-GDO'LU ÜRÜNLERİN RİSK İÇERMEDİĞİ AÇIKLANDI- GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHDİ EKER'İN "GDO'LU ÜRÜNLER KONUSUNDA MUHAFAZAKARIZ" AÇIKLAMASINA EGE ÜNİVERSİTESİNDE GÖREVLİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ BİTKİ ISLAHI VE GENETİĞİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF.DR. MUZAFFER TOSUN'DAN CEVAP GELDİ:
- "TÜRKİYE KENDİ GDO'LU ÜRÜNLERİNİ YETİŞTİRMELİ"
- "DÜNYADA EN YAYGIN OLARAK TÜKETİLEN GDO'LU ÜRÜNLERİN İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI KONUSUNDAKİ RİSKLERİNİN OLMADIĞI YÖNÜNDE BÜYÜK SONUÇLAR VAR"
İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Bitki Islahı ve Genetiği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Muzaffer Tosun,GDO'lu ürünlerin Türkiye'de üretimi yasak olmasına karşın ithal edilmesini trajik olarak nitelendirdi.
Prof.Dr. Muzaffer Tosun, 15 yıldır dünyada 148 milyon hektar alanda GDO'lu üretim yapıldığını ve bugüne kadar risk içeren bir bulgunun olmadığını belirterek; "Kendi GDO'larımızı üretmenin yöntemlerini geliştirelim bu korkuyu da toplumdan kaldıralım" dedi.
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'lu ürünler konusunda Türkiye'nin tutumunun 'muhafazakar' olduğunu belirten Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in açıklamalarını, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Bitki Islahı ve Genetiği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Tosun değerlendirdi.
GDO'lu ürünlerde insan sağlığı açısından risk taşıyan bulgulara rastlanılmadığını belirten Tosun, 2011 yılında ortaya konan İnsan Genom projesini işaret ederek şöyle konuştu: "Projede insan geninde yediğimiz yiyecekler vasıtasıyla bir gen geçişi ya da bakteriden, bitkiden yediğimiz etten acaba DNA parçası geçip geçmediğine dair herhangi bir bulgunun söz konusu olmadığını görebiliriz."
KORKU PSİKOLOJİSİNİ YOK ETME ÖNERİSİ
Türkiye'de en çok GDO'suz mısır üretiminin söz konusu olduğunu ancak ithal edilen mısırların bir kısmının GDO'lu olduğunu anlatan Tosun; şunları söyledi: "Neden biz kendi üreticimize böyle düşünemiyoruz. Ya da kendi GDO'larımızı geliştirme konusunda bu bilimi teknolojiyi kendimizin ihtiyaç duyduğu kadarıyla geliştirme konusunda üzerinde durmamız gereken bir konu. Üretime izin yok ama ithal edilmesine izin var bu da trajik bir durumdur. Böyle garip bir ikilem söz konusu. Dünyada en yaygın olarak tüketilen
GDO'lu ürünlerin insan ve çevre sağlığı konusundaki risklerinin olmadığı yönünde büyük sonuçlar var. Bunu bizim öncelikli olarak böyle algılamamız gerekiyor. Ama bunu ticari üretime geçmiş ürünlerle ilgili söylüyorum."
ÜRETİM İZNİ OLMADIĞI SÜRECE BİLİMDEN UZAK KALINACAK
Uzmanlar olarak konuya ilişkin en büyük endişelerinin iç tüketimde izin verilmeyen GDO'lu ürünlerin ithal edildiği sürece yabancı ülkelere bağımlı kalınacağını ifade eden Tosun, yaşanan süreç içinde söz konusu bilimden uzak kalınacağına dikkat çekti. Yasaklanma sorgusundan ziyade alternatiflerin sunulması gerektiğini dile getiren Tosun; sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer iç tüketimde ihtiyacımız olan yem bitkileri varsa bunların transgenik şeklindeki olanlarını kullanma şansımız olmalı. En büyük endişemiz bunu GDO'lu ürünlerin kullanılması ve tüketilmesi konusunda bir endişe korku oluşturulması bilime karşı insanların ve bilim insanlarının uzak kalması sonucunu ortaya çıkaracaktır.
Örneğin siz bir GDO'lu ürün geliştirmek üzere projenin sonuçlarını tarlaya hiçbir şekilde aktaramayacaksınız ve pratikte de önemi kalmayacaktır.Toplumsal korkuyu ön plana çıkardığımız zaman farkında olmadan bu teknolojiden geri kalma ile yüz yüze kalırız. Eğer biz sürekli yurtdışından GDO'lu ürün ithal edersek onlara karşıda bağımlı olacağız. Bu bağlılığı da ortadan kaldırmak için illa yurt dışından ithal edip kendi üretimimizde kullanalım demiyorum, kendi GDO'larımızı üretmenin yöntemlerini geliştirelim bu korkuyu da toplumdan kaldıralım gerektiği zaman kendi GDO'larımızı kendimiz için tüketelim."
Linkback: http://www.gencveteriner.com/gdolu-urunlerin-risk-icermedigi-aciklandi-t3670.0.html