GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

Miyaz(myiasis sinek paraziti)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı silverwings

  • Üye
  • *
    • İleti: 2
    • Teşekkür: 0
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
Soru:Konuyu bu bölüme açmamın sebebi genelde bu durumun en çok koyunlarda görülmesidir. İnsanlarda da görülen bu sinek paraziti için tavsiyelerinizi bekliyorum. Hayvancılık ile uğraşacağım kısmet olursa, internette gezinirken bu haberi araştırdım ve görsellere de baktım ki insanlar için de çok büyük bir tehlike. Miyaz parazitinden korunmak için ilaçlama tek başına yeterli midir yoksa ekstra önlemler alınmalı mıdır?
Teşekkür ederim.


Açıklama:Miyaz (myiasis) terimi ilk defa 1840 yılında Hope tarafından özellikle bazı sinek (Diptera) lârvalarının insanlarda yol açtığı hastalığı tanımlamak için kullanılmıştır. ‘Miyaz’a sinek hastalığı, mânâsı verilebilir. İlk zamanlar yer solucanları üzerinde, at sineği lârvalarının yapmış olduğu tahribata da miyaz denmişse de, daha sonraları bu hastalıkta bazı sinek lârvalarının normal gelişmelerinin kısmen veya tamamen omurgalı bir hayvan vücudunda geçmesi ve burada patolojik bir yaraya sebep olması şartı aranmıştır. Günümüzde ise; bazı sinek lârvalarının, en azından hayatlarının belli bir periyodunda insan yahut omurgalı hayvanların canlı veya ölü dokuları, vücut sıvıları veya hazmedilmiş gıda maddeleriyle beslenmeleri ile oluşan patolojik durum olarak tarif edilmektedir. Hâdise sinek açısından değerlendirildiğinde; sinek aslında neslinin devamı maksadıyla ve bir Sevk-i İlâhî ile lârva veya yumurtasını nemli dokulara bırakıp, yeni nesillerin meydana gelmesine vesile olmaktadır.

Miyaz sinekleri, bilhassa köylerde, hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde daha çok görülen iri cüsseli, mavi, yeşil, sarı veya boz renkli sineklerdir (Resim 1). Bu sineklerin erişkinleri serbest bir hayat sürerken, bazı türlerinin lârvaları parazitik hayat sürdürmekte, yani beslenmeleri için yaratılışları gereği mutlaka başka organizmalara ihtiyaç duymaktadır. Bazı türlerine dünyanın her yerinde; bazılarına ise, lokal bölgelerde rastlanan bu sinekler daha çok tropikal ve subtropikal ülkelerde görülür. Bu sinekler genellikle sıcak ve kuru iklime uygun bir fizyolojiye sahip yaratılmışlardır. Erişkinliğe geçme süreleri hava sıcaklığı ile yakından alâkalıdır. Bazı türler yumurtlarken, bazı türler ise, lârva doğurmaktadır. Hayat devreleri; yumurta (bazı türlerde doğrudan lârva doğar), lârva, pupa ve erişkin şeklindedir.

Miyaz sineklerini, sebep oldukları hastalıklara göre üç gruba ayırmak mümkündür.

Birinci gruptaki sinekler, lârvalarının gelişmesi için mutlak surette canlı dokulara ihtiyaç duyarlar, aksi takdirde hayatlarını sürdüremezler (Gastrophilidae, Calliphoridae, Oestridae, Hypodermatidae türleri gibi). İkinci gruptakilerin, hayatlarını sürdürme aralığı daha geniştir. Bunlar, yumurtalarını birkaç çeşit kadavra veya bozulmaya başlamış et üzerine bırakabilen sinek türleridir (Sarcophaga, Wohlfahrtia türleri gibi). Bozulmaya başlamış dokuları yiyen bu tip sinekler, diğerlerinden farklı olarak aynı zamanda bir şifa vesilesi olarak da kullanılmaktadır. Bu tip sinek lârvalarının lâboratuvarda yetiştirilmeleri, iyileşmeyen kangrenleşmiş yaralardaki çürük dokuları yemeleri ve iyileşme sürecini hızlandırmaları ayrı bir yazı mevzuudur (bkz: Sızıntı, Ekim 2005 sayı 321, sayfa 354). Üçüncü gruptakiler ise, yumurtalarının veya lârvalarının farkında olunmadan besinlerle ağızdan alınmasıyla sindirim sistemi miyazına, kirli sonda veya katater ile idrar yollarına bulaştırılarak idrar yolları miyazına sebep olan, çok geniş yaşama imkânına sahip türlerdir (Muscidae, Calliphoridae, Sarcophagidae türleri gibi).

Bütün bu gelişme farklılıkları, sineklerin biyolojik farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Miyaz tedavisi, sinek lârvalarının bulunduğu dokulardan uzaklaştırılması şeklinde yapılmaktadır. Sinek lârvalarının sebep olduğu miyaz tipleri, klinik olarak lârvaların insan vücudundaki yerleşme yerine göre isimlendirilmektedir. Buna göre;

1. Sağlam deri miyazı:  Lârvanın deri içinde veya altında yaşayarak zarar vermesi hâlidir. Bu, deri yüzeyinden kan emme şeklinde sathî olabileceği gibi, lârvanın deriden girip deri altında tüneller açarak göç etmesi, yahut çıban şeklinde yaralar yaparak hastalığa sebep olmasıdır.

2. Yara miyazı:  Bakımsız açık yaralara bırakılan yumurtalardan çıkan veya lârva olarak bırakılan türlerin oluşturduğu hastalık tablosudur. Bazı türlerin lârvaları yaralardaki ölü dokuları yiyerek, bazı türlerin lârvaları ise, hem ölü, hem de sağlam dokuları yiyerek beslenir ve civar dokularda tahribata yol açar. Bu hâl halk arasında, “yaranın kurtlanması” diye de adlandırılır (Resim 2).

3. Bağırsak miyazı:  Sinek yumurta ve lârvaları besinlerle ağızdan alındıklarında çoğunluğu midede ölür, bir kısmı ise ince bağırsağa geçerek bağırsak miyazına sebep olur. Hastada aylarca devam eden bulantı, kusma, iştahsızlık gibi sindirim sistemine ait belirtiler yanında, bazı sinir sistemi belirtileri de ortaya çıkar. Bağırsaktaki lârvalar bazı türlerde lârva olarak dışarı atılıp dışarıda pupaya dönüşürken, bazılarında bağırsakta pupaya dönüşür ve bu şekilde pupa olarak dışarı atılır.

4. İdrar yolları ve üreme yolları miyazı:  Genellikle üstü açık uyuyan kişilerin idrar veya üreme yolları çıkışına sineğin yumurta veya lârvalarını bırakması ve lârvanın söz konusu kanallara girerek hastalık oluşturması hâlidir. Korunmada temel prensip üstü açık yatmamaktır ki; kültürümüzdeki “üstü açık uyunmaması” düstûrunun edep ve hayâ dışındaki hikmetlerinden biri de bu olsa gerek.

5. Göz miyazı: Sineğin uçarken lârvasını uçarken tazyikli bir şekilde insanın gözünün içine atmasıyla oluşur. Göz içerisinde birçok lârva görülebilir. Lârvaların bırakılmasından çok kısa süre sonra gözde ileri derecede şişme, kızarıklık ve kaşıntı oluşur. Tedavi edilmeyen gözde, körlüğe kadar giden bir patoloji ortaya çıkabilir.

6. Ağız ve diş eti miyazı:  Sineğin lârva veya yumurtalarını ağıza bırakması neticesi oluşan miyaz şeklidir. Daha çok ağzı açık olarak dolaşan ve uyuyan kişilerde; özellikle de akıl hastalarıyla şuuru yerinde olmayan yatalak hastalarda görülür. Lârvalar, başta yumuşak damak olmak üzere, ağızdaki değişik dokuları delerek daha derinlere girerler ve o dokularla beslenerek gelişirler. Ağız içine bakıldığında lârvalar görülebilir (Resim 3). Hem görülenler, hem de daha derinlere girmiş olan lârvalar derhal çıkarılmalıdır.

7. Burun miyazı:  Lârvaların burun boşluğuna yerleşmesi neticesi oluşur. Baş ağrısı ve burunda kaşıntı, şişlik, solunum güçlüğü, kanlı-cerahatli bir akıntı görülür. Tedavi edilmeyen vakalarda, lârvalar kıkırdak, doku ve kemikleri tahrip edebilir ve kafatası içerisinde bulunan sinüslere yerleşerek ölüme sebep olabilir (Resim 4).

8. Kulak miyazı:  Lârvaların kulağa bırakılması neticesi oluşur. Kulakta şiddetli ağrı, çınlama ile başlayan şikâyetler sağırlıkla neticelenebilir. Ayrıca kulak zarını delip orta kulağa geçen lârvalar, beyne ulaşıp ölüme sebep olabilirler.

Günümüzde ve tarihte sineğin vermiş olduğu zarar sebebiyle hayatını kaybeden kişiler vardır. Bunların başında da Nemrud gelmektedir. Kudret-i Sonsuz’un Nemrud’u bir sineğe (veya sivrisinek) mağlup ettiği meşhur meseldir. Puta tapmaktan vazgeçmeyen, davete icabet etmeyip, ulvî davanın tebliğcisini ateşte yakmaya kalkışan Nemrud ve kavmi; ilâhî gazab olarak sinek istilâsına uğrar ve sinekler koca bir topluluğu helâk eder. Geriye kalanların da rahatları bozulur ve sineklerden biri Nemrud’a musallat olur. Ulûhiyet iddia eden, kendini kendine mâlik zanneden, malı ve mülkü ile gururlanan Nemrud, ufacık bir sinek karşısında çaresiz kalır. Burnundan giren sinek, beynine kadar gider. Beyindeki sineğin verdiği rahatsızlığı bir türlü önleyemeyen Nemrud, başına tokmakla vurulmasını emreder, sineğin verdiği ızdırap ve başına aldığı tokmak darbeleriyle feci bir şekilde can verir.

Eğer mesel bu şekilde gerçekleşmiş ise, hâdiseye sebepler açısından bakıldığında; Nemrud’un ölümüne bir sinek lârvasının (belki de sivrisineğin) sebep olduğu ve Nemrud’un miyaza yakalanarak can verdiği düşünülebilir. Evet demek ki; Kudret-i Sonsuz’a intisab eden sinek, Nemrud’un gurur ve kibrini hiçe indirip, hastalığını azaba ve hicaba döndürebiliyor ve hatta onun ölümüne sebep olabiliyor .
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=90cd47a38ff1480f290b94a817e83059&topic=3973.0


Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
paylaşım için teşekkürler...
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com