GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi eXcaLibuN

  • Administrator
  • Fanatik Üye
  • *
    • İleti: 4732
    • Teşekkür: 1600
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
Güvercin hiç süphe yok ki dilimizde bulunan üveymek kelimesinden gelir. Üveymek kumru güvercin gibi demkes kuslarin derinden ses çikarmalaridir. Zaten dilimizde yine bu aileden “üveyen” bir kus manasina “üveyik” vardir. Güvercin de üveyici daha dogrucu “üvercin” bir kustur. Nasil ki “bildircin”a ve “bayircin”a farik vasiflarina göre isimler verilmistir.

Güvercin ailesinin ekseriya büyüklerine “güvercin” ve küçüklerine de “kumru” derler. Pek eskiden beri güvercin sarkta mukaddes bir hayvan olarak taninmistir. Tevrattaki tufan hikayesinde Nuh gemisinin güvercini Sümerlerin çivi yazili tabletlerinde aynen mevcuttur. Söhreti yüzünden adi masallara karismis olan Babilliler kraliçesi Semiramis güya güvercin yumurtasindan vücut bulmus imis. Ege medeniyetlerinde de güvercin Afrodit’in kusu yani zürriyetin timsalidir. Israil ogullarinca da güvercinin yüksek bir mevkii vardir. Çünkü kuzu kurban edemeyen fakirlerin kumru veya güvercin ikame edebilecekleri yazilidir. Islamlarda da güvercin mübarek bir kustur. Camilerin, türbe ve tekkelerin damlarini bu hayvan süsler.

Bugün güvercin takimina mensup takriben 550 yasayan nevi vardir. Bu hayvanlar arzin hemen her tarafina yayilmislardir. Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika kitalarinda bulunduklari gibi Antillerde ve cenup okyanusu adalarinda da bulunurlar. Sarki yarimkürede neviler yeni dünyadan (garbi yarimküreden) daha çoktur.

Bu kuslarin adetleri pek muhteliftir. Bazilari yuvalarini öteden beriden topladiklari çaliçirpi ile kaba bir tarzda agaçlar üzerine kurarlar, bazilari zemin üzerine yaparlar. Bazilari münferit bir çift halinde yasarlar, bazilari da koloni halinde dolasirlar. Maamafi bütün güvercinlere samil bariz bir vasif vardir. O da su içerken baslarini kaldirmazlar, suyu bir çekiste içerler. Hayatlari müddetince erkek ve disi birbirinden ayrilmaz bir çifttir. Zaten güvercin zevci sadakatin timsalidir. Kuluçka zamanlarinda erkek ve disi yumurtalarini daima sicak tutmak için yuvada nöbetle kalirlar. Her ikisinin de yavrularina pek büyük ihtimami vardir. Güvercinlerin tarihtenevel (tunç devrinde) Ortaasya milletleri tarafindan ehlilestirildiklerine dair vesikalar mevcuttur. Bugün ehli güvercinler cihanin her tarafina yayilmistir. Milattan 35 – 30 asir evel Mesopotamya ve Misir’da yemek için güvercin teksir ediliyordu.

YABANI GÜVERCINLER

Pek büyük farklar husule getirmesine ragmen bütün ehli güvercinlerin müsterek ceddi olmak üzere tahtali güvercini (columba livia) denilen yabani güvercin gösterilebilir. Bu keyfiyet büyük tabiiyeci Darwin’ce malum idi. Zaten bu alim “tabii istifa” nazariyesini ispat edebilmek için tecrübelerinin en mütebeddil ve “plastik” mevzuunu güvercin nevinde buldu. Nebatlarda gül ve hayvanlarda güvercin çok tenevvuu olan mevcutlardir. Darwin renkleri ne olursa olsun muhtelif tenevvular arasinda birbiri ardinca üç tesalüp (çiflestirme) vücuda getirerek üçüncü nesilde elde edilen renk numunesinin yabani güvercinin rengine pek benzemedigini görmüstür.

Takriben 34 santimetre boyunda olan tahtali güvercininin tüyleri kursuni, boynunun yanlari madeni parlakligi havi yesil renktedir. Kanatlarinin üzerinde kara bir serit vardir. Kuyruksokumu beyazdir. Hemen bütün Avrupa, Asya ve simali Afrika’ya yayilmis bulunan bu hayvan tas kovuklari, eski duvar delikleri içine yuva yapar. Üveyk denilen yabani diger küçük bir nevi ormanlarda yasar. Bizim erkegine Kuskuguk adi verdigimiz beyaz gerdanli büyük nevi de yine ormanlarda yasar. Leylekler ve kirlangiçlar gibi yari ehli halde meskenlerimiz civarinda yasayan güvercinler (cami güvercinleri) tahtali güvercini ile üveyk arasinda orta bir nevidir.

Yabani halde yasayan güvercin familyasina mensup bir de kumrular vardir. Bu zarif ve naif hayvanlarin Avrupa’da ve bizde bir tek nevi mevcuttur. Yusufcuk dedigimiz bu nevi 30 santim boyunda sirti kumrala çalar külrenginde, gözleri ve ayaklari kirmizi, kuyruk kalemleri (tüyleri) siyahtir. Kumrular ilkbahar ve yazi ormanlarimizda ve meskenlerimiz civarinda geçirirler, kisin hicret ederler. Çiftlesme zamaninda (nisandan agustosa kadar) erkeklerin üveymeleri pek gariptir.

GÜVERCIN NEVILERI

Bugün 150 irki mevcut olan ehli güvercinlerin baslica gruplari sunlardir.

1) Kir Güvercinleri : Yabani tahtali güvercine en yakin olanlardir. Bu irk bilhassa tüylerinin ve kalemlerinin renkleriyle, alin, bas ve ayaklarinin hususiyetleriyle bir çok tenevvulara ayrilir. Eti ve bilhassa palazlari için yetistirilen Isviçre’nin beyaz “mondaine” güvercini, basi kukuletali bir papazi andiran cicibas güvercin, deniz kirlangicina benzeyen paçali kirlangiç güvercin gibi.

2) Demkes güvercinler : Bu hayvanlar meri ve kursaklarini sisirerek tipki bir trampetanin seri bir suretle yekdigerini takip eden çikardigi ses gibi hususi ve garip bir ses çikarirlar. Buhara demkes güvercini gibi.

3) Akman güvercinler : Küçük gagali ve ekseriya paçali olan bu güvercinler havada mükerreren taklalar atarlar. Bu esnada hayvanin gelip yere çarptigi vakidir. Hayvan bu cambazligi isteyerek yapmaz. Süphesiz bu hal cümlei asabiyedeki bir buhrandan ileri gelir. Bu hastaligin nesle sirayet ettigi zannedilmektedir. Darwin iki yasindan evvel bu nevi güvercinlerin taklak attiklarini hem de uçtuklarini, fakat iki yasindan sonra uçmayi biraktiklarini ve zemine kadar taklak atarak indiklerini söylemektedir.

4) Perüklü güvercinler : Bunlarda yandan bakilinca basi örtecek kadar sik bir “perük” vardir. Kürküne bürünmüs bir kadin basini andirir sekilleri de görülmüstür.

5) Marti güvercinler : Küçük gagali zarif marti kuslarina benzerler. (Anadolu marti güvercini, Belçika marti güvercinleri gibi.)

6) Tavus güvercinler : Küçük gagali, kuyruklari yelpaze gibi açiktir. Kuyruklarini teskil eden kalemler 24-36 santim uzunlukta 36 tanedir. Tahtali güvercininde ise 12 kalem mevcuttur.

7) Dev güvercinler : Kir güvercinlerine pek benzerler. Fakat bunlardan büyüktürler. ( 50-55 santim) Roma güvercini gibi.

8) Kursakli güvercinler : Bunlarin hususiyeti kursagina hava doldurarak son derece sisirmeleridir. Bilhassa çiftlesme zamanlarinda pek sisirirler, bazen hayvan muvazenesini kaybederek sirt üstü düser.

9) Tavuk güvercinler : Sekil ve tavir itibari ile tavuga benzerler. Kuyruklari diktir. Malta tavugu güvercini gibi.

10) Siilli güvercinler : Bu güvercinlerin gagalari ve gözleri etrafinda ibik gibi pürtüklü ve pamuk gibi yumusak deri tesekkülatile (lahmi zait) mütemayizdir. En müntesirleri Ingilizlerin vakti ile posta güvercini olarak kullandiklari “carrier” ile Bagdat güvercini, ejderha güvercini ve küçük gagali leh güvercini gibi.

Carrier güvercinleri - Vaktiyle postacilikta kullaniliyordu, fakat gagalari etrafindaki bu lahmi zait hayvan yoruldugu vakit pek siser, gözlerini kapatir, vazifesini layik ile yapmasina mani olur. Bugün terkedilmistir.

Posta güvercinleri – Süratle uzun mesafeler kat edebilmek, cihetini tayin edebilmek, bilhassa yurt hissine malik olabilmek gibi hasletleri yüzünden posta güvercinleri ehli güvercinler arasinda pek mühim vazifeler görürler. Bu nevi güvercinler asirlarca Belçika’nin Anvers marti güvercinleriyle ve kir güvercinleriyle tesalüp neticesinde bu hassalar tebarüz ettirilmis ve bugün bir posta güvercini irki vücude getirilmistir. Bu kuslarin insandan daha mükemmel olarak gerek sisli, yagmurlu ve karli havalarda, gerek firtinali ve simsekli zamanlarda cihetlerini harikulade bir suretle tayin edebilmek kabiliyetleri vardir. Süratleri alelade zamanlarda 60 kilometro, müsait zamanlarda 100 120 hatta 130 kilometrodur. Havanin müsaade etmedigi zemin sathindan 100 –150 metro yüksekten uçarlar. 300-400 kilometro mesafeler arasinda vazifelerini normal olarak yaparlar. Hatta Madrit’ten birakilip Liege’de yerlerini bulmus binaenaleyh 1600 kilometro mesafe katetmis olan güvercinler vardir. Mesafe uzadikça vazife layikile yapilamiyor. Güvercinlere mektup tasitmak usulü pek eskidir. Çinlilerde eski Misirlilarda bu usul pek eskiden mevcuttu. Sezar zamaninda Romalilar kullanmis, orta zamanda haçlilar ile bizden Orta Avrupa’ya geçmistir. Posta güvercinleri güvercinliklerde (güvercin arabalari) bakilir ve orada talim ve terbiye edilir. Bu husus için bilhassa yavru güvercinler intihap olunur. Bir yasina kadar 12-100 kilometro, iki yasinda 200-500 kilometro mesafelere alistirilir. Talim ve terbiye agustos ayinda yapilir.

Cihan harbi esnasinda telefon ve telsiz ile muhaberenin mümkün olmadigi yerlerde ve hallerde bu “tüylü” muhabere vasitalari cihanin hayret ve taktirini kazandi. Bugün bütün ordularda posta güvercini kullanilmaktadir.

Ticari bir sanat olmak üzere güvercin yetistirmek Avrupa ve Amerika’da pek ilerlemis bir haldedir. Dört haftalik körpe yavru güvercinler bütün pazarlarda yüksek fiyatla satilir. Güvercinlerin tabiatlari sürü ile bir arada yasamaktir. Ehli güvercinler yabani güvercinlerden ziyade toplu ve büyük sürülerle yasamak isterler.

GÜVERCIN YETISTIRMEK ISTEYENLER

Bu sirin hayvanlari yetistirmek istedigimiz vakit iki noktayi hatirlamamiz icap eder.

1) Bu hayvanlarin bir defa tuza ihtiyaçlari vardir.
2) Katiyen vücutlarinin tozlanmasina razi olmazlar, maamafih çok banyo yapmak isterler. Bu iki nokta haricinde güvercine bakmak diger kuslu hayvanlara bakmak gibidir.

Güvercinler iyi uçan fakat fena yürüyen kuslardandir. Disileri umumiyetle iki fakat ender olarak bir veya üç yumurta yumurtlar. Yavrulari yumurtadan çikinca himayeye muhtaçtir. Çünkü hemen tamamen çiplaktir. Ilk gidalari kursaklarinin cidarlarindan sizan süt manzarasinda bir maddedir. Disi ve erkek bu maddeyi yavrularinin gagasinin içine akitirlar.

Bugün mevcut 650 ehli güvercin tenevvunun takriben yarisini sark güvercinleri teskil eder. Bu güvercinlerin tüylerinin renkleri Amerikan ve Avrupa güvercinlerinin renklerinden daha zengindir. Gariptir ki maymunlarin bulunduklari yerlerde yabani güvercinlere tesadüf edilemiyor. Bu muzir mahluklar yumurta çalmakta o kadar maharet gösteriyorlar ki zavalli kuslar kuluçkaya yatmiyor ve yavru çikaramiyorlar.
Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=eb767440a147e5a9563095b5f0bad671&topic=2299.msg3981
Beşeri hekimlik insan içinse Veteriner Hekimlik insanlık içindir.
Denilebilir ki insan hekimliği veteriner' in yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir... 'İsmet İnönü - 1943'
Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır.
Kör bir kurşun kalem dahi, keskin bir hafızadan daha iyidir.

https://vetrehberi.com