GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı C!LG!N_17

  • Aktif Üye
  • *
    • İleti: 174
    • Teşekkür: 49
    • Cinsiyet:Bay
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
SİLAJIN ÖNEMİ

İşyerleri, kâr etmek amacıyla kurulmuş ve işletmeye açılmışlardır.
Bunun için bütün kuruluşlar, zirai, ticari veya sanayi olsun ürünlerinin maliyet fiyatını, satış fiyatlarının altında tutmak zorundadırlar. Aksi halde iflas etmek kaçınılmaz olur.
Onun için yöneticiler, planlı programlı ve bu plan ve programların tatbikatında otoriter olmak zorundadırlar.
Bir hayvancılık işletmesi de zarar etmemek için bir hayvan başına verimi, kaliteyi ve kârlılığı yüksek tutmak zorundadır.   
Sonuçta, hayvancılığın endüstriyel bir faaliyet dalı olduğunu anlamak istemeyen – iş bilmeyen – öğrenmek istemeyen işletme sahipleri er veya geç kapılarına kilit vuracaktır.
Bir işletmeci, iyi bir piyasa tahmincisi – planlamacı – organizasyoncu – iş takip ve kontrol yapıyorsa mutlaka başarılı olacaktır.
Konumuz büyük ve küçükbaş hayvancılıkta uluslararası ve ülkesel rekabete dayanıklı işletmelerin kurulması olduğuna göre, bu işletmelerin ürettikleri mahsuller olan et ve sütün maliyetini etkileyen girdi kalemlerini incelemekte fayda vardır. Şöyle ki ;

Et ve Süt maliyetlerinde :
1. sırayı    % 65.0’i yem girdisi
2. sırayı    % 17.0’si inek sermaye faizi
3. sırayı    % 6.0 inek amortismanı
4. sırayı   % 5.0 bakıcı masrafı
5. sırayı    % 3.9 genel idare masrafı
6. sırayı    % 7.0 ahır kirası
7.sırası    % 0.4 su ve elektrik masrafı
8. sırayı    % 0.3 veteriner ve ilaç masrafı
9. sırayı    % 0.2 alet ve ekipman masrafı
10. sırayı    % 0.2 hayvan hayat sigortası
şeklinde sıralanmaktadır.

İşletmelerin bulundukları ülkesel ekonomik ortam ve işletmecinin idare şekline göre bu girdi kalemlerinin oranlarında yer ve zamana göre % 20’ lere varan değişiklikler olmaktadır.

Ancak sıralama değişmemekte ve baş sırayı %60-75 olarak yem girdisi almaktadır.
Bu sebeple akıllı bir işletmeci öncelikle yem sorununu çözmek ister.
1 kg. süt üretimi için 55-60 gr. bitki proteini,
1 kg. et üretimi için 350-400 gr. bitki proteini gereklidir.
Çünkü hayvan tarafından 1 lt. sütteki 35 – 40 gr. protein veya 1 kg. etteki 190 –200 gr. protein ancak yukarıdaki kadar bitki proteini ile üretilebilmektedir.
Elinde bitki besin maddeleri analiz sonuçları olan bir üretici; bitkinin piyasa fiyatını bildiği gibi, ihtiva ettiği bir birim besin maddesine kaç lira ödediğini de kolayca hesaplayabilir.
Örneğin : 1 kg fiyatı 50.000 TL. olan karma besi yemi % 16 Ham protein ihtiva ediyorsa
1 gr. karma yem proteini 50.000 : 160 = 312.500 TL/gr. protein iken ;
1998 Maliyet fiyatı 3830 TL/Kg. olana mısır silajı eğer % 5.5 ham protein ihtiva ediyorsa
1 gr. silaj proteine 69.63 TL ödüyor demektir.

Yani Silaj proteini fabrikasyon karma yeme göre beş kat daha ucuz olur.

Aşağıdaki tabloya bakıldığında 1 gr ham protein için hangi bitkiye ne kadar para ödendiği kolayca hesaplanabilir.
Yemin Adı   İhtiva Ettiği % Ham Protein   
Ham Proteinin 1 kg Yemdeki Miktarı   
1 kg Yem Fiyatı (TL)   
1g Ham Proteinin Maliyeti (TL
Fabr. Karma Besi Yem

Yonca Kuru Otu

Hububat Samanı

Dane Arpa Kırması

Dane Buğday  Kırması

Dane Yulaf Kırması

Dane Mısır Kırması

Buğday Kepeği

Ayçiçek Küspesi

Mısır Silajı

Yaş Pancar Posası       

   
Günlük yemlerde kullanılan kaliteli kaba yemlerin kesif yemlere oranı 60/40 civarında olursa besleme dengeli olur.
Geviş getiren hayvanların yemlenmesinde bizi asıl ilgilendirmesi gereken kaba yemlerdir.
Dünya bir rekabet dünyasıdır.  Yakın bir gelecekte üretim hakkı, en çok ve en ucuza imal eden işletmelerin bulunduğu ülkelerin eline geçecektir.
Hayvansal ürün maliyetlerini azaltmak için, işletme içinde yapılabilecek işler eksiksiz yapılmalı ve kaliteli kaba yemler işletmede üretilmelidir.

Örneğin; günde 12-13 litre kadar süt veren süt sığırlarını, günde 650-750 gr canlı ağırlık artışı sağlayan besi sığırlarını ilave yem vermeden sadece silaj ile beslemek mümkündür.
Hayvancılıkta kârlılık, elde edilenin sarf edilene oranıdır.  Şöyle ki hayvana verilen 1 kg yem karşılığı para ile kaç kg et veya kaç litre süt elde ediyor ise yapılan işin karlılık oranı ortaya çıkar.
Ülkemizde de Hayvancılık sektöründe kârlılığı yakalayabilmenin yolu; yaz aylarında ucuz ve bol olan kaliteli kaba yemleri silolayarak yıl boyunca enflasyonist baskılardan büyük ölçüde kurtulmaktan geçer.


SİLAJ NEDİR?
Yeşil yemlerin turşulaşmış şeklidir. Hayvanların yediği her türlü çayır ve mera otları ile tarladan üretilen yem  bitkilerinin biçilip parçalanması ve hava ile irtibatının kesilerek, besin değerinde hiçbir kayıp verdirmeden, turşulaşma sırasında bir miktar da değerini arttırarak, yeşil yemlerin bulunmadığı mevsimlerde, mümkünse bütün yıl boyunca yedirmek üzere saklanmasına silolama, silolanmış yeşil kaba yemlere de silaj veya yem turşusu denir.

SİLAJIN FAYDALARI
Bu yem diğer yemlere göre lezzetli sulu ve besleyicidir.
Çok ucuzdur.
Et ve süt maliyetindeki yem girdisinin payını % 70’lerden % 28’lere kadar düşürür.
Et ve süt fiyatlarının yeterli olmadığı dönemlerde işletmede sadece silaj yedirerek 12-13 litreye kadar süt veren sığırlar ile günlük canlı ağırlık artışı 650-750 grama kadar olan besi sığırları yemlenebilir.
Besin değeri olarak (Ham protein açısından)
3 kg mısır silajı = 1 kg karma süt yemi
1 kg mısır silajı maliyeti = Karma yem maliyetinin 1/15’i
1 kg mısır silajı maliyeti = Yonca kuru otunun maliyetinin 1/13’ü
1 kg mısır silajı maliyeti = Samanın maliyetinin 1/5’i
1 kg mısır silajı maliyeti = Arpa danesinin maliyetinin 1/12’si kadardır.
Bu liste diğer yem bitkileri de dikkate alınarak istendiği kadar uzatılabilir.
Silaj samanı devreden çıkarır.
Silaj sindirimi kolay, besin değeri yüksek bir yemdir.
Silaj hayvanın yediği her türlü ot, yem bitkileri ve Gıda sanayi yan ürünlerinden yapılabilir.
Silajda, otları kuruturken meydana gelen yağmur çürümesi, balyalama zayiatı, taşıma zayiatı gibi kayıplar yoktur.
Silajda, kuru ot gibi yanma ve yakılma tehlikesi yoktur.
Tarlada silaj hasadı yapılırken zararlı otlarda hasat edileceği için tarla temizliğine yardımcı olur.
Silajın olgunlaşması sırasında yeşil otlara melas-hububat kırması gibi katkı maddeleri katıldığı için Laktobasil ve Streptokok gibi bakterilerin etkisi ile süt asidi oluşmakta, bu da otların hem yem değerlerini hem de sindirilme kabiliyetlerini yükseltmektedir.
Silajın yapılış tekniği, otları havasız bırakma esasına dayandığından, küf ve zararlılar çoğalarak  zararlı etki yapamazlar.

Süt asidi bakterileri ise havasız yerde yaşadıkları için kolayca çoğalır ve hayvanlar temiz ve kaliteli bir yem yemiş olurlar.
Silaj yemi kaba yem görevini yaptığı gibi kesif yem görevini de yapar.
Lezzetli oluşu iştah açtığı için hayvanların dengeli beslenmesine yardımcı olur.
1 m3   SİLODA sıkıştırmaya bağlı olarak 500 kg ile 1100 kg.a kadar SİLAJ saklanabilir. Az yer kaplar.
Silaj ile beslenen hayvanlar sağlıklı olur, tüyleri daha parlak olduğundan Pazar değerleri artar.
Yemleme sırasında meydana gelen yem kayıpları çok azdır.
Protein ve karbonhidratlar, kuru otlara göre silajda daha çoktur.
Yıl boyunca yedirilen silaj en az 7-8 ay önceden stoklandığı için  üreticiyi enflasyon baskısından korur.
Kısacası silaj; ekonomik kriz dönemlerinin sigortasıdır.

SİLAJI YAPILAN BİTKİLER
Her türlü doğal çayır ve mera otları: çiçek dönemi sonuna doğru, tohumlar hamur olumunda iken silaj yapılabilir.
Tarımı yapılan yem bitkileri: mısır, sudanotu, sorgum melezleri, ayçiçeği, buğday, arpa, yulaf vb buğdaygil yem bitkileri ile Macar fiği, yonca, korunga, tirfil vb. baklagil yem bitkileri
Her türlü fabrika ve konserve yan sanayi ürünleri silajı yapılan materyal olarak sayılabilir.
Silaj yapılırken imkanlar ölçüsünde en kolay ve pratik sonuç alınacak bitkiler tercih edilmelidir. Ancak çok ucuza sağlanabilecek yem bitkisi bulunduğunda da, tedbiri alınarak silaj yapılmasında bir sakınca yoktur.
Bu sebeple, silaj yapımında aşağıdaki tablonun bilinmesinde fayda vardır.


ZORLUK SIRASINA GÖRE SİLAJ YEMLERİ 

KOLAY SİLO EDİLEN YEMLER
Mısır (Danelerin unlaşma, hamurlaşma başlangıcında hasat edilmelidir.),
Ayçiçeği (Tablalar üzerindeki çiçeklerin 1/3’ü dökülüp siyah çekirdek göründüğünde hasat edilmelidir.),
Sorgum x Sudan Melezi (Başak çıkardığında hasat edilmelidir.),
Sudan otu (Başak çıkardığında hasat edilmelidir),
Lahana, şeker ve hayvan pancarı yaprakları,
Pancar posası,
Patates ve artıkları.


ORTA GÜÇ SİLO EDİLEN YEMLER
Çayır otları,
Yonca,
Korunga,
Bezelye sapları.
(Mutlaka karbonhidratça zengin hububat kırmaları veya % 5 kadar melas katılmalıdır.)

GÜÇ SİLO EDİLEN YEMLER
Buğday,
Arpa,
Yulaf,
Çavdar,
Kolza,
Fiğ.
(Bunlar kısa doğranması sağlanıp, çok sıkıştırmalı ve % 5 melas ile takviye edilmelidir.)

Silaj denilince ilk akla gelen mısır bitkisidir. Sulu alanlarda 1 da yerden çok iyi bakım şartlarında 10 ton civarında silaj veren, çok kolay silajı yapılabilen bir bitkidir. Macar fiği ile münavebeye girdiğinde 1 da alandan 10 tonu mısır 5 tonu Macar fiği yeşil otu olmak üzere yaklaşık 15 ton civarında silaj sağlanabilmektedir.

Eğer kuru şartlarda silaj yapma zorunluluğu varsa, en az mısır kadar değerli ayçiçeği imdada yetişir. Buğday, arpa, yulaf, Macar fiği  kış yağışları ile rahatlıkla yetiştirilerek silajları yapılabilmektedir.

Kuru ot üretimi amacı ile ekilen yonca veya Macar fiği yonca karışımı gibi bitkiler, eğer yağmurlardan çürüme tehlikesi ile karşı karşıya gelirlerse, yoncanın ilk ve son biçimlerinin silaj yapılması tavsiye olunur.

Konserve atıkları (her türlü sebze atıkları), hayvan lahanası, şalgam ve hayvan pancarı yaprakları; bezelye sapları, fasulye, domates, biber artıkları ile şeker pancarı posası, patates cipsi artıkları Gıda Sanayii yan ürünleri olarak sayılabilir.

SİLO ÇEŞİTLERİ :

Değişik ülke ve hayvancılık işletmelerinde, çeşitli inşaatlar şeklinde silolar kurulmakta ve bu kaplarda SİLAJ yapılmaktadır. Bunların başlıcaları şunlardır :

KULE TİPİ BETON VEYA ÇELİK SİLOLAR 

Daha çok endüstriyel boyutlarda üretim yapan 250-300 baştan fazla süt sığırı veya 1000 baştan yukarı besi sığırı olan ve her zaman silajlık yeşil ürünlerin bulunduğu ülke ve bölgelerde inşaa edilir. Profesyonel işletmelerin düşünebileceği pahalı yapılardır. Yeni kurulmakta olan işletmelerde sıcak paraya daha fazla ihtiyaç olduğundan bu gibi yapılardan kaçınılmalıdır.

Bu tür silolar en fazla otomatik yemleme yapılan yerden tasarrufun zorunlu olduğu – işçiliğin pahalı olduğu yerlerde 500 – 1000 tonluk kuleler halinde inşa edilir. Çelik veya betonarme malzeme kullanılabilir.







Resim 1 –Yerüstü beton silo

YER ÜSTÜ BETON SİLOLAR
Bu silolar yerüstüne tabanı beton blokaj, iki veya üç tarafı taş veya bulunulabilen, dayanıklı inşaat malzemeleri ile inşa edilen, genellikle önü açık ( ön ve arkada açık olabilir ) silolardır. 5 – 7 metre genişlik, 15–30 metre uzunlukta yapılardır. İnşaat masrafı oldukça yüksek olup, inşası sırasında yan duvarlara uygun meyil vermek şarttır. Aksi taktirde silajı sıkıştıracak olan traktörün lastik veya paletlerin duvar diplerine yanaşamayacağından tam sıkışma olmaz ve silajda çürümeler meydana gelir.  Üstünü kapamak biraz zor olabilir. Sermayesi dar işletmelere tavsiye edilmemektedir.

c) TOPRAK ÜSTÜ SİLOLAR
En ucuz silolardır. Hatta masrafsızdır. Bu nedenle küçük işletmelere tavsiye edilir. Çünkü sabit yatırıma hiç gereksinme olmayan silo şeklidir.
Bu kitapçıkta sadece Toprak Üstü Silolar anlatılmıştır.
İşletmeler gelişip zenginleştikçe daha emniyetli ve mekanize       (otomatik)  silolara geçilebilir.

SİLAJIN YAPILMASI

SİLO İÇİN GEREKLİ MALZEMELER :

Silolanacak malzemenin tarlada biçilmemiş halde nem oranı % 75-85 kadardır.

Siloya konacak malzemenin nem oranı ise % 70’i geçmemelidir. Aradaki % 10’luk nem kaybı ise biçme ve taşıma sırasında kendiliğinden meydana gelir. Fazla nemden şüpheleniliyorsa, bir tutam ot alınıp çamaşır sıkar gibi sıkılır, eğer su veriyorsa soldurmaya tabi tutulur.


Resim 2- Mısırda süt çizgisi

Bu soldurma, yonca, fiğ x yulaf, arpa, buğday gibi ince gövdeli bitkilerde önce ot biçme makinesi ile biçilip, yarım veya 1 gün bekletilip  (sendirme) işleminden sonra silaj makinesi ile parçalanırsa silajın kuru madde oranı artar, silaj çok daha kaliteli olur, yapılan silaja da senaj denir.

Mısır bitkisinin silaj yapılabilmesi için ise koçanlar kırıldığında (koçan ayasındaki süt çizgisi) 1/3 olmalı veya danelerde unlaşma başlangıcı tercih edilirse en kaliteli silaj materyali hazır demektir.

Silaj, yonca, fiğ, fasulye, bezelye gibi baklagil otlarından yapılacak ise, her 1 tonluk silaj için 50-60 kg buğday veya arpa kırması veya ekşi un katlar üzerine serpilerek karıştırılır.

Eğer katkı maddesi olarak melas kullanılacak olursa her ton silaja 35-40 kg melas hesaplanmalıdır.

Ayrıca ton başına 2-3 kg, öğütülmüş (NaCl) tuz kullanılabilir. Diğer önemli bir malzeme de silaj örtüsü naylonudur. Eni 6.5 m, boyu 40 m top halindedir.

Son zamanlarda güneş ışınlarını tutan ve yaklaşık 3 yıl güneşe dayanıklı – toprak örtme problemini kökünden çözümleyen silaj brandası üretip, Bursa’da Üçler Tohumca piyasaya sürülmüştür.


Resim 3 – Silajlık Mısır Hasadı

Silaj açıldıktan sonra yedirilmeye başlandığında, hava ile temasa geçen yüzey dar tutulmalıdır. Çünkü gereğinden fazla geniş yüzeyli silajlarda günlük kesilen dilim ince olacağından hızla bozulur. Bunun için silaj yapılırken cephesi dar, boyu uzun tutulursa günlük kesilen dilim kalın olacağından bozulmaya fırsat  kalmadan hayvanlara sürekli taze silaj yedirilmiş olur.

SİLO ALANLARININ HAZIRLANMASI

Yaklaşık 4-5 m kadar genişlik ve yeteri kadar uzunlukta % 1-2 meyilli olarak tespit edilen silo alanı, süpürülüp temizlendikten sonra üzerine 10-15 cm kalınlıkta sap veya saman serilir.

SİLONUN DOLDURULMASI VE ÖRTÜLMESİ :
Tarladan parçalanmış olan silajlık materyal en fazla 4 ile 15 mm arasında olmalıdır. Daha uzun parçalı olan silaj malzemeleri kolay sıkışmadığı gibi daneler de tam parçalanmadığı için turşulaşma (fermantasyon) zor  olur.

Römorklarla tarladan parçalı getirilen silaj malzemesi, daha önce 4-5m genişlikte serilmiş olan sap saman üzerine 15-20 cm kalınlıkta serilir.

Mısır silajlarında zaten ton başına 300-400 kg unlaşma başlangıcında dane mısır mevcut olduğu için, tuz dışında katkı maddesine gerek yoktur.

Her kat (15-20 cm) serildikten sonra hazır bekleyen sıkıştırıcı traktör ile git-gel hareketleri ile alabildiğince sıkıştırılır. Sıkıştırılan silonun içinde hava bırakmamaya özen gösterilmelidir.


Resim 4-5 Silaj Materyalinin Taşınması

Bu şekilde kat kat silo doldurulur. Balık sırtı (tınaz) haline getirilir.

Silolar balık sırtı şeklinde yapılmadığı takdirde ileride meydana gelebilecek çökmelerden dolayı, silo üstünde su birikintileri meydana gelir. Sonuçta siloda bozulmalar olabilir.


Resim 6 – Materyalin Serilmesi ve Sıkıştırılması

Silo son şeklini aldıktan sonra üzerine naylon çekilerek hava ile irtibatı kesilerek örtülür.

Naylonun üstüne, eteklerden başlamak sureti ile tepeye doğru 20 cm. kalınlıkta toprak örtülür.
   
Bu toprak kum veya kumlu olmamalıdır. Çünkü yağmurlar ile bu kum kayar ve silaj açığa çıkar. Muhtemel naylon delinmesi silajın bozulmasına neden olur.

Toprak ile kapatılan silonun naylon etekleri toplanır. Sonra yağmur kanalı açılır ve içine yatırılıp tekrar ince bir toprakla örtülür.
Yağmur kanalının açılması yağmur sularının silaja karışmasını önlemek için zorunludur.
   
d) SİLAJIN OLGUNLAŞMASI :
İyi bir şekilde doldurulmuş ve kapatılmış silo dahi mevcut havanın oksijeni yaklaşık 5 saatte tükenir.

Resim 7 – Silajın  Örtülmesi

Havasız şartlarda faaliyet gösteren bakteriler arasında arzu edilmeyen bakterilerde vardır. Bunların başında proteinleri tahrip edenler, kokuşma bakterileri ve tereyağı bakterileri gelmektedir. Ancak bunların optimum faaliyet gösterebilmeleri için ortamın nötr veya alkali olması gerekir.

Asit reaksiyonda bunların ( bakterilerin ) sporları çok çabuk yok olur. Meydana gelen süt asidi yardımı ile yem kitlesi hemen hemen steril bir hal alarak dayanıklılığı artmış olur.

Yemlerin silaj yapılarak saklanması halinde silo içerisinde bazı değişiklikler görülür. Bunlar şunlardır :

Başlangıçta canlı hücreler solunumlarına devam ederler. Bu yüzden basit karbonhidratlar  parçalanır ve karbondioksit meydana gelir. Ayrıca mekanik sıkıştırmadan dolayı bir miktar su sızar. Bu arada bir miktar ısı artışı olur.
Bakteriyolojik faaliyet sonucu bir asetik asit meydana gelir. Kısa bir zaman sonra süt asidi bakterilerinin faaliyeti artar ve süt asidi fermantasyonu başlar.
Yem, Süt asidi fermantasyonu bittikten sonra dinlenme dönemine girer. Artık süt asidi miktarı en üst seviyeye ulaşmıştır.

Bu faaliyetler siloda 17–21 gün sonra biter.

SİLONUN AÇILMASI
Silonun açılması için olgunlaşmasını tamamlamış olması gerekir.
Olgunlaşma süresi en az 45 gündür. Bu süreden sonra açılıp hayvanlara yedirilebilir.
Şayet silo açılmamış ve üstü toprak ile örtülü ise bozulmadan 2 sene bekletilebilir. Bazıları bunun 5 seneye kadar uzatılabildiğinden bahsetmektedirler.
Olgunlaşma süresi içinde silaj herhangi bir besin kaybına uğramaz, hayvanlara emniyetle yedirilebilir.

Resim 8 – Bezelye silajının kesilerek alınması.

Silo en uygun şekilde hayvan barınağına yakın tarafından açılır. Günlük ihtiyaç kadar alınıp tekrar naylonu örtülür.
Bu işleme silaj bitimine kadar devam edilir.

Silodan 2 günlük ihtiyaçtan fazla çıkarılmamalıdır. Çünkü 2 günden fazla açıkta tutulursa kararır ve bozulur. Silaj mümkünse dikine dilim halinde kesilerek alınır.



8- SİLAJ HAYVANLARA NASIL YEDİRİLMELİ :
Olgunlaştığına inanılan silo en erken 45 gün sonra açılabilir. Ancak  herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek için silonun 2 ay sonra açılması en güvenilir yoldur.

Açılan silo yeminin rengi zeytin yeşili renginde, kokusu süt asidi sebebiyle çok hoş kokulu turşu kokusunda – iştah açıcı lezzette olduğundan hayvanlar çok çabuk alışır ve yemeye başlarlar.

Silo yemi pis kokulu, küflü, koyu kahve renginde ise asla hayvana yedirilmemelidir.

Bilindiği üzere hayvanların yaşama ve verim payını karşılamak üzere yemlenirler.

Genelde kuru ot ve samanın yaşama payı için karma ve kesif yemlerin ise verim payı için verildiği kabul edilmektedir.

Silaj ise hem verim, hem yaşama payı için verilebilen yegane yemdir.

Başta da belirtildiği gibi 12-13 litreye kadar süt veren inekler – dana – düğe ve buzağılar sadece silaj ile belirli bir süre yemlenebilirler. Günlük 650–750 gram canlı ağırlık artışı sağlayan besi hayvanları da silaj ile beslenebilirler.

Silo yemi yedirilmeye başlandığından, bitene kadar devamlı yedirilmeli, kesintili ve aralıklı yemleme sindirim bozukluklarına sebep olmaktadır. Onun için silaj her gün sürekli yedirilmelidir.

Yabancı koku ve tada son derece duyarlı olan süte, silajın tat ve kokusunun geçmemesi gerekmektedir. Bunun için, silaj barınakta bekletilmez, sağım sonrası barınağa getirilerek hayvanlara verilir. Daha önce verilen silajdan arta kalanlar varsa sağımdan önce yemliklerden temizlenerek, barınaktan uzaklaştırılır. Barınak havalandırıldıktan sonra sağım yapılır.

9- HAYVANLARA VERİLECEK GÜNLÜK SİLAJ MİKTARI : Hayvanın yaşı, vücut ağırlığı, verim miktarı, gebelik durumu, kullanılan diğer kaba ve kesif yemlere v.b. unsurlara göre ve silajın kuru madde içeriği ile kalitesine göre değişmekle beraber, aşağıdaki miktarlar dahilinde silaj korkusuzca verilebilmektedir.

Süt Sığırlarına       10-35 kg/gün

Besi Sığırlarına       10-35 kg/gün

Dana ve Düğelere            6-8 kg/gün

Damızlıklara            2-25 kg/gün

Atlara               8-10 kg/gün

silaj verilebilir.


Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=d2e702593da065fe2d63594d4adc86f2&topic=2455.0
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.