GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı vethekim_01

  • Aktif Üye
  • *
    • İleti: 108
    • Teşekkür: 9
    • Cinsiyet:Bay
Epidemiyolojinin temel amaçlarından biri, beklide en önemlisi hastalıkların kontrol altına alınması ve eradikasyondur. Aslında, yapılan çoğu epidemiyolojik araştırmaların amacı ve sonuçta varmak istediği yer hastalıklar ile etkili bir mücadele yapmak için gerekli bilgilerin elde edilmesidir. Diğer bir deyişle, hastalıkların kontrol ve eredikasyonu, yapılan tüm epidemiyolojik çalışmaların gözle görülen ürünüdür.

KONTROL VE ERADİKASYON

Hastalıklarla mücadele kapsamında, kontrol ve eradikasyon, amacı, yöntemleri ve sonuçları farklı olan iki kavramdır.

Kontrol

Hastalık kontrolünün anlamı, morbidite ve mortalite oranını düşürmektir. Kontrol hayvanları tedavi ederek veya hastalığı önleyerek yapılabilir. Tedavi hastalık prevalansını, önleme prevalansını ve indisensi düşürür. Bireysel hayvandan çok hayvan populasyonları göz önüne alındığında, hastalıkların önlenmesi yaklaşımı ön plana çıkar.

Eradikasyon

Veteriner epidemiyolojide eradikasyon tabiri bir hastalığın veya infeksiyöz etkenin belli bir bölgede veya ülkede tamamen ortadan kaldırılmasını ifade etmek için kullanılır. Böyle yerler hastalıktan arî olarak nitelenir. Örneğin, şap virusu ve hastalığı İngiltere’de tamamen ortadan kaldırılmıştır ve normal koşullarda hiç görülmez, yani şap hastalığı eradike edilmiştir.

Eradikasyon kavramı diğer bazı durumları ifade etmek için de kullanılabilir. Bunlarda birincisi bir infeksiyöz etkenin global düzeyde ortadan kaldırılmasıdır. Eğer tek bir infeksiyöz etken doğada herhangi bir nicheden ortadan kaldırılmazsa eradike edildiği söylenemez. Bu tanımlamaya göre çok az etken eradike edilebilmiştir; örneğin insanlarda polio.

İkinci olarak, infeksiyöz hastalık prevalansının belirli bir bölgede bulaşma olmayacak düzeye indirilmesi de eradikasyon olarak nitelenebilir. Son olarak, eradikasyon tabiri infeksiyöz hastalık prevalansının bulaşma olabilecek fakat klinik hastalık görülmeyecek düzeye indirilmesi durumunu tanımlamak için kullanılabilir. Klinik hastalık ve infeksiyon düzeyini düşüren fakat etkeni tamamen ortadan kaldırmayan bu yaklaşıma eliminasyon da denir.

KONTROL VE ERADİKASYON YÖNTEMLERİ

Hiçbir şey yapmamak:

Bazı hastalıkların hiçbir müdahalede bulunmadan hastalık insidensi düşebilir. Bu aslında bir kontrol yöntemi değildir, ancak doğal koşullarda insan müdahalesi olmadan da konakçı ve etken ilişkilerinin konakçı lehine değişebileceğini göstermektedir. Bu durum hastalıkların mevsimsel veya sekuler dağılımında ortaya çıkar.

Karantina

Karantina, infekte olan, infekte olduğundan şüphe edilen veya infekte olmayan fakat riskteki hayvan populasyonlarını izole edilmesi anlamına gelir. Eski bir yöntem olmasına rağmen hala çok geçerlidir. Karantinanın rutin uygulaması sınırlarda yapılır. Ayrıca önemli salgınlar patlak verdiğinde gerek infekte ve gerekse riskteki hayvanların temasını önlemek için etkili yoldur. Karantina süresi, infeksiyonun infeksiyon periyoduna, infeksiyonun teşhis edilebilme süresine ve infekte hayvanın etkeni çıkartma süresine bağlıdır.

Kesim

Kronik hastalığa sahip hayvanların verimleri genellikle düşer ve ekonomik olmaktan çıkar. Ayrıca hastalık infeksiyöz karakterde ise etkeni sürekli yayar ve bulaşmaya neden olurlar. Böyle durumlarda hem teknik hem de ekonomik açıdan yapılacak en uygun işlem hayvanları kesmektir. Örneğin; mastitis nedeniyle hayvanın bir-iki memesi körelmişse ve problem tekrarlıyorsa kesime göndermek en iyi yoldur. Kesim işleminin sadece etleri şartlı olarak kullanılabilen hastalıklarda yapılmasına dikkat edilmelidir.
Eradikasyon programlarında, hasta olmayan fakat infekte olan veya infekte hayvanlarla temasta olan hayvanlar da kesime gönderilir. Örneğin; eradikasyon programı uygulanan bir ülkede, bir sürüde şap hastalığı çıktığında tüm sürünün kesime gönderilmesi gerekir.

İtlaf

İtlaf, hayvanların öldürülmesi ve tüm ürünlerinin kullanılmadan yok edilmesi anlamına gelir. Hayvanların itlaf edilmesine neden olan hastalıklar, yüksek bulaşma gücünde veya insanlara geçebilen önemli epidemik ve pandemik infeksiyonlardır. Örneğin; sığır vebası ve antraks hastalığı eradikasyon programlarında, kesim yönteminde olduğu gibi etken ve temas halindeki tüm hayvanlar itlaf edilebilir.

Aşılama


Aşılama, rutin olarak infeksiyonu önlemek için veya epidemilerde duyarlı hayvan sayısını azaltmak için kullanılır. Aşılama işlemi, eradikasyondan çok kontrole yönelik bir uygulamadır. Aşılar ölü veya canlı (attenüe) olabilirler. Canlı aşılar daha etkili olmalarına karşın virulent forma dönüşme olasılıkları vardır.  Ayrıca, saha koşullarında bağışıklılığın (seropozitifliğin) canlı aşıdan mı yoksa doğal infeksiyonlardan mı ileri geldiği anlaşılamaz. Bu nedenle, aşı seçiminde kontrol programının hedefi göz önünde tutulmalıdır.

Hayvanlar çevrelerindeki etkenlerle düşük dozda ve sürekli temasta ise doğal bağışıklılıkta gelişebilir.

Terapötik ve profilaksik kemoterapi

Antibiyotikler, antihelmintikler veya diğer ilaçlar ve hiperimmun serumlar hasta hayvanları tedavi amacıyla veya riskli dönemlerde hastalığı önlemek için kullanılabilirler. Bu yöntemler hastalık prevalansını düşürebilirse de infeksiyon prevalansını etkilemez.

Hayvanların taşınması

Hayvanlar yüksek hastalık riski bulunan bölgelerden uzaklaştırılabilir. Ancak bu yöntem özellikle entansif hayvancılıkta pratik bir çözüm değildir.

Karışık, alternatif ve sıralı otlatma


Bazı nematod infeksiyonlarının düzeyi meraların belli düzenle kullanılması ile azaltılabilir. Duyarlı hayvanların, helminthlere genetik olarak dirençli veya bağışık hayvanlarla karışık otlatılması, mera kontaminasyonunu belirli bir düzeye indirir. Örneğin, erişkin sığırlar (immun) buzağılar (duyarlı) ile birlikte veya sığırlar (Ostertagia circumcincta’ya dirençli) koyunlar (duyarlı) ile birlikte otlatılabilir.

Alternatif otlatmada, mera her yıl farklı bir türün kullanımına sunularak kontaminasyon düzeyi azaltılabilir. Örneğin, bir meraya birer yıl arayla koyun ve sığırların salınması Ostertagia ve Nematodirus prevalansını azaltır.

Aynı türden dirençli ve duyarlı hayvanların değişik zamanlarda sıralı olarak otlatılması mera kontaminasyonunu azaltır. Örneğin, temiz mera bulunamayan yaz sonu ve güz başında buzağıların (duyarlı) trikostrongilun infeksiyonları, hayvanları erişkin sığırların (dirençli) otlatıldığı meraya taşımak suretiyle azaltılabilir.

Vektörlerin kontrolü

Biyolojik ve mekanik vektörler ortadan kaldırıldığı zaman, bunlar tarafından bulaştırılan infeksiyonlar da azalır veya ortadan kalkar. Vektörlerle mücadele için çeşitli yöntemler kullanılabilir. İreakt vektörler insittisidler ile öldürülebilir. Vektörlerin yaşadıkları ortamlar tahrip edilebilir; örneğin, Fasciola hepatica’nın arakonakçısı olan su salyangozlarını yok etmek için bölge drene edilebilir. Bir vektörün bulunduğu bölgeye, o türle yarışacak fakat vektör olmayan yeni bir tür sokulabilir. Bu yönteme biyolojik kontrol de denir. Mekanik vektörler arasında bulunan fomitlerin dezenfeksiyonu, infeksiyonların bulaşmasını önler.

Nichenin doldurulması

Bir nichede bir organizmanın bulunması, buranın diğer bir organizma tarafından işgalini önler. Epidemiyolojik interferens de denen bu olayı örneğin, civcivlerin Salmonella infeksiyonlarının kontrolünde kullanılır. Civcivlerde Salmonella’ların kolonize olmasını önlemek için yumurtadan yeni çıkan hayvanlara endojen barsak florası yedirilir. Bu flora, Salmonella’ların barsağa yerleşmesini engeller.

Çevre ve bakım koşullarının iyileştirilmesi


Entansif hayvancılıkta, hastalıkların oluşumunda önemli rolü bulunan çevre determinantları iyileştirilerek bazı hastalıklar kontrol altında tutulabilir. Hijyenik kurallara uyulması, birçok sürü hastalığının kontrolü için ön koşuldur.

Genetik iyileştirme

Birçok hayvan hastalığının genetik bir komponenti vardır. Bazı hastalıklar herediter karakterde iken, bazı hastalıklara duyarlılık genetik düzeyde belirlenir. Herediter özellikler gösteren hastalıklara sahip hayvanların saptanması (genetik izlem) ve bunların üretimden çıkarılması, bu tip hastalıkların kontrolü için yapılabilecek tek uygulamadır.

Ayrıca ırk ve soy dirençliliği de hastalık kontrolünde göz önüne alınması gereken önemli bir konudur. Bilindiği gibi, bazı ırklar veya soylar bazı infeksiyonlara karşı daha dirençlidir. Hastalıkların kontrolü için böyle hayvanların yetiştirilmesine ağırlık verilebilir (selektif yetiştirme) veya riskteki bölgedeki duyarlı populasyon dirençli ırklarla melezlenebilir.

Minimal hastalık metodu

Entansif hayvancılık ünitelerindeki hastalık düzeyi, barınakların dezenfektasyonu ve infekte hayvanların sürüden uzaklaştırılması ile azaltılabilir. Sezeryan operasyonu veya mikropsuz yumurta kuluçkası ile infekte olmayan yavrular elde edilebilir. Bu kombine tekniklere minimal hastalık metodu denir. Bu yöntem, daha çok tavuk ve domuz yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır.

Kapsamlı ve ülke çapındaki kontrol ve eradikasyon programlarında yukarıda sayılan yöntemlerin birkaçı bir arada kullanılabilir. Örneğin, ülke çapında tarama yapılarak infekte hayvanlar kesime gönderilir veya itlaf edilir, geriye kalanlar aşılanır, vektör kontrolü yapılır vb. Daha küçük populasyonlarda hastalık kontrolü için, aşılama, tedavi, çevre koşullarının iyileştirilmesi ve minimal hastalık metodu yollarına başvurulabilir.

Tüm hastalıklar kontrol edilebilir ancak tüm hastalıklar eradike edilemez. Bir hastalığın kontrol ve eradikasyonunu düşünürken ele alınacak en önemli nokta budur. Hastalıkların kontrol ve eradike edilebilirliklerini belirleyen en önemli faktör infeksiyonun karakteri ve hastalığın ekolojisidir. Örneğin, şap hastalığı veya sığır vebası eradike edilebilir ancak mastitis veya neonatal septisemi hiçbir zaman edilemez.



vethekim_01
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=2dec708a7b4fe1ed081d9131c8d6a134&topic=1404.0