GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
Dişi ve erkek yavru kedilerin cinsel olgunluğa uluşma yaşları farklıdır. Cinsel olgunluk zamanına cinsiyetin dışında kilo, beslenme, mevsim, tüy yapısı gibi faktörler de etki eder. Örneğin her ikisi de 6 aylık olmuş iki dişi kediden iyi beslenmiş, yavruluk döneminde ciddi bir hastalık geçirmemiş, genellikle iki kilo ve yukarısına ulaşmış olanı cinsel olgunluğa diğerinden daha hızlı ulaşır.

Dişi kediler ilk bahar ve sonbahar döneminde birden fazla (en az 3) kızışma periodu yaşarlar. Eğer kedi çiftleşme mevsimini yavruluk döneminde atlatırsa diğer mevsime kadar genellikle bekler; bu sayede daha daha geç cinsel olgunluğa ulaşmış olur.

Kısa tüylü kedilerin uzun tüylü kedilere göre daha erken olgunluğa ulaştığı tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar bütün bu etkenlerin cinsel olgunluk yaşına 2-6 ay kadar değiştirebileceğini ortaya koymuştur. Erkek kediler dişilere göre çok daha geç olgunluğa ulaşırlar. Genellikle 12. aydan itibaren 17. aya kadar cinsel olgunluğa gelirler.

Kedinin cinsel olgunluğa eriştiği nasıl anlaşılır?
Kedilerin cinsel olgunluğa eriştiğini hareketlerindeki değişiklikten anlamak mümkündür. Dişi kedi her zamankinden daha fazla miyavlamaya, mırlamaya başlar, sahibine daha yakın ve şefkatli davranır, sırtını kamburlaştırıp kuyruğunu havaya kaldırarak yana doğru çeker. Bunları yaparken de ön ayaklarıyla hamur yoğurma hareketi yapar. Idrar sayısında artış görülebilir. Kimi kedilerin iştahı kesilirken kimisininki de artar. Anlattığım davranışsal değişiklikler, daha önce dişi kedisi olmamış insanların endişelenmesine ve hatta veteriner hekime başvurmasına bile sebep olabilir. Söz konusu devamlı ve şiddetli miyavlamalardan dolayı ev halkı hatta komşular şikayetçi olabilmektedir. Bu hareketler 4-7 günlük periodlarla ve 5-10 gün ara vererek sezon boyunca devam eder. Genellikle her sezonda en az 3-4 period vardır.

Bazı kedilerin durmaksızın mevsimlere bağlı olmadan period yaşadıkları görülmüştür ancak bu çok nadirdir. Evlerde yaşayan ve dolayısıyla mevsimsel ısı değişikliklerini net olarak algılayamayan kedilerde bütün kış mevsimi boyunca belli aralıklarla periot görülebilmektedir.

Yavru dişi kedisi olgunluğa geldikten sonra insanlar, bir problem olarak karşılarına çıkan olayla ilgili değişik çözümler ararlar. Bunlardan ilki hiçbir müdahele yapmayarak dönemin geçmesini beklemektir ki bu kedinin fazlasıyla yorgun düşmesi ve sahibinin de uykusuz geceler geçirmesi demektir. İkinci çözüm, kızışma döneminde kandaki seviyesi artan hormonların aksi olan hormonların iğnesi yapılarak periotun atlatılması yöntemidir. Ancak bu tür ilaçlar hormonal metabolizmayı etkileyerek genital system ve memelerle ilgili yan etkilere sahiptir. Üçüncü yöntem ise, kızışma biter bitmez başlanabilen ve haftada bir gün verilen hormon tabletleridir ki yukarıdaki yan etkilere sahiptir. Eğer dişi kedinizin çiftleştirilmesi ve yavrulatılması düşünülüyorsa 1 yaşından önce kemiksel ve kassal gelişmesi yeterli olmadığından beklenmesi daha uygundur. Bu döneme kadar da gerekirse doğum kontrol yöntemleriyle ilgili veteriner hekimle görüşülüp uygun sulunan tedaviye başlanır.

Dişi kedinin uzun yıllar boyunca fertil (doğurgan) kalarak ancak çiftleşmesine izin vermeyerek yaşaması da seçenek olarak düşünülebilir. Ancak bu seçenek yüksek ihtimalle genital organlarla ilgili kistler, iltihaplanmalar ve tümörler gibi ciddi riskler taşımaktadır. Dişi kedinin çiftleşmesi, doğurması, emzirmesi yani yavru yapması söz konusu olmayacaksa kısırlaştırılması en sağlıklı yöntemdir. Kısırlaştırılması düşünülüyorsa veteriner hekime baş vurularak genel sağlık muayenesi sonucu sakınca olmadığı tespit edilirse operasyon gerçekleştirilir.

Erkek kedilerde kısırlaştırma:
Erkek kedilerin, cinsel olgunluğa ulaştığını evin muhtelif yerlerine ayakta ve kuyruğunu kaldırarak idrar bırakmasıyla ve gırtlaktan gelen uzun uzun hiç alışılmamış şekilde miyavlamasıyla anlayabilirsiniz. Bu sayede dişi kedilere koku bırakarak bölgesini belli ederken, miyavlamasıyla da mesaj verir. Kısa bir sure sonra dinmeyen miyavlamalardan ve evi saran keskin idrar kokusundan rahatsızlık duymaya başlanır. Bu durumda eğer kedinin dışarıya gidip gelmesi söz konusu ise zaten cinsel hayatını yaşayacaktır. Ancak dışarının taşıdığı riskler (trafik kazaları, köpek saldırısı, yaralanmalar, zehirlenmeler…) unutulmamalıdır. Eğer cinsel hayatını yaşayamayacaksa çiftleşme isteği şiddetli bir sıkıntı verecektir ve kısırlaştırma operasyonu gündeme gelecektir. Genellikle ilk cinsel istek belirtileri görüldüğünde insanlar kedilerinin kısırlaştırılması konusunu düşünmeye başlarlar. Daha önce operasyon uygulanmasının ileriki yaşlarda idrar durgunluğundan dolayı problem yaratması söz konusudur. Kısırlaştırma gündeme geldikten sonra veteriner hekime baş vurularak sağlık kontrolünden geçirilip operasyon kararı verilir. Kedinin gene narkoz altında testislerinin alınması ve kordonlarının bağlanması esasına dayanan kastrasyon operasyonu gerçekleşir. Ilk gün narkoz yorgunu ve hafif ağrılı geçer. Antibiyotik kullamını ile ilgili veteriner hekim kedi sahibini yönlendirecektir. Erkek kedilerde vücut dışında dikiş olmayacağı için dişi kedilerde şart olan geniş yakalık kullanmaya gerek yoktur. Operasyon yorgunluğunu üstünden attıktan ve normal hayata döndükten sonra kedi bir sure daha fertile hareket gösterebilir. Bunun sebebi vücutta hala var olan hormonlardır ki bu da en fazla 1-2 hafta devam edebilir. Özellikle erkek kediler kastre edildikten sonra çiftleşme mevsiminde kızışma gösterir durumdaki dişi kedilere ilgi gösterebilir hatta çiftleşebilir. Ancak tabi ki yavrusu olamaz.


Kısırlastırma Yöntemleri:
Kısırlaştırmada iki ayrı operasyon tekniği vardır. Bunlardan bir tanesi dişi kedilerde, yumurtalıklardan bir veya iki tanesi bırakılarak rahimin alınması esasına dayanır ki, bu yöntemle kedi operasyon sonrası cinsel hayatına devam eder ancak yavrusu olamaz. Bu yöntemi özellikle kedisi dışarı çıkıp gelen insanlar uygun bulabilirler. Ancak bırakılan yumurtalıklar kistlenip, iltihaplanıp yapışmalara sebep olup ciddi genital problemlere ve genellikle hormonal kökenli deri yangılarına sebep olabilmektedir. Sonuç olarak tekrar bir operasyon uygulanıp bırakılan yumurtalıkların alınması ve yapışmalarının temizlenmesi gerekir. Biz bu yüzden yarim kısırlaştırma tabir edilen bu yöntemi uygulamamaktayız.

İkinci kısırlaştırma yöntemi ise, yumurtalıkların ve rahimin birlikte çıkarılması esasına dayanır. Yani dişi kedi operasyon sonrası çiftleşme arzusu duymayacaktır. Hayatına kızışma dönemleri dışındaki rutininde devam edebilecektir. Nadir olaylarda total kısırlaştırma operasyonu sonrası kızışma belirtileri görülmüştür. Bu genellikle bir probleme işaret eder. Veteriner hekimle görüşülüp bir takım tetkikler yapılarak problemin operasyonla ilgili mi yoksa böbrek üstü bezlerinden hormon üretilmesiyle ilgili mi olduğu tespit edilip tedavi yöntemi belirlenir.

Kısırlaştırma operasyonu narkoz altında uygulanır. Aynı gün kedi yari kendinde, yarı yorgun ve ağrılıdır. Operasyon sonrası antibiyotik kullanımı ağrı kontrolü, dikişlerin korunması ve alınma tarihleriyle ilgili veteriner hekimin öngördükleri uygulanır. 3-4 gün sonra eğer herhangi bir operasyon komplikasyonu yoksa, kedi aşırı hassas veya inatçı değilse operasyon sarsıntısını atmış olur.

Kısırlastırma sonrasi psikolojik değisiklikler olur mu?
Kısırlaştırma sonrası ciddi psikolojik değişiklikler beklemek doğru değildir. Daha önce de belirttiğim gibi kızışma dönemi haricinde yaşamı neyse operasyon sonrası da aynı olacaktır. Huyunun yumuşaması veya hırçınlaşması genellikle operasyondan farklı bir sebebe bağlanmalıdır. Kısırlaştırma sonrası metabolizmal olarak kilo artışı söz konusu olabilir. Bu problem de veteriner hekimle birlikte yeni bir gıda programı seçilmesiyle ortadan kaldırılabilir.
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=6e9e181c5003dac3538cd539265479f7&topic=3030.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com


Çevrimdışı teos

  • Üye
  • *
    • İleti: 4
    • Teşekkür: 0
    • Cinsiyet:Bay
    • http://facebook.com/profile.php?id=106711959668767