Konu: Sığırların Respiratory Syncytial Virus Enfeksiyonu

[eXcaLibuN]

Sığırların Respiratory Syncytial Virus Enfeksiyonu
(RSV)
ETİYOLOJİ
   RSV, Paramyxoviridae familyasının Pneumovirus grubunda yer alan,
   Zarlı,  RNA virusudur.
   Bu grupta insan respiratory syncytial virusu (HRSV), koyun respiratory syncytial virusu (ORSV), keçi respiratory syncytial virusu (CRSV), sığır respiratory syncytial virusu (BRSV) ve farelerin pneumovirusları yeralır.

   Virion yüzeyinde yerleşmiş peplomerlere sahiptir. Ancak, Paramyxoviridae familyasının diğer üyelerinden farklı olarak hemaglütinin ve nöyraminidaz aktivitelerine sahip değildir.
   RSV oldukça labil bir virustur. Ortam asiditesi,  ısı, dondurma çözme işlemine çok duyarlıdır. Bu nedenle toplanan örnekler hızla laboratuvara gönderilmelidir.

   BRSV geniş bir konak hücre spektrumuna sahiptir. Sığır ve koyun orijinli tüm hücre tiplerinde çoğalmasının yanısıra domuz, hamster ve insan embriyonik hücre kültürlerinde de çoğalmaktadır.
   İnsan, şempanze, şinşilla, kobay, fare, sığır, koyun, keçi RSV enfeksiyonunun spektrumundadır. Serolojik olarak köpeklerde de RSV antikorları saptanmıştır 
EPİZOOTİOLOJİ


   RSV’nin mevsimle ilişkisi tespit edilmiş olup, en yoğun tespit edildiği dönem Ekim-Haziran ayları arasındadır. BRSV salgınları genellikle ekim ve aralık aylarında hayvanların kapalı ahırlara alınmasını takiben artmaktadır.



EPİZOOTİOLOJİ
   Virus saçılımı, enfekte hayvanlarda solunum sekretleriyle olmaktadır. Virus nakli direkt ve indirekt temas veya aerosol yolla gerçekleşmektedir. Hastalarla direkt temas yanında enfekte yem, su ve malzemelerde bulaşma da rol oynamaktadır. Virusun enfeksiyonun bulunmadığı ülkelere girişi enfekte hayvan ithali ile olmaktadır. Enfeksiyonun subklinik oluşu ve virusun izolasyonunun güçlüğünden dolayı ithalatta enfekte virus taşıyıcılarının varlığı tespit edilememektedir. Virus naklinde özellikle veteriner hekim ve hayvan bakıcıları da rol oynayabilir.
   BRSV’nin esas rolü sekonder bakteriyel enfeksiyonlarda predispozisyona yol açmasıdır.

KLİNİK
   Bazı RSV salgınlarında çift fazlı hastalık görüntüsü bildirilmiştir. Hastalığın ilk devresinde beden ısısı artışı ve hafif solunum hastalığı bulguları karakteristiktir. İkinci devre ilk devreyi takip eder ve hastalığın ortaya çıkışı aşırı derecede solunum bozuklukları ile karakterizedir. Bu tüm RSV salgınlarında kesin bir bulgu değildir.

KLİNİK
   RSV ile ilgili ağır solunum sistemi enfeksiyonları genç yaştaki hayvanlarda  sıklıkla bildirilmiştir. Yaşlılarda genellikle ya hiç klinik semptom görülmez ya da oldukça hafif seyreder.

   RSV enfeksiyonunun patojenitesine bireyin bakım düzeyi, yaş gibi  faktörlerin yanında, çevre, stres ve aynı anda oluşan sekonder bakteriyel ve diğer viral enfeksiyonların katkıda bulunduğu bildirilmiştir.

PATOGENEZ
   Doğal enfeksiyonlarda RSV‘nin inkubasyon periyodu 4-5 gündür. Enfeksiyonun başlangıcında virus nazofarinkste çoğalmaktadır. Başlangıçta üst solunum yollarında enfeksiyonuna neden olmasına rağmen primer enfeksiyonun yayılması sonucu pneumoni, bronchitis, bronchiolitis ile seyreden alt solunum yolu enfeksiyonu oluşur.
PATOGENEZ

   Oluşan patolojik bozukluğa bağlı olarak mukosiliyar savunma mekanizması ortadan kalktığı için RSV enfeksiyonları sıklıkla sekonder bakteriyel enfeksiyonlar ile birlikte seyredebilmektedir.

   İmmunpatogenez prognozu ağırlaştırmaktadır.
TEŞHİS

   RSV enfeksiyonunun semptomatik olarak klinik tanısı imkansızdır. Patolojik değişiklikler çok ayırdedici olmadığı için  rutin tanı amacına uygun değildir. Hastalığın tanısı, mevsimsel karakter ve virolojik testlerle yapılmaktadır.

TEŞHİS
   RSV salgınlarının olduğu çiftliklerden alınan organ ve swap numunelerinde viral antijen varlığının tespiti ve hastalıktan etkilenmiş hayvanlarda serokonversiyonun tespit edilmesi ile virolojik teşhis mümkündür. Bu amaçla nazal ve solunum yolu sekretleri, nazofarengeal ve tracheal yıkantı örnekleri,  nazal smearlar,  akciğer doku örnekleri ve kan örnekleri incelenmektedir.

KONTROL VE MÜCADELE
   En iyi kontrol yolu genç hayvanları olası virus kaynağı olan yaşlılardan, buzağıları ayırmak ve
   pasif immunite ortadan kalkınca onları aşılamaktır.

   Pasif immunite BRSV’ye karşı korumamasına karşın, hastalığın şiddetini azaltır.

   Gebeliğin ileri dönemlerinde yapılan aşılamalar spesifik kolostral antikorların artışına neden olur.
KONTROL
   Sekonder bakteriyel etkenlere bağlı oluşan pnömoniler BRSV enfeksiyonunda çok yaygındır. Bu amaçla sekonder komplikasyonlara karşı antibiyotikler ve antimikoplazmal (Tylosin) ilaçlar kullanılır.
KONTROL
   RSV enfeksiyonunun immunpatogenezine  bağlı olarak şekillenen bronkospazmlara, pulmoner konsolidasyon ve yaygın inflamasyona bağlı olarak non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar ve antihistaminikler önerilmektedir.
   RSV enfeksiyonunda destekleyici tedavi olarak etkilenen buzağılara 2-3 gün silaj ve konsantre yem verilmemeli, bireysel ihtiyacı oranında kuru ot verilmelidir. Böylece BRSV enfeksiyonunun patolojik mekanizması olan aşırı duyarlılık bir ölçüde azaltılmış olunmaktadır



Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=804136b50380814d955ba36e0a68e09a&topic=829.0