, sakin bir bölmeye konulur.
13.4. Enjeksiyon
Besi domuzları sürü halinde birlikte bulunurlar ve sık sık enjeksiyon yapma ihtiyacı doğabilir. Boynun yan tarafından yapılan enjeksiyon kolay uygulanır ve her hangi bir sıkıntıyla karşılaşılmaz. Ancak derialtı uygulamalar için hayvanların yatırılması gerekir ve en uygun enjeksiyon yeri meme başlarının önündeki medial çizgidir. Dişi domuzlar genellikle karın altındaki meme çizgisi boyunca kaşıyarak uzanmaya ikna edilebilirler. Yalnız intramuskuler enjeksiyonda domuzun diğerlerinden ayrılarak uygun bir şekilde zapt edilmesi gerekir. Çırpınan bir domuza enjeksiyon yaparken iğne kırılabilir. Kırık uç içeride kalır, doku hasarına neden olarak karkasın değerini düşürür.
13.5. Kimlik tespiti
En etkili yol bireysel numaralamadır. Numaralama için birçok farklı yöntem kullanılır. Domuz yavruları ilk doğduklarında tetavir ile kulak numarası verilir. Bu geçici bir numaralamadır 8 veya 10. haftada tekrarlanır. Bu işlem yapılırken aynı zamanda plastik kulak küpeleri de takılır. Bu işlemlerden sonra ayırt etmek için plastik numaralar kullanılır, şüpheli durumlarda tetavir incelenir.
Bir diğer numaralama yöntemi de kulakların çentiklenmesidir. Bu numaralama usulü koyunculukta uygulandığı gibi domuz yetiştiriciliğinde de uygulanmaktadır. Bu sistemde her bir kulaktaki ve kulağın bölümlerindeki çentikler bir rakamı ifade edeceğinden bu yolla hayvanları ayırt etmek mümkün olmaktadır. Son zamanlarda artık manyetik kolye yada kulağa yerleştirilen çipler sayesinde de hayvanları ayırt etmek mümkün olmaktadır.

14. ÖNEMLİ BAZI DOMUZ HASTALIKLARI• Domuz dizanterisi
• Enterik kolibasillozis
• Salmonella
• Proliferative ileitis
• Eksudatif epidermitis
• Domuz çiçeği
• Parakeratozis
• Selenyum ve vitamin E noksanlığı
• Atrofik rinitis
• Mikoplazma pnömoni
• Plöropnömoni
• Domuz influenzası
• Tüberküloz
• Erisipelas
• Domuz kolerası
• Glasser hastalığı
• Yalancı kuduz
• Teşen hastalığı
• Leptospiroz
• Domuz veziküler hastalığı
• Domuzların veziküler egzanteması
• Şap
• Veziküler Stomatitis
• Domuz Stres Sendromu
• Trişinella
• Mide kıl kurdu
• Askarit
• Makrakantorikus
• Stefanurus de
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=10ae82827279560d7999783bd394c6d2&topic=87.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com