GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
SÜT KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Süt Keçisi Yetiştiriciliğinde Seleksiyon 
Damızlık seçiminin esas hedefi, keçi sürüsünde en iyi (üstün) hayvanları  bularak bunları uygun şekilde çiftleştirmektir. Böylece üstün yeteneklerin döllere geçmesini sağlamaktır. Bir hayvanda bazı kriterler çok iyi olabilir, fakat kriterlerin % 100'ünün bu keçinin yavrularında görülmesi beklenemez.   

Keçilerin dış görünüşlerinde  değişiklikler çok fazladır. Bundan dolayı dış görünüşe bakarak kalıtsal yapısı hakkında hüküm vererek çok defa büyük yanlışlıklara sebep olunmaktadır.

İyi kriterlere sahip keçileri, damızlığa ayırmak gerekir. Damızlığa ayrılan bu hayvanların döllerine bakarak  verim güçlerinin öğrenilmesi gerekir. Kalıtsal  yapıları öğrenildikten sonra verimleri kötü olanları damızlık sürüden atmalı ve yalnız iyileri sürüde bırakmalıdır. Bu işlem, mutlaka titizlikle takip edilerek yapılmalıdır.

Yetiştirme ve Yapay Tohumlama
Süt keçilerinde üreme mevsimi Ağustos’un sonu ve Mart’ın ortasıdır. Keçilerin çoğunda üreme Eylül, Ekim ve Kasım ayında, doğumlar ise Şubat, Mart ve Nisan ayların meydana gelir. Keçilerin, mevsimsel üremesi nedeniyle, süt sağlaması geç sonbahar ve kış aylarında 2-3 ay kısalabilir. Teke katımın iyi planlanması ve kayıtların tutulması yetiştiricilere damızlık satışında  iyi gelir getirebilir.
Keçilerde Damızlıkta Kullanma Yaşı
Oğlaklar 6-8 aylık yaşta erginliğe ulaşır ve genellikler 7-10 aylık yaşta damızlıkta kullanılır. Damızlıkta kullanma yaşında ergin ağırlığının % 60'ına (35-40) gelmiş olması yeterlidir. Eğer oğlaklar damızlıkta kullanma yaşında uygun canlı ağırlıkta değilse, damızlıkta kullanım için esas kriter yaştan ziyada vücut ağırlığıdır. Yine de, 10 aylık yaştan sonra damızlıkta kullanılırsa üreme performansı düşebilir. Hayvanlarda gelişme hızı iyi bir beleme programı ile ayarlanabilir. 
Üreme mevsiminden 2-3 hafta önce keçilere canlı ağırlık kazandırılmalıdır. Bu, yemlerdeki enerjinin artırılmasıyla sağlanabilir. Bu biçimde idare edilen keçilerde yumurtlama sayısı artacaktır.
 Kızgınlığın Belirtileri
Kızgınlık dişi keçinin tekeyi kabul ettiği zamandır. Keçilerde kızgınlık süresi ortalama 24-48 saattir. Kızgınlık süresi, ırk, yaş, çiftleşme mevsimi dönemleri (baş, orta ve son) ve tekenin uyarıcı etkisine göre ayrım gösterir. Keçilerde yumurtlama, kızgınlık süresinin sonuna doğru şekillenir. Başka bir ifade ile kızgınlığın oluşumundan 30-36 saat sonra olur. Keçilerde gözlenebilen genel kızgınlık belirtileri şunlardır. Keçilerin melemesi, kuyruk sallaması, dış üreme organların pembe renk alması, şişkinliği ve akıntı şeklinde tanımlanabilir. Laktasyondaki keçide genellikle süt verimi düşecektir. Keçilerde kızgınlık belli zaman aralıklarıyla yinelenir (tekrarlanılır). Bu zaman sürecine kızgınlık döngüsü denir. Keçilerde kızgınlık döngüsü uzunluğu 18-22 gün arasındadır, ortalama 21 gün olarak kabul edilir. Kızgınlık döngüsü uzunluğu yaş, ırk, çiftleşme mevsimi dönemi, besleme gibi etmenlere bağlılık olarak değişir.
Üreme mevsiminde tekler güçlü bir kokuya sahiptir ve ayrı bir bölmede tutulurlar. Teklerin davranışlarındaki  farklılıklar keçilerin kızgınlık mevsiminde olduğun gösterir ve keçilerin erken dönemde sonraki kızgınlıkların belirler. .
Gebelik süresi
Gebelik süresi gebe kalmadan oğlaklamaya kadar geçen süredir. Keçilerde  gebelik süresi, ırka, yaşa, doğacak yavrunun doğum tipi, cinsiyetine ve mevsime göre değişir. Ortalama 144-157 gündür, ortalama 5 aydır. Keçiler doğumu takiben süt üretirler ve süt verimleri en yüksek noktaya çıkar. Keçileri laktasyonun 45-60 günlerinde tekrar kızgınlık gösterirler ve süt verimleri genellikle 305 gün devam eder. Oğlaklama aralığı 12 ay olmalıdır.

Yapay Tohumlama
Yapay tohumlama mekanik yollarla dişinin üreme organına, erkeğin semenin konulmasıdır. Keçilerde yapay tohumlamada taze spermadan ziyada dondurulmuş spermada kullanımı süt keçilerinde daha yaygındır.  Keçilerde yapay tohumlamada ziyade doğal teke katımı tercih edilir.
 Süt Keçisi Oğlaklarının Büyütülmesi
Oğlaklar doğduklarında kanlarında antikorları yoktur ve gerçek anlamda antikor ağız sütünde yani kolstrumda vardır. Oğlaklar ilk bir kaç hafta hastalıklara karşı korumaktadır. Antikorlar, dişi keçinin memesinde doğumdan önce oluşur ve oğlağın annesini emmesiyle birlikte bağırsaklardan geçerek sirkilasyon başlar. Olan bu transfer veya geçiş bağırsak hücrelerinin özel geçiş sağlamsıyla ilk 18 saat içinde olur. Bundan sonra hücreler antikorları elimine eder ve kan serumuna girmesine izin vermez. O zaman doğumdan sonra 2-4 saat oğlakların emmesi için kritiktir. Kolostrum özellikle A, B vitaminleri ile protein ve mineraller bakımından yüksek besleyici değere sahiptir,. Kolostrumun protein içeriği yaklaşık %20'i civarında ve normal sütün %3.5 katıdır
Oğlakların kolostrumla yada diğer sütlerle fazla beslenmesi bağırsaklarda ishale neden olabilir.  Fazla kolostrum dolapta saklanır ve sonra vücut sıcaklığında tekrar verilebilir. Oğlaklar nazikçe tutulmalıdır ve içirmek için zorlanmamladır. Birkaç saat aç kalan oğlak kolostrumu  çabukça içecektir. Oğlaklara kolostrum verildikten sonra keçi sütü yerine sığır sütü veya süt tozu verilebilir. Oğlaklar ilk 2-3 günlerde  3-4 defa, daha sonra ise günde iki kez beslenmelidirler.
Doğumda oğlaklar yaklaşık olarak 3-4 kg arasında doğarlar. Cidağo yükseklikleri ve göğüs çevresi yaklaşık 35.5-38 cm arasında değişir. Oğlaklar doğduğunda basit mideli kedi ve köpek yavruları gibidir. Yani hayatın ilk bir kaç haftasında süte ihtiyaç duyarlar. Oğlaklar ilk 2-3 haftadan sonra küçük taneli tahılları buzağılar gibi alıştırılarak başlatılabilir.  Genel olarak tane kırmaları %14-15 protein, vitamin ve mineral karışımından oluşurlar.
Oğlaklar yem yeme ye başlar başlamaz rumende geviş getirme işlemleri de gelişmeye başlar. Bu rumenin bütün kısımlarının (Rumen, reticulum, kırkbayır ve abomasum) geliştiğini gösterir. Hayvanlar 4 mide kısmına sahiptirler ve bunlara ruminat denir. Hayvan büyüdüğü zaman rumen en büyük kompartıman olur.
Oğlaklara, taze su ve  yalama taşı blokları özellikle sütten kesimden sonra 8-12 haftalıklardan sonra serbest olarak verilmelidir. Oğlaklar, kovadan süt içer gibi su içmeye devam etmelidirler. Oğlakların kuru ot ve tane yem yemeye başladığından emin olmamız gerekir.
Bütün oğlaklar 2. gün ile 1 hafta arsında boynuzları köreltilmeli ve doğal olarak boynuzlu olanlardan ayrılmalıdır. Elektrikli boynuz köreltme aleti genellikle iyi sonuç vermektedir. Boynuz köreltme işi güç görünmesine rağmen  kısa ve hayvan zarar vermeyen bir uygulamadır. Bir merhem, yakılan alana uygulanabilir. Boynuz köreltme anestezi altında bir veteriner tarafından yapılabilir. Bu, daha doğru bir yöntem olur ve yavruya açı vermez.
Süt Keçilerinin Bakım ve Beslenme Programı
Keçilerin enerjik, meraklı ve çok yönlü beslenme alışkanlıkları olan hayvanlardır. Süt keçilerinin barındırıldığı ağıla yakın bir yerde onların eğlenebileceği ağaçlık, çalılık veya maki alanlar olması  avantajlı olmaktadır. Laktasyondaki süt keçilerinin özellikle büyük bir kısmın ağılda barındırıldığında beslenmelerindeki yem materyali muhtemelen daha az önemlidir.
İyi kalite kuru ot ve tahıllarla dengeli bir yoğun yem yüksek süt üretim seviyesinin kurumasında en iyi yaklaşım olarak gözükmektedir. Toplam rasyon içinde selüloz  normal süt üretimi ve yağı için gereklidir. Diğer yandan düşük kaliteli kaba yem içeriği süt üretim seviyesinin düşmesine neden olacaktır. Rasyon içinde özellikle pamuk tohumu küspesi, soya ve diğer lifli yem ham maddeleri içermelidir ve tahıllar, saman ve kaba otlar lezzetli değildir. Süt keçiciliğindeki başarı iyi bir besleme ve idare programının kurulmasına bağlıdır. Kuruda ki keçilere iyi meralarda bakılmalı ve minerallerle takviye edilmelidir. Kalıcı iyi bir mera farklı çeşitlerden baklagil, çimler ve yoncaları içermelidir. Yazın yıllık darı ve sorgum sudan otu ekilmelidir. Her ikisi de uzun ve çok yıllık bitkilerdir. Kışlık meralara çavdar, yulaf, arpa, karaçayır ve sorgum ekilmelidir.  Mükemmel otlatma, kışın otların iyi gelişmesini sağlanmasıyla yapılabilir. 
Baklagiller mükemmel saman yapar ve genellikle diğer kuru otlardan yüksek protein içerir. Kuru yonca otu en iyi saman özelliğindedir. Kuru yonca otu yeşil bir renkte, küçük gövdeli, yeteri kadar yapraklı ve %17- 20 proteine sahip olmalıdır. Hayvanlar verilebilecek uygun diğer baklagiller korunga ve çok yıllık yer fıstığıdır. Ot samanları genellikle düşük kalitededir. Öyle olsa bile bazı samanlar başarılı bir rasyon için kullanılabilir. Hayvan beslemede sadece kaba ot kullanımı maksimum performansı sınırlar. Meralara ilave olarak bütün rasyonlar tane yemlerle, vitamin ve minerallerle desteklenmelidir. İhtiyaç duyulan tam miktar, mera ve otun kalitesine göre değişir.
Süt keçileri iyi yem tüketirler yaklaşık 45 kg ağırlığındaki bir keçi %4-7 kuru madde tüketir. Süt sığırlarında bu oran %3-4 dür. Süt keçileri yüksek oranda yem tüketmelerine izin verildiğinde besin maddelerince zengin süte sahip olurlar. Genelde, süt keçilerinde yüksek oranda süt elde etmek için süt sığırları gibi beslenmesi gerekir.
Süt keçileri  rasyonların da tahıllar seçildiği zaman karışımların kaliteli  kuru ot veya  farklı otlaklar gibi faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir.  Florida'da otlar ve silajların çoğunluğunda  % 18-20 protein içeren yem karışımı ile desteklenen yem karmalarında  mısırı ve/ veya sorgum silajına ihtiyaç duyulur ve kuru otların sindirilebilir protein oranları düşüktür. İyi kalitede kuru ot ile birlikte (%15-20 protein) veya yulaf tanesi, çavdar ve karaçayırdan oluşan  küçük otlak (meralar) için  % 14-16  proteinli karışımlar yeterlidir. Süt keçileri için besin madde gereksinimleri ek 2'de verilmiştir. Süt keçisi ve süt ineklerinin her ikisi de ruminat hayvanlardır bu yüzden aynı çeşit rasyonları yiyebilirler. Rasyonlarda kullanılan ortak malzemeler mısır, yulaf ezmesi, melas, pamuk tohumu küspesi, soya küspesi, buğday ve soyadır.
Kuru dönem
Keçiler kuru dönemde iyi bir kondüsyona getirilerek bir sonraki fizyolojik duruma hazırlık yapılmalıdır. Kuru dönem, sonraki lasktasyonda süt salgılanması için meme dokusunun tamiri için izin verir. Keçinin fazla miktarda süt üretmesi nedeniyle rezerveleri azalacak ve bir sonraki laktasyonda süt üretimi eğer kuru dönemde iyi beslenmemişler ise düşecektir. Keçilerin bir sonraki laktasyondaki süt verimleri %65-75 arasında kuru dönemdeki beslenmeleri ile ilgilidir.
Keçilerin kuru döneme yaklaştıkları zaman tahılların tüketimi azaltılır yada tamamen kaldırılır. Kuru dönem de bitiminde keçiler için kuru yonca veya iyi kalite de cayır otu uygundur. Süt keçileri günde 1-2 kg arasında süt üretirler. Keçinin memesinden süt akışı azalması daha çabuk olacaktır. Eğer aynı dönemde sağım sağım yapılmazsa meme iltihabı sık sık kuru dönem esnasında başlar, Bunun için keçinin memesini kontrol edilmelidir. Sütün akışı için meme içinde bir basınç olmasına gereksinim duyulur. Eğer keçinin süt salgılaması esnasında meme iltihabı var ise, kurudaki inek ve keçilerin uygun bir antibiyotik ile tedavi edilmesi en uygun bir zamandır.
Süt keçileri kuru dönemde iyi bib kondisyonda olması gerekir çünkü keçiler her zaman sağlıklı olması sonraki laktasyonda daha fazla süt üretirler. Rasyonda dengeli bir vitamin ve mineral karışımı kullanılmalıdır. İhtiyaç duyulan fosfor, kalsiyumun tam oranı yem kaynaklarından baklagillerden ve otlardan sağlanabilir.
Gebeliğin ilk 3-4 haftası süresince keçilerin beslenmesi çok önemlidir. Keçiler iyi kalite çim otunu doğumdan sonrada almaları gerekir.
Keçiler kuru dönemde çok iyi bakılmalıdır. Çünkü keçiler doğumda iyi kondüsyon da olmaları gerekir. Keçilerin yağlanmalına izin verilmemesi gerekir.  Keçi yetiştiriciliğinde başarının anahtarı sağlıklı keçiler ve oğlakların iyi kondüsyonlu olmasıdır.
Barınaklar
Barınaklar, hayvanları sıcaklık, soğuk, yağmur ve rüzgara gibi çevresel etmenlere karşı koruyan yapılardır.  Keçiler için gereksinim duyulan yerin şekli, keçilerin rahat edebileceği yapıda ve keçi sayısına göre değişir. Keçiler için sağım ve  besleme bölmelerinin yakın olması tavsiye edilir. Keçiler sağımda 30-45 cm'lik yüksekliğinde 45-50 cm eninde rahat dönüş yapacakları sağım yerleri uygundur. Sağım yerinin önünde keçinin başını kolayca bağlamak için uygun kilit düzeneği yer olmalıdır. Sağım yerlerinde keçilerin memelerinin yaralanmasına neden olabilecek hiçbir şey bulunmamalıdır. İşletmelerde ağıl içi temizlik önemli bir sorun oluşturur. Bu yüzden ağıl içinde kepçenin çalışması için yeteri kadar kapı alanı konulmalıdır. 
Parazitler
Süt keçilerinin iyi ve temiz bir çevrede yaşaması önemlidir. İlk olarak yapılması gereken konu parazit kontrolüdür. Bunun nedeni parazitlerin hızlı çoğalmaları ve keçilerin ağılları yanındaki, meralardaki otlara bulaşmalarıdır. Mera ve yemlerin çok uzun bir süre bulaşık olması keçilerin parazitlere yakalanmasını sağlar. Parazitler, yemlerine bulaşabilir hayvanın zayıf bir performans göstermesine veya ishale olmasına sebep olabilir. İyi bir parazit mücadele programı süt keçilerinin başarılı bir şekilde yetiştirilmeleri için gereklidir.
Dış parazitler bit, pire ve kene olabilir. Bunlar yıl esnasında önemli sorunu sinekler,  ahır sinekleri, at sinekleri, kara sinekler ve sivrisinekler oluşturur. İnsanın başına bela olan bu parazitler bahar ve yazın hızlı yayılırlar. Bir çok parazit yıl boyunca bir problemdir. Eğer kontrol edilmezse sinekler, bitler ve değer çeşitler günümüzde gerçek bir problemdir. Kullanılan sinek ilaçları sık sık değiştirilir.
 
Süt Keçilerinin Genel Hastalıkları
Süt keçilerinde genelde bir kaç hastalık meydana gelir. Bu hastalıkların çoğu, iyi bilinir ve gerekli bilgiler Veteriner Hekimlerde mevcuttur. Bu bilgi notunda hastalıklar hakkında sadece tanımlama olarak verilecektir.
Mastitis
Mastitis basitçe meme yangısıdır (iltihab. Çoğunun nedeni streptococcus veya staphylococcus organizmaları nedeniyle hastalığa sebep olunur. Süt sağımının hijyen koşullarına uygun hale getirilmesi, özellikle ekipman ve ağıl içinin temizliğine dikkat edilmesi mastitisin kontrolünde önemlidir. Meme iltihabına sebep olan bir çok organizma çevrede bulaşıktır ve hayvana sağım esnasında süt kovası gibi sağım malzemeleri ile memeye bulaşma yoluyla geçer. Gübre sağım yapılacak yerden sık sık atılmalıdır. Meme, sıcak, ağrılı, gergin ve sert gözükebilir. Geniş spektrumlu bir antibiyotiğe ihtiyaç duyulabilir veya basit olarak  penicilin kullanımı etkili olabilir. Hastalık, erken müdahale ile tedavi edilebilir. Eğer süt sağma makineleri kullanılırsa, keçilerde kullanılan her türlü sağım ekipmanı dezenfektanlı suya batırılmalıdır. Bu uygulama keçiden keçiye bulaşmayı engellenebilir. Sağım sonrasında, sağım ekipmanları ve makine temizlenir. Temiz malzeme, sütte meme iltihabı yapan bakterilerin çoğalma şansını azaltır.
Meme Ödemi
Meme ödemi ve tıkanıklığı genellikle yüksek verimli süt keçilerinde doğumdan sonra ve kuru periyodun sonunda gözlenmektedir. Problem tamamen kontrol edilemezken, sodyum ve potasyum (tuz) kullanımını sınırlamak (İyi kalite yonca samanı ve kamış melasıdır) ve mısır gibi yüksek enerjili yemleri kullanmak yardımcı olur. Rasyonda mısırın %20 den fazla kullanılmaması durumunda kabul edilebilir bir orandır. Rasyon içinde  potasyum %0.2-0.3 ve sodyum % 0.7'i içermesi gerekir. Keçiler düşük enerji ve yüksek lifli rasyonlara, kuru dönemde ihtiyaç duyarlar. Laktasyondaki keçiler iyi kalitede kuru ot ile yüksek enerjili yemlere gereksinim duyarlar.
Apse (Caseous Lymphadenitis) Peynirimsi lenf Yumruları
Bu, erişkin keçilerin ortak kronik bir hastalığıdır ve apseler lenf düğümlerinden meydana gelmekte, özellikle baş civarında, boyun ve omuzda görülmektedir.  Bu hastalık iç apselerin sonunda hayati organlara zarar vermesi nedeniyle hayvanın zayıflamasına hata ölümüne sebep olabilmektedir. Apseler derinin yanında çıkmaya başladığında irin dikkatli bir şekilde temizlemelidir. Yaranın temizlenmesinden sonraki 4 gün süre ile akıntı olabilir bölge antisepitk ile temizlenmeli ve Penicillinin uygulanmalıdır. Sürüden bu nedenle ayrılan hayvan tedavi sonrasında iyice  temizlenmeli ve sürüye öyle katılmalıdır. Bir sürüden kazeinli lymphadenitisin kökünden çözülmesi bulaşık olan hayvanların sürüden uzaklaştırılması ile mümkündür. Diğer yandan keçilerin döl veriminin artırılmasıyla da bu  yapılabilir. Autogenous bacterin preparedin kullanımı, hastalığın azalmasına yardımcı olmak için kullanılır.  Hiçbir ticari aşı günümüzde kullanılabilir değildir.
Bulaşık Ektima (Ağrılı Ağız)
Oğlaklarda Ektima, dudaklar, dişetleri, dil ve ağızın deri civarında dirençli bir virus nedeniyle meydana gelir. Hastalığın taşınması, virus bir bölgeye bulaştığı zaman orada çok uzun süre kalabilir. Özellikle toprakta çok uzun süre kalabilir. Oğlakların bu hastalığı kapmaları hastalıklı bölgede (dudak ve dilin üstü)  beslenememelerinden dolayı çok önemlidir. Enfeksiyon keçilerin meme uçlarını parçalayabilir. Bağışıklık, ilk hastalıktan sonra geliştirilir. Hastalıktan korunmak için aşı programı gereklidir. Bir bakteriyel enfeksiyonlar karşı koruma ikincil tedavidir. Derideki materyal hidrojen peroksit ve gazlı bez ile nazikçe alındıktan sonra çinko oksit veya benzer kremler ile  alan örtülür. İnsanlar geçebileceği  için plastik eldiven giyilmelidir.
Enterotoksemi ( Çerletme, Yumsak böbrek, Fazla yeme hastalığı)
Enterotoxemia, ani yem değiştiğinden yada aç hayvanların fazla miktarda yem yemesinden, bağırsaklarda toksin oluşturan bakterilerin hızlı bir şekilde çoğalması ve kanallara toksit bırakması nedeniyle oluşur. Düzenli yemleme ve Clostridium perfringenlerin  C ve D tiplerine karşı aşılamak hastalıktan koruyacaktır. Erişkin hayvanlarda bunalım, sarhoşluk ve uyumsuzluk yaptığı görülebilir. Oysa oğlaklarda genellikle görüleni ani ölümdür.
Ayak Çürüğü
Ayak çürümesi en iyi keçi ağılları inşasından daha ziyade kuru tutulmasıyla engellenebilir. Ayak çürümesine sebep olan mikroplar havasız alanlarda, ıslak ve çamur çamurlu alanlar ayak çürüğü hastalığına sebep olur. Belirtileri, topallık ve şiddetli ağrı grimsi, peynirimsi sıvı boşaltması ve kötü koku olarak tanımlanır. Hastalıklı bölge, %10-30 arasında bakır sülfat uygulaması, uygun bir merhem yada diğer yöntemleriyle ile tedavi edilebilir. Ayakların düzenli hareketi hastalığın azalmasına  yardımcı olabilecektir.
Keçi Sütünün Kompozisyonu
Genellikle keçi sütü kompozisyonu her süt bileşeni için sipesifik bir aralığın içinde olması  beklenebilir. Keçi sütünün kompozisyonu ırklar arasında ve içinde farklılar gösterebilir.  Çeşitli değerle farklı besleme koşullarında bildirilmiştir. Bu, şüphesiz ki tek bir sürüden, tek bir analiz metodu kullanılmasının sonuçlarındandır. Keçinin sütü, inek sütünden daha fazla yağ ve kül, fakat daha az laktoz içerir. Keçi sütünde yağ  en değişken olan  bileşendir ve genellikle %6.0-3.0 arasında değişmektedir. Yine de, bu değişimin dışında olan değerler bireysel örneklerdir ve  geneli temsil etmez. Toplam kuru madde, protein, laktoz ve kül sırasıyla %12-16, %3-4, %3.8-4.8 ve %0.70-095 değişim aralığında beklenebilir.
Protein
Keçi sütünün proteini kazein ve kesilmiş sütün suyunda oluşan protein olarak ikiye  ayırabiliriz.  Kazein, toplam proteinin yaklaşık %'83’ünü oluşturur ve özellikle protein farksiyonları  peynir ürünlerindedir. Kazein, bazı koşulara altında pıhtılaşarak sütten uzaklaştırılabilir. Renin, asit ve pepsinin bir kobinasyonu ile süt içindeki kazeinin  tamamıyla pıhtılaştırmak istenen bir asittir. Benzer metotlarla kazeinin pıhtılaştırılmasının doğal bir sonucudur. Renin pıhtılaşması ki peynir yapımında kullanılan bir işlemdir. Asitliği ilave olarak sütün ekşitilmesinde olduğu gibi kazeinin pıhtılaşmasına kadar süt asitliğinin artması ve insandaki sindirim işlemleri kazeinin asit pepsin pıtılaşması tarafından başlatılır.
Kesilmiş sütün suyu, sütten kazeinin uzaklaştırılmasında sonra açık bir şekilde sıvı olarak kalır. Proteinler kesilmiş sütün suyu olarak kalırlar.
Proteinler ve kesilmiş süt proteini genel protein sınıflandırmasındadır. Her biri birçok bireysel protein içer. Bu protein inek sütünün proteinine benzer ve alerjik reaksiyonlara sebep olurlar. Bununla beraber keçi sütünde bazı spesifik proteinler vardır ve bunların oluşturduğu  bağışıklık sistemi inek sütünde daha farklıdır.
Keçi sütünün kesilmesinde asit pepsin işleyişi inek sütünden daha hafif görülür. Yine de, renini oluşturulan kesmik, ineğin sütünden daha güçlü gözükür. Sütün kesilmesinde hayvanlar arasında farklılıklar görülür. Sütün kesilmesi laktasyonun ortasında minimumken ve laktasyonun sonunda ise bir artış gösterir.
Keçinin sütünün yağının oranı ortalama olarak % 4.25 olmasına rağmen, bireysel farklılıklar yemleme şekli, ırk ve laktasyon durumuna göre değişir. Keçi sütünden elde edilen  yağda büyük oranda caproic, caprylic ve capric yağ asitleri içerdiği görülür. Bu yağ asitleri keçiye özgü olmamasına rağmen diğer türler nazaran keçi sütü yağında daha boldur. Yağ asitleri (caproic, caprylic ve capric) keçinin sütünden yapılan peynirlerin karakteristik lezzet ve kokusunda sorumludurlar (Tablo 1).
Keçi sütü, ineğin sütünden daha yüksek oranda küçük yağ damlacıkları içerirken, koyun sütü ile benzerlik göstermektedir. Bu keçi sütünün düşük kreması için açıklayıcı bir sebeptir. İneğin sütü,  keçinin sütünde bulunmayan bir protein içerir ve bu  hızlı oranda krema yapmaya yarayan küçük damlacıklardır.
Vitaminler
Keçi sütünde ki vitaminlerin çeşitliliği hakkında oldukça fazla bilgi vardır. Keçi sütü ile inek sütü arasındaki en önemli fark, keçinin sütünde B6 ve B12 vitaminlerinin düşük konsantrasyonda olmasıdır. Yine de, keçinin sütünün bebek beslenmesinde kullanıldığı düşünüldüğü zaman B6 vitamini bakımında insan sütüne yakın, B12 vitamini bakımından ise iki katı oranındadır. İnek sütü çok az vitamin D içerir ve bu nedenle süt kompozisyonunda  gösterilmemiştir. Diğer yandan bütün ticari sütler vitamin D ile güçlendirilmiştir. Keçi sütü içinde sadece vitamin A var olduğu ve karotin piğmentinin olmadığı ilginçtir. Karotin piğmentleri A vitamin üreticisidir. Irka bağlı olmak üzer inek sütünde vardır. Karotin piğmentlerinin sarı rengin çeşitli derecelerine sahip olması nedeniyle süt yağının rengini etkiler. Keçi sütünde olmaması nedeniyle kremasının rengi  ve tereyağın rengi beyazdır.
Yüksek Kalitede Süt Üretimi
Keçilerden temiz süt elde edilmesi için meme, böğür ve bütün kıllar kırkılmalıdır. Sağılan sütü hayvanlardan uzaklaştırmak sütün temizliği için  daha doğrudur.  Sürüler brucellosis ve tuberculose karşı kontrol edilmelidirler ki bunlar insan için günümüzde potansiyel patojenler değildir. Eğer bu hastalıklar, hayvanlarda belirlenirse hemen sürüden uzaklaştırılmalıdır.
Sağım İşlemi
Sağım işlemleri elle ya da makinalı sağım yöntemine göre sağlığa uygunluğu değerlendirilmiştir. Meme ve özellikle meme uçları 43.3 derecede ılık suyla yıkanmalıdır. Bu sadece sütün salgılanması için değil aynı zamanda sütü kirletebilen meme ucundaki organizmaları yok edilmesi nedeniyledir. Memeden ilk bir kaç damla süt strip kabına boşaltılmadır. Sağım elle yada makinalı olsu memenin yıkanmasından 2-3 dakika sonra sağıma başlanmalıdır. Eğer sağım el ile yapılırsa sütün korunması için özel önlemler alınmalıdır. Bunlar arasında elle sağımda kapaklı bir kova kullanımı gerekir. Sağımdan sonra her meme ucunun dezenfektanlı kaba batırılmasıdır. Bu işlem mastitisten başarılı bir şekilde korunmak ve azaltmak için gereklidir. Süt, hemen süzülmeli ve soğutulmalıdır. Eğer soğutma ekipmanları kullanılacaksa süt 1.6 dereceye kadar hızlı bir şekilde soğutulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse süt hemen buzdolabına konulmalıdır.
Sağım Ekipmanlarının Korunması
Yüksek kalitede süt üretimi için süt ile ilgili bütün sağım ekipmanlarının iyice temizlenmesi gerekir. Temizlik ve dezenfeksiyon elle yada makinalar ile yapılabilir. Bu çiftlikte kullanılan malzemenin çeşidine bağlıdır.
Temizlik ve dezenfeksiyonu temel basamakları aşağıda verildiği gibidir.
1-Sağımdan sonra  sütün boşaltılmasıyla çabukça sütün kap yüzeyde kurumasından önce bütün malzemeler ılık su ile çalkalanmalı
2- Deterjan solusyonu üretici  firma talimatına göre uygun sıcaklıkta çözülmeli. Eğer temizlik elle yapılacaksa süt ile bulaşık olan bütün yüzeyler fırça  ile temizlenmelidir.
 3-Deterjan musluk suyu ile çalkalanır. Süt depolarının temizlenmesinde asitli su kullanılması tercih edilmelidir.
4-Bütün malzemelerin suyu süzülmelidir.
5-Ekipmanları kullanmadan önce uygun bir temizlik maddesi ile temizlenmelidir. Bunun için Klor veya iyot her ikisi de sırasıyla 200 ve 25 ppm konsantrasyonlarında kullanılabilir.


Tablolar

Tablo 1. Süt keçilerinde ortalama canlı ağırlık, süt verimi ve kompozisyonu*



 
Tablo 2. İki farklı ağırlıkta %4 yağlı süt veren keçilerin farklı seviyelerdeki süt üretimi ve gereksinimlerin kombinasyonu



 
Tablo 3. Çeşitli memeli hayvanlarda ortalama süt kompozisyonu


 

Kaynaklar kamileron
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=470f80641753146e361d46e965aa8d92&topic=2941.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com