GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl


Buldok yarasa», aynı zamanda böcekçil olmasına rağmen, balık yiyen yarasa olarak daha iyi tanınır. Tropikal Amerika ile Batı Hint Adaları'nda yaşayan bu yarasa, sırtında ızun bir açık renk çizgi bulunan toyu Sarı renkte, irice (ortalama ıir sığırcık kuşu büyüklüğünde) bir hayvandır. Yüzü buldok köpeğininkini   andırır.   Kudretli   çenelerinde dehşet verici dişler dikkati çeker, otlakları da uzun ve  diktir.  Uzun kanatları  olan  dayanıklı  ve  süratli bir  uçucudur.

Buldok yarasa cok zaman bir ihtiyat tedbiri olmak üzere insanların barınmadıgı ufak bir odada
dine tünek seçer ve ancak avlanmak için kıtaya uçar. En sevdiği tünekler mağaralar ve ağaç kovuklarıdır. Tünek, fena kokusu yüzünden yüz metre kadar uzak mesafeden tanınır. Bununla beraber bu yarasa kolonileri kalabalık değildir.

Bu yarasalar da, tropikal bölgelerdeki birçok soydaşları gibi, güneş battıktan az sonra tüneklerini bırakır, ve ikili, üçlü gruplar halinde denizi aşmaya girişirler. Çok geçmeden böceklerle karınlarını tıka basa doyurmuş olduklarından, biraz da su içtikten sonra tüneklerine dönerler ve yediklerini hazmedineeye kadar orada kalırlar. Sonra gene ava çıkarlar. Boynuzumsu bîr kabukla kaplı kınkanatlıları dişlerinin arasında çıtır çıtır çiğnediklerini karanlıkta duyabilirsiniz.


Buldok yarasalar'a yakından bir bakış: Tabiat bilgini Dr. G. H. Kingsley, Trinidat Adası'na yaptığı bir ziyaret esnasında bu yarasa ailesinin ban üyelerini incelemişti. Onlar hakkında şunları yazıyor:
«Ortalık alaca karanlık olduğu sırada meydana çıkıyor ve suyun üzerinde kanat çırparken, minik balıkları tutuyorlardı. Bu işi nasıl yaptıklarını anlamak için onları birkaç akşam, tetkik ettim. Anut onlara, iğrenç kokularından midem bulanacak kadar yakın olduğum halde, bu konuda bir türlü bir karara varamadım. Fakat umumiyetle yerlilerle aynı fikirdeyim.. Bu yarasalar balıkları her halde art ayaklarının arasındaki kanat zarını kepçe gibi kullanarak yakalıyorlardı.
«Bu işi her ne şekilde yaparlarsa yapsınlar, balıkları yakalayıp yedikleri muhakkaktı. Midelerinde balık pullarına ve kılçıklarına rastladım.»
Bu kitabın yazarının incelemeleri, Dr. Kinsley'in buluşlarım doğrulamıştır. Enteresan bir husus da, bu yarasaların fena kokusunun yalnız balık yedikleri zaman duyulmasıdır. Yakaladığı bir yarasanın, yazarın ellerinde bıraktığı koku bir kokarcanınkinden daha mide bulandırıcı idi ve günlerce çıkmadı.Bu yarasada balıklarla karnını doyurmuştu.Yakalanan diğer on üç yarasada ise bu fena kokudan eser yoktu. Bunların sadece böceklerle beslendikleri tespit edilmişti Suya düşürülen bazı yarasaların kolaylıkla yüzerek tekrar havalanabilmelerinin seyri de enteresandı.
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=cd45b1632e0d788fd8b235c19acc971e&topic=2179.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com