GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
Oryantal makaracisi (Oriental roller) ve Izmir makaracisi (Smyrna roller) adi ile dünya üzerinde taninan ve köken olarak ülkemizden kaynaklanan bu iki irkin tarihi oldukça eskilere ve Osmanli devletinin kurulus yillarina kadar gitmektedir. 16. yüz yilda yasamis olan Osmanli gezgini Evliya Çelebi, Seyahatname adli eserinde bu irklar hakkinda bilgiler vermektedir. Osmanli Devleti döneminde bu irlarin nasil adlandirildiklari hakkinda su anda kesin bir bilgi sahibi degiliz. Bugün dünya üzerinde bilinen adlandirma, bu güvercinlere çok sonralari Avrupa’da verilmis olan adlardir. Bu irklarin Ingiltere’ye ilk gönderilis tarihi 1870 li yillarda, Osmanli padisahi Sultan Abdülaziz döneminde olmustur. Ayni yillar bir çok güvercin irkimizin da Avrupa ve Amerika’ya gönderildigi yillardir. Gerek Oryantal makaraci gerekse Izmir makaracisi irklari birbirine yakin ve akraba irklardir. Hatta baslangiçta Avrupa’da bu irklar tek bir irk olarak degerlendiriliyorlar ve sadece “Oriental roller” adi ile biliniyorlardi. “Oriental roller” adini bu irk için ilk kez 1876 yilinda Ingiltere’de Ludlow kullanmistir. 1887 yilinda gene Ingiltere’de Lyell adli yetistirici ise bu güvercinlere “Turkish Roller” adini vermistir. 1890 yilinda Alman kusbilimci H. Martens tarafindan Izmir makaracilari ayri bir irk olarak tanimlanmistir. 1914 yilinda Almanya’da ilk Oriental roller kulübü kurulmustur. Daha sonraki yillarda irk içindeki bir takim farkliliklar daha da dikkat çekmis ve Dietz adli yetistirici 1929 yilinda, bu farkliliklari göz önüne alarak bu irki, “Smyrna roller” ve “Kurdistan roller” olarak ikiye ayirarak degerlendirmistir. Bu ayrimin temelinde Türkiye üzerinden Ingiltere’ye ve Amerika’ya gönderilen güvercinlerin, bugünkü Iran ve Irak gibi ülkelerden gönderilenleri ile Izmir bölgesinden gönderilenleri arasinda bazi farkliliklarin bulunmasidir. En basta Izmir’den giden makaracilar siyah, kirmizi ve sari düz renklere sahiptiler. Iran ve Irak’dan gidenler ise mavi-bronz ve kumlu renklere sahip olup seritli kuslardi. Bu güvercinlerin seritleri kahverengimsi sari bir tonda idi. Renksel farkliliklarin yani sira bazi yapisal farkliliklar da bulunmaktaydi. Dietz’in adlandirdigi “Kurdistan roller” tanimlamasi, Iran ve Irak’dan gönderilen güvercinleri, “Smyrna roller” adlandirmasi ise Izmir’den giden güvercinleri kapsamaktadir. Oryantal makaracilarimizin Amerika’ya gönderilisi ise 1920 li yillardan itibaren baslamistir. Ancak belgelerle saptanan ilk gönderme 1927 yilinda Bronx hayvanat bahçesine yapilmistir. 1930 lu yillarda bu süreç hizlanmistir. 1950 li yillarda Dogu Almanya’da da bu güvercinlerimizle ilgili bir kulüp kurulmustur. Bu güvercinlerin Avrupa ve Amerika’ya ilk gönderilis tarihlerinden itibaren bu ülkeler tarafindan çesitli islah çalismalarinda bulunulmustur. Yapilan bazi melezlemeler ile irka yeni özellikler kazandirilmistir. Zaman içinde yeni makaraci irklarin ortaya çikmasi saglanmistir. Bugün dünya üzerinde bulunan makaraci irklarin bir çogunun atasi, dünyada “Oriental roller” ve “Smyrna roller” adi ile bilinen Anadolu kökenli irklardir.

IZMIR MAKARACISI TARIHÇE

Bu güvercinlerin, 1870 yilinda Osmanli padisahi Sultan Abdülaziz döneminde ilk olarak Avrupa’ya gönderildigini biliyoruz. 1890 yilinda Alman kusbilimci H. Martens tarafindan Izmir makaracilari. Oryantal makaracilardan ayrilarak ayri bir irk olarak tanimlanmistir. 1929 yilinda ise Ingiltere’de Dietz adli yetistirici yeni tanimlanan bu irka, Avrupa’ya gönderildigi sehre bakarak “Smyrna roller” ismini vermistir. Izmir makaracilari, Amerika’ya ilk gönderildikleri 1920 li yillarda ise “Oriental roller” adi ile adlandiriliyor ve “tuz gölü sehri güvercinleri” olarak biliniyorlardi. Tuz gölü sehri ile kastedilen Izmir ilimizdir. Bilindigi gibi Izmir ilinin bitisiginde eskiden daha büyük olan ve bugün “Çamalti tuzlasi” olarak adlandirdigimiz büyük bir tuz gölü bulunmaktadir. Smyrna kelimesi antik dönemde Izmir kentini tanimlamak için kullanilan bir kelime idi. Eski Izmir kenti (Smyrna), Izmir’de bugünkü Bayrakli semtinin bulundugu yerde kurulmustu. Buranin adi Smyrna idi. Daha sonra sehir M.Ö 334 yilinda bugünkü Kadifekale semtinin bulundugu yere tasinmistir. Günümüzde Türkiye’de Smyrna adlandirmasi, antik dönemdeki Izmir için kullanilmaktadir. Izmir makaracilari, Izmir ilimizin antik isminden kaynaklanarak batili yetistiriciler tarafindan 20. Yüzyilin baslarinda “Smyrna roller” olarak adlandirilmislardir. Günümüz Türkiye’sinde bu güvercinler Izmir Makaracisi adi ile bilinmektedirler.

ÜLKEMIZDE IZMIR MAKARACILARI

Günümüz Türkiye’sinde Izmir makaracilarina pek rastlanmaktadir. Sanirim bu irkimizi yitirdik. Rastladigimiz güvercinler ad olarak Izmir makaracisi olarak adlandirilsalar da bu irkin olmasi gereken biçimine sahip kuslar degildir. Birbirine yakin akraba olan Oryantal makaracilar ile Izmir makaracilari ülkemizde genellikle karistirilma egilimindedir. Bunun temelinde Izmir makaracisi ile Oryantal makaracinin ayni kus olduklari dogrultusundaki yaklasimlar bulunmaktadir. Izmir Makaracilarinin dünya üzerinde de sayilari ve yetistiricilerinin çok azaldigini söyleyebiliriz. Eskiden Yugoslavya’da bulundugu bilinen bu güvercinler, bugün eski Yugoslavya’yi olusturan ülkelerden Bosna’da hala yetistirilmektedirler. Belki de dünya üzerinde bir tek burada kalmislardir. Buradaki yetistirici sayilari ise çok azdir. Bu durum irk içinde kan tazelemesi yapilmasini engelleyecek hale gelmektedir. Böyle giderse ve gerekli önlemler alinmazsa kisa zaman içersinde bu irki dünya üzerinde tamamen kaybetme tehlikesi ile karsi karsiya kalabiliriz. Izmir makaracisi irkimizi yetistiren ve bu irka emek vermis iki yetistiricinin bu konudaki degerlendirmelerini asagida vermek konun daha iyi kavranabilmesi açisindan yararli olacaktir.

DR. MILAN GILIÇ’A GÖRE IZMIR MAKARACILARI

Bosnali yetistiricilerden Dr. Milan Giliç’in aktardigina göre, Izmir makaracilari hakkinda anlatilan çok eski bir efsane, bu güvercinlerin kökeninin aslinda çok eski dönemlere ve M.Ö 2000 li yillara kadar gittigini düsündürmektedir. Bu yillarda Mezopotamya’da Sümer dilinde Inanna olarak geçen savas ve cinsel ask tanriçasi Istar’in, bir güvercinin kanadina igne takarak onun uçmasini engelledigi söylenir. Buna karsin uçmaya çalisan güvercin ise havada makara yaparak (geriye dogru taklalar atarak) yere düser. Bu hareket sonrasi güvercinin kanatlarinin kanadigi gözlenir. Böylece bu güvercinlerin makara yapmaya alistiklari söylenir. Izmir makaracilarinin kanatlari oldukça uzundur. Uzun olan bu kanatlar bugün hayli hassaslasmislardir. Uzun uçuslardan sonra kusun kanatlarinda kanama meydana gelebilir. Bu olay sanki efsanenin tekrari gibidir. Kanatlar ayni efsanede oldugu gibi güvercin yere indiginde kanli olurlar. Dr. Milan Giliç’in belirttigine göre, Izmir makaracilarinda kuyruk telek sayilari tam olarak 16 dir. Bu sayi ne bir eksik ne de bir fazla olmalidir. Telek degistirme ya da tüy düsürme gibi olaylar haricinde bu sayi kesindir ve irkin saf oldugu anlamina gelir. Bazi kaynaklarda belirtildigi gibi 16–22 arasi kuyruk telek sayisi dogru degildir. 16 telekten fazla olan her sayi irkin kirildigi anlamina gelir. Kuyrukta bulunan çifte tüyler (renk olarak iki tüyün ayni olmasi) kusun irkinin saf oldugunu gösterir. Izmir makaracilari daha ince ve uzun bir vücuda sahiptirler. Kuyruklari daha uzundur. Bu durum kusun daha da ince görünmesine neden olur. Gagalari da gene dikkat çekici sekilde ince olur ve Oryantal makaracilarina göre belirgin olarak uzundur. Gaga rengi kemik rengi olur. Bazi kaynaklarda siyah renk kuslarda gaganin siyah olabilecegi belirtilme birlikte bu dogru degildir. Izmir Makaracilarinda siyah kuslarda da gaga, kemik rengi olmak durumundadir. Gözler inci rengidir. Farkli bir renk kabul edilemez. Inci rengi göz bütün renkler için geçerlidir. Kusun renginin degismesi göz renginin degismesini gerektirmez.



KEMAL KUKAVICA VE IZMIR MAKARACILARI

Saraybosna’da bu güvercinleri yetistiren Kemal Kukavica’nin belirttigine göre bu güvercinler 300 yili askin bir süredir bu ülkede yetistirilmektedirler. Hatta söylenenlere göre geçmisleri daha da eskilere gitmektedir. Ancak bu konuda bir belge bulunmamaktadir. 1936 Izmir/Foça dogumlu olan Kemal Kukavica 1942 yilindan beri Saraybosna’da yasamakta ve 1950 yilindan bu yana Izmir makaracilarini yetistirmektedir. Kendisi yurt disinda Izmir makaracilari ile bir çok yarismalara katilip çesitli dereceler almistir. Saraybosna (Sarajevo) kenti Bosna’nin bassehridir. Bu nedenle bazi Bosna’li yetistiriciler bu güvercinleri “Sarajevo roller” (Sarajevski prevrtaci) olarak adlandirirlar. Oysa bu güvercinler Bosna’ya da eski devirlerde Izmir’den gelmislerdir. Ünlü Osmanli gezgini Evliya Çelebi Seyahatnamesinde 1660 li yillarda Misir, Suriye ve Türkiye’den Smyrna’dan deve yüklü kervanlarin buraya yük tasidigini ve bu yükler arasinda oriental güvercinlerin ve baska çesitli güvercinlerin bulundugunu belirtmektedir. Bosna’da bu güvercinler 19. Yüzyilin sonunda “Bosnali” (Bosnians) olarak adlandiriliyorlardi. Daha sonra 2. Dünya savasi sonrasinda (1945) “Izmirci” ve “Izmirnians” adlari ile anilmaya basladilar. Kemal Kukavica’nin belirttigine göre “Izmir Güvercini” adlandirmasi yaygin olarak kullaniliyor. Günümüzde Bosna’da daha çok “Sarajevo roller” (Sarajevski prevrtaci) adi tercih edilmektedir. Bu irkin Bosnali yetistiricileri, Izmir makaracilarinin dünyanin en eski ve en saf irklari arasinda oldugunu görüsündedirler. Irkin orijinal formunun kirilmaksizin yillar boyunca korundugunu ve irkin soyunda baska irlarla karisma olmadigini belirtmektedirler. Bu bakimdan diger roller irklarinin dejenere irklar oldugu ve bu nedenle gerçek anlamda siniflandirilamayacagi görüsündedirler. Izmir Makaracilari ile Oryantal makaraci akraba irklar olduklarindan bir çok bakimdan benzerdirler. Ancak her iki irk arasinda bazi temel farkliliklar bulunmaktadir.

FIZIKI ÖZELLIKLERI

Izmir makaracilarini görebilme imkanim olmadigi için yazili kaynaklardan, bazi fotograf ve çizimlerden anlayabildigim kadariyla bu irkin fiziki yapisini tarif etmeye, Oryantal makaraci ile ayrim noktalarini açiklamaya çalisacagim. Izmir makaracilarinda kafa biçimi ve gaga oldukça önemlidir. Kafalari Oryantal makaracilara göre biraz daha ince ve minyon yapilidir. Alin biraz daha disari çikiktir. Böylece Oryantal makaracilardaki kubbe biçimli kafa yapisi bu kuslarda görülmez. Gaga ise belirgin olarak daha uzun ve incedir. Gaganin ince ve uzun olusu kusa kibar bir görünüm kazandirmaktadir. Gaga rengi kesinlikle siyah renk olmamalidir. Gözler mutlaka açik renk olmak durumundadir. Bu kuslarin koyu renk gözlü olanlarina rastlanmaz. Gögüs fazla genis ve yapili degildir. Kuyruk uzun yapilidir. Genellikle kanat uçlarindan daha uzun olur. Kuyruk uzun oldugu için bu güvercinler daha alimli bir görünüme sahip olurlar. Oryantal makaracilarda aranilan bir özellik olan kusun sirt bölümündeki ahenkli çukurluk bu güvercinlerde kuyrugun uzun olmasi nedeni ile bulunmaz. Kanatlar kuyruk altinda tasinmakla birlikte yere degmezler. Kuyruk genis bir yapiya sahip degildir. Kuyruk telek sayisi Dr. Milan Giliç’in belirttigi gibi 16 telekle sinirlidir. Daha az ya da daha fazla olmasi irkin kirildigi anlamina gelmektedir. Bacaklar koyu kirmizi ve biraz kisa gibidir. Ayaklarda kesinlikle paça olmamalidir. Bu güvercinlerde tepe bulunmaz.

RENK ÇESITLERI

Izmir Makaracilarinda renk çesitliligi fazla degildir. Bu güvercinlerde renkler kesinlikle cinsiyete baglidirlar. Erkekler beyaz temel renk üzerinde siyah ince çizgilerle kapli sekilde olurlar. Bu siyah çizgiler kirmizimsi ve mavi yansima yaparlar. Erkeklerde rengin ters çevrilmesi nadir de olsa görülebilir. Disiler ise, siyah, mavi veya gri renkli olurlar.


Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=aa0203b8e996bec3dc50f6e955ff6c86&topic=2268.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com