GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
ENTEROTOKSEMİ (HAMURUMSU BÖBREK)
ETİYOLOJİ:
Yem maddeleri ile oldukça yakından ilgili bir hastalıktır; genellikle daha yüksek enerji veren yem tüketimine geçiş yapılan besleme zamanlarında ortaya çıkar. Farklı Clostridium sp. genus suşları bulunmaktadır. Patojenik bir açıdan bakıldığında, bu klostridial toksi-infeksiyonlar genellikle nörotropikal (tetanoz), enterotoksemiler (Cl. perfringens ve bazı nadir durumlarda Cl. sordellii ve Cl. septicum) ve histolitik (Cl. chauvoei, Cl. novyi, Cl. septicum, vb.) olarak gruplandırılmaktadır. Clostridium perfringens tip D genellikle sütten kesilmiş kuzuları ve erişkin hayvanları etkilemektedir, Cl. perfringens tip C ise hala süt emen kuzuları etkiler. Önemli bir nekrotizan ve hemolitik komponent olan toksinlerin salınımı (¦Á, ¦Â, ¦Ã, ¦Å, ¦É), klinik belirtilerin doğrudan sebebidir.

BULAŞMA:
Bu hastalık, ilerleme esnasındaki nutrisyonel katılım nedeniyle infeksiyözdür, ancak bulaşıcı değildir. Hazımsızlık bu hastalığın etiyolojisinde net ve predispozisyonel bir faktördür ve yüksek nutrisyonel değere sahip dietlerle beslenen hayvanlarda (kolaylıkla fermente olabilir karbonhidratlardan zengin) ve ani diet değişiklikleri yapılan hayvanlarda (mera değişimi, konsantre yemin ani verilmesi, vb.) baş gösterebilir. Stres yaratan olaylar da hazımsızlık yaratabilir, örneğin: nakil, hava değişimleri, düşük kalite meralarda otlama, vb. gibi faktörlerin tümü intestinal disbiyozise neden olur ki, sonuç olarak da hastalığın ortaya çıkışı kolaylaşır.

KLİNİK BELİRTİLER:
Hastalığın baş göstermesi hiper-akuttur, timpani oluşumunun erken dönem belirtileri saptanır (hazımsızlığın sonucu olarak). Sıklıkla yoğun ve hızlı ateşli bir sisteme doğru gelişme gösterir, apati ve prostrasyon izlenir. Hayvanlar yan tarafları üzerine yere düşer ve opistotonus izlenir (boynun katı biçimde geriye doğru dönmesi). Solunum güçlüğü gösterirler ve solunum yolunda köpük ve eksüdat saptanır. Son safhalarda sinirsel belirtiler sıklıkla görülebilmektedir: çiğneme hareketleri sergileme bu tip sinirsel belirtiler arasındadır. Bu belirtiler ölümden önce hastalık ilerleyişi başladıktan 12 ila 24 saat sonra meydana gelir. Enterotokseminin sub akut formları hafif enteritis vakalarına karşılık gelir, burada toksemik etki düşüktür ve semptomatoloji zorlukla tespit edilebilir ya da önemsizdir. Bu hayvanlar 3 ila 4 gün sonra iyileşir.

LEZYONLAR:
Nekropside hızlı dekompozisyon ve timpani oluşumu izlenir, bu bulgular tüm klostridial süreçler için ortaktır. Eksüdatlar da perikardial, plöral ve abdominal boşluklar gibi tüm vücut boşluklarında normal olarak bulunur. Pulmoner ve mukozal konjesyon izlenir, solunum yolunda köpük vardır, perikardial kanamalar, parenşim dejenerasyonu ile hepatomegali, safra kesesinde doluluk izlenir. Renal parenşim öyle bir dejenere olur ki hastalığa ismini verir, bu durum Cl. perfringens tip D tarafından oluşturulur. Abomazitis ve hemorajik enteritis, esasen ince bağırsağın son, kalın bağırsağın ilk kısımlarında görülür. Mezenterik lenfatik ganglionlarda hipertrofi ve ödem izlenir.

DIAGNOZ:
Süper-akut klinik görünüm, hasta hayvan tipi ve nekropsi (hamurumsu böbrek) bulguları, Enterotoksemi tip D varlığını işaret etmektedir. Bakteriyoloji ve toksinlerin identifikasyonu diagnozu doğrulamaktadır. Ölümü takiben birkaç saat geçene kadar Klostridium genellikle sindirim yolunun dışında bulunmaz, sadece toksinler identifiye edilebilir. Birkaç saat geçtikten sonra, büyük miktarlarda Klostridium organları istila eder.

TEDAVİ, ÖNLEMLER VE KONTROL:
Hazımsızlığı önleyebilmek için nutrisyonel idarenin düzeltilmesi gerekmektedir. Rasyonlara tampon maddelerin eklenmesi dikkate alınmalıdır. Risk altındaki tüm hayvanların toksoid ya da inaktif toksinleri birleştiren kombine aşılarla aşılanması önerilmektedir. Gebe koyunların doğumdan 30 gün öncesinde aşılanması doğru protokoldür. Bu uygulama artan yem tüketimi zamanında doğru immunitenin uyarılması (doğum öncesi konsantre yem) gibi, kuzuya pasif bağışıklığın optimum seviyede geçmesinin sağlanması için yapılır, bu şekilde de kuzu dizanteriye yakalanmaz (Cl. perfringens tip B).
hipra
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=d9d99d5ca1cb90fa26776a689a53fb6e&topic=4187.0
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com