GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

VAHŞİ KUDUZUN MÜCADELESİ VE AŞILAMA

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
VAHŞİ KUDUZUN MÜCADELESİ VE AŞILAMA

Vahşi yaşamda kuduzun kontrolü zordur. Evcil hayvanlar yaban hayvanlarla insanlar arasında bir tampon oluşturmaktadırlar.
Kuduz eradikasyonunda temel hedef  yaban hayvan kuduzunun eradikasyonudur. Ama gerçekten kontrolü zor bir durum olan yaban hayvan kuduzunun önlenmesine yönelik çalışmaların yanı sıra evcil hayvan kuduzuna yönelik çalışmalarda yapılmalıdır.
Vahşi hayvanların aşılanması için rekombinant oral aşı geliştirilmiştir. Bu aşının kümes hayvanlarının başlarına enjekte edilerek helikopterler ile yaban hayvanların yaşadığı bölgelere atılması biçimindeki (enfeksiyöz döngüyü kırma amaçlı) aşılama çalışmaları; yaban hayvan kuduz olgularında belirgin düşüşlere neden olmuştur.
 Oral yolla aşılama yanında bazı bölgelerde Populasyonun azaltılması yararlı olmaktadır. Bu konudaki başarı, salgınların sıklığı ve hayvan Populasyonun bağlıdır. Ülkemizde şimdilik vahşi yaşam kuduzu çok tehlikeli boyutta görülmemektedir.
Gelincikler için aşılar var olup, 3 aylıkken aşılanır ve her yıl tekrar edilir.
Vahşi hayvanlarda paranteral kullanım için henüz aşı yoktur.  Hayvanat bahçelerinde; Vahşi hayvanlardan rakun, kokarca, çakal, tilki, kurt, köpek ve kediler ile aynı yerde beslenmemesi ve tutulması önerilmektedir.
Hayvanat bahçeleri ve gösteri merkezlerindeki vahşi hayvanlar ilk yakalandığında, kuduz virusu taşıyor olabilirler. Bu nedenle bu hayvanlar 6 ay karantinada tutulması gereklidir. Bu yerlerde çalışan işçiler ve temasta olabilecek kişiler kuduz aşısı ile temas öncesi aşılama programına uygun olarak profilaktik amaçla aşılanmalıdır.

Başıboş köpek ve kedilerle insanlar, temas etmeden önce dikkatli olmalıdır. Çünkü ülkemizde başıboş hayvanlar genellikle aşısızdır. Bu durum kuduzun epizootik seyrettiği bölgelerde önemlidir. Çünkü başıboş hayvanlar yabani hayvanlarla temas etmiş olabilirler. Bu da hayvan sahiplerinin hayvanlarını bağlamaları ya da ev içinde tutmalarıyla kolay olacaktır. İngiltere ve bazı ülkelerde sahipli hayvanların deri altına mikroçip yerleştirilerek, sahipli hayvanlar sokakta bulunduğunda kime ait olduğu saptanabilmektedir. Bu yolla sahibi belirlenen hayvanın sahibine de hayvanı başıboş bıraktığı için (hayvan kaçmadı ise) para cezası verilmektedir.
Halk, vahşi yaşam süren hayvanlara dokunmaması yönünden uyarılmalıdır. Vahşi memeliler ısırdığında halk, ev hayvanları ve çiftlik hayvanları kuduz riskiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle vahşi hayvanla temas etmiş ya da ısırılmış köpek, kedi ve çiftlik hayvanları ötenazi yapılarak kuduz yönünden araştırılır. Eğer insan vahşi bir hayvan tarafından ısırıldıysa, sağlık yetkililerine haber verilmelidir. Bu kişiye antirabies sağaltım başlatılmalıdır.
Devamlı olarak vahşi hayvanların yakalanması ya da zehirlenmesi, vahşi yaşamdaki kuduz açısından taşıyıcı hayvanların azaltılması ya da tüketilmesi açısından ekonomik değildir. Buna karşın piknik yerlerinde, kampüslerde ve şehre yakın bölgelerdeki yüksek risk taşıyan vahşi yaşam hayvanlarının populasyonunun azaltılmasında hem kontrol açısından hem de insanları ve hayvanları koruma açısından yarar vardır. Vahşi yaşamın azaltılması ya da aşılanması gibi uygulamalardan yetkililerin haberdar olması gerekmektedir.

Vahşi yaşamda kuduzun kontrolünde uygulanan aşılar

•   Modifiye canlı aşı uygulamaları

•   Vector aşıları( Vaccinia ya da kanarya-pox virus vektör aşıları)


•   Etlere damlatılarak oral aşılama şeklinde uygulanır.


Yarasalar:
Yarasalarda kuduzu kontrol etmek için yarasa popülâsyonunun azaltılması birincil olarak mümkün değil, ikincil olarak istenilen bir yol değildir. Ülkemizde yarasa ile bulaşma tam anlamıyla henüz açıklığa kavuşmamıştır. Yarasaların insanla direk temasını önlemek için evlerden ve çevreden uzaklaştırılmaları gerekir. Bu durum yarasaların geçemeyeceği engeller ile sağlanabilir. Tüm kedi ve köpeklerin zamanında aşılarını yaptırın. Bu işlem sadece evcil hayvanlarınızın kuduzdan korunmasında değil ayrıca hayvanınızın yabani bir hayvan tarafından ısırılması durumunda sizin korunmanızı sağlayan bir engel olması yönü ile de önemlidir.
—Evcil hayvanınızı yabani hayvanlarla temasa gelmemesi için direk gözetim altında tutun. Eğer evcil hayvanınız yabani bir hayvan tarafından ısırılmış ise acilen hayvanınız için bir Veteriner Hekim arayın. 
Yabani hayvanlardan uzak durun.
—Vahşi hayvanları hiçbir zaman edinmeyin ve evinize getirmeyin. Hasta hayvanlara bakmaya teşebbüs etmeyin yardım için bir hayvan kontrol veya kurtarma merkezini arayın
Evcil hayvanları yabani hayvan tarafından ısırılırsa ne yapılmalı?

 Test etme imkanı olmayan bir  yabani karnivor bir hayvanı ısırmış yada tırmalamışsa kuduza maruz kalmış olarak kabul edilmelidir. Bir kuduz hayvan tarafından  ısırılmış aşılanmamış kedi veya köpek hemen ötenazi ile öldürülmelidir. Eğer bunun yapılmasını istemiyorsanız hayvan 6 ay çok titiz bir izolasyona alınmalı ve serbest bırakılmadan 1 ay önce aşılanmalıdır. Aşılaması tamamlanmış hayvanlarda olayın esaslarını dikkate alarak bir değerlendirme yapmaya ihtiyaç vardır. Günümüzde aşılanmış kedi ve köpekler 45 gün gözlem altında tutulmalıdır. Başarılı ve devamlı olarak uygulanan tilkilere ağızdan aşılamaya (OVF) bağlı olarak Dünya Sağlık Örgütü Hayvan Sağlığı Birimi (OIE) Finlandiya, Hollanda, İtalya, İsviçre, Fransa, Belçika, ve Lüksemburg’da 2002 yılında kuduz vakası görülmediğini bildirmiştir: Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasının aksine, OIE’ nin kuduzdan arındırılmış bölge tanımlaması, o ülkenin Avrupa yarasa lysavirus (EBLV)’den izole edilmiş olmasından etkilenmemektedir. Tilkilere ağızdan aşı uygulamasının Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Macaristan’da kuduzun azalmasında son derece etkili olduğu görülmektedir. On sene öncesine göre, bu ülkelerdeki vaka sayısı sırasıyla %99, %97, ve %86 oranlarında azalmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
 Yabani hayvan hayatı takip edilmeli, vahşi karnivorların bulunduğu bölgelerde evcil kedi ve köpeklerin aşıları yapılmalı ve sokak köpekleri kontrol altına alınmalıdır. Populasyonun azaltılması ve vahşi hayvanlarla temasın minimum’a düşürülmesi açısından sahipsiz hayvanlar kısırlaştırılmalıdır.  Yabani hayvanlarla teması olanlar ve Hayvanat bahçesi çalışanları profilaktik olarak kuduza karşı aşılanmalıdır.  Yabani hayvanlarda kuduz şüpheli vaka görüldüğünde yetkili mercilere haber verilmelidir.
-   Haber verilmesi gereken yerler;
-   Kuduz Bilgi merkezi
-    Sağlık Departmanlığı
-    Veteriner laboratuarları
-    Veteriner Acenteliği
-    WHO Federal Araştırma Enstitüsü (Almanya)
-    WHO Veteriner Laboratuarı Acenteliği (Ukrayna)
   Dünyada Kuduzun Durumu
Kuduz, dünyada katı karantina tedbirlerinin uygulanabildiği ve köpeklerin girişinin engellendiği ada ülkeleri dışında birçok ülkede görülmektedir. Avustralya ve Yeni Zelanda’da hastalık hiç şekillenmemiştir. Asya ülkelerinin çoğunluğunda, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde enzootik köpek kuduzu ciddi bir problemdir. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Batı Avrupa ülkelerinde ise endemik yaban hayatı kuduzu etkili olmaktadır. Kuduzun yayılmasında, kokarca, rakunlar, gelincik, çakallar, vampir yarasalar rol alırlar. Son yıllarda Doğu Avrupa’da rakunlarda kuduz artışı gözlenmektedir. Yaban hayatı kuduzu ile mücadeleyi, 1960’lı yıllarda Kanada’lı ve Amerika’lı araştırmacılar; kırmızı tilkilere, içinde Modifiye canlı kuduz aşısı virüsü içeren baitleri yedirmek sureti ile (ilk oral aşılama çalışmaları) başlatmışlardır. Deneysel olarak A.B.D.’de yapılan çalışmalar daha sonra geliştirilmiş ve Avrupa’da ilk olarak 1978 yılında, İsviçre’de kullanılmıştır. Bu oral aşılama çalışmaları ile Batı ve Orta Avrupa’da kuduz tamamen elemine edilmiştir. Fakat Doğu Avrupa’da kırmızı tilkilerde kuduz hastalığı ile mücadeleye devam edilmektedir.


Türkiye’de Hastalığın Durumu ve Uygulamalar
Türkiye, Asya ve Avrupa kıtaları arasında değişik coğrafik bölgeleri olan bir ülkedir. Ülke genelde dağlık ve ormanlık olması nedeni ile her türlü evcil ve yabani hayvanın barınmasına olanak sağlar. 1970’lerin sonlarına doğru büyük şehirlerin merkez ve çevresinde insan nüfusunun artmasına bağlı olarak köpek sayısında da artışlar olmuş ve buna bağlı olarak da kuduz vakaları artmıştır. Sonuçta uygulanan kontrol programlarıyla ülke genelindeki mihraklarda önemli ölçüde azalma olmasına rağmen özellikle büyük şehirlerde başıboş köpeklerin yoğunluğu nedeniyle hastalıkta artış gözlenmiştir. Geçmiş yıllarda ülkemizde daha çok kedi-köpek kuduzu görülmüş olmasına rağmen uygulanan kontrol programlarıyla ülke genelindeki mihraklar önemli ölçüde kontrol altına alınmıştır. Ülkemiz, köpek kuduzunun görüldüğü tek Avrupa ülkesi olmakla birlikte, son yıllarda yaban hayatına ait kuduz vakalarında da belirgin bir artış gözlenmektedir. Özellikle Ege Bölgesinde etkili olan yaban kuduzu ile ilgili olarak artan kuduz vakaları ile mücadele için mevcut tedbirlere ilaveten, yaban hayvanları için ağız yoluyla aşılamanın da, mücadelede etkinliği arttıracağı düşünülmüş ve bununla ilgili bir proje hazırlanmış, fakat finansal yetersizlikler nedeniyle proje ertelenmiştir. Aydın, İzmir ve Manisa’nın dağlık bölgelerinde tilki, çakal ve sansar gibi yabani hayvanlardan evcil hayvanlara kuduz bulaşması üzerine Tarım ve Köy işleri Bakanlığı alarma geçti.
Bakanlık, `vahşi yaşam kuduzu` da denilen hastalığa karşı, Almanya`dan ithal edeceği kapsül şeklindeki aşılı yemlerle mücadele başlatacak, ormanlara ve ulaşılamayan alanlara uçaklarla bu yemlerden atılacak.
•   Kuduz; 3285 sayılı hayvan Sağlığı Zabıtası kanunun 34. Yönetmeliğinin 119. maddesine göre ihbarı mecburi hastalıklardandır.
Vahşi hayvan tarafından ısırılan insana yapılacak işlemler;
•   Yara bol sabunlu ılık su ile yıkanıp alkol ve tentürdiyotla dezenfekte edilmelidir.
•   Kuduzdan şüpheli hayvan tarafından ısırılan insana yara tedavisi uygulanır.
•   Yaraya dikiş atılmamalıdır.
•   Hayvan kaçmış veya kuduzdan şüpheli ise immun serum ve aşı uygulanır.




Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=703a29f45730f75752a5afdc9c7939f2&topic=837.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com