GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

Aphtoviruslar

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı C!LG!N_17

  • Aktif Üye
  • *
    • İleti: 174
    • Teşekkür: 49
    • Cinsiyet:Bay
  • Sınıf: Mezun
  • Üniversite: Yüzüncü Yıl
Aphtoviruslar: ŞAP HASTALIĞI
Aphtoviruslar dünyada önemli sorunlara neden olan Şap hastalığına neden olurlar. Hastalık ilk defa 1897 yılında Loeffler ve Frosch tarafından tarafından tanımlanmıştır. Sığır, koyun ve domuzlarda önemli salgınlara neden olmaktadır. Hastalığın morbiditesi çok yüksek ancak mortalitesi düşüktür. Ancak, hastalığın daha önce görülmediği ve ilk defa ortaya çıktığı bölgelerde, özellikle hastalığın iyileşme sürecinin yavaş olması önemli sorunlara neden olmaktadır.

Klinik özellikleri
Şap hastalığı virusu geniş çapta çift tırnaklı evcil ve yabani hayvanlarda enfeksiyon oluşturur. Atlar infeksiyona dirençlidir. Sığır, koyun, keçi, deve ve domuz gibi evcil hayvanlar ile yabani ruminantlar duyarlıdır ve hastalık klinik olarak bu hayvanlarda görülür. Hastalık klinik olarak sığır ve domuzlarda daha şiddetli seyreder. Hastalık koyun ve keçilerde genellikle subklinik seyreder. Hastalık yabani hayvanlarda subklinik enfeksiyonların yanı sıra şiddetli klinik belirtiler ve ölümler görülür.
Sığırlarda, 2-8 günlük inkübasyon döneminden sonra, ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt salgısının azalması görülen başlıca klinik bulgulardır. Mütakip 24 saat içinde dil ve damakta vesikül’ler oluşur ve ağızdan salya akıntısı başlar. Veziküller, tırnak arası deride ve ayağın corona bölgesi ile meme başında da görülür. Veziküller kısa zamanda patlar ve ülseratif lezyonlar ortaya çıkar.

Dildeki lezyonlar birkaç günde iyileşirken burun boşluğu ve tırnaktaki lezyonlarda, uzun süren topallık ve mukoprulent burun akıntısı ile karakterize sekonder bakteriyel enfeksiyonlar oluşur. Altı aylık ve daha küçük buzağılarda myokarditis şekillenir ve buna bağlı ölümler görülür. Erişkin sığırlarda mortalite çok düşüktür. Virus, gebe hayvanlarda plasentayı geçmez ancak buna rağmen (yüksek ateş sonucu) abortus görülür.
Hastalığı geçiren hayvanlarda uzun süren üreme ve gelişim sorunları görülür. Endemik bölgelerde, hastalığı geçiren sığırlarda gelişen bağışıklık nedeniyle hastalık klinik olarak daha hafif ve subklinik seyreder.
Domuzlarda görülen en önemli semptom topallıktır. Şap lezyonları şiddetli ve ağrılıdır.
Ağızdaki lezyonlara sığırlardakine göre daha az rastlanır.
Koyun, keçilerde ve yabani ruminantlarda enfeksiyon sığırlara göre daha hafif seyreder ve daha çok ayakta şap lezyonları ile birlikte topallık görülür.

Şap hastalığı virusu serotiplerinin kıtalara ve bazı coğrafik bölgelerdeki dağılımı
Bölge   Tip   Enfeksiyonun konumu
Güney amerika   O, A, C   Endemik ve aşılama yapılıyor. Surinam, Guyana, Şili’nin bir kısmı, Arjantin ve Kolombiya’da son zamanlarda görülmedi.
Avrupa   A, O, C   Aşı programlarının uygulandığıu bölgelerde insidans düşük. İngiltere, İrlanda İsweç, Norweç, ve İzlanda infeksiyondan ari ve aşı uygulanmıyor.
Afrika   A, O, C, SAT1, 2, 3   Bir çok ülkede endemik olup çok az ülkede aşılama programı uygulanıyor. A, O, C serotipleri daha çok kuzeyde, SAT 1, 2, 3 ise sahranın güneyinde görülmektedir.
Asya   A, O, C, Asya 1   Uzak, yakındoğu ve orta asya ülkelerinde endemiktir. Bazı ülkelerde aşılama programı uygulanmaktadır. Enfeksiyon Japonya’da görülmemiştir.
Kuzey ve orta amerika      Hastalıktan aridir. Son salgınlar Amerika 1929, Kanada 1951, Meksika 1954 yıllarında görülmüştür.
Karibiyen adaları      Hastalıktan aridir. Son salgınlar; Kurakao 1961, Guadelup 1964 yıllarında görülmüştür.
Okyanus      Avustralya ve Yeni Zellanda enfeksiyon görülmemiştir.

Patogenezis
Aerosol’lerin solunması, enfekte yemlerin yenmesi, kontamine aşıların inokulasyonu, kontamine sperma ile tohumlama, elbiseler, veteriner araç gereçleri vb.. enfeksiyonun ruminantlardaki başlıca bulaşma yollarıdır.
Karkasta bulunan viruslar kesim sonrası laktik asit tarafından inaktive edilir. Kemik iliği ve sakatatta bulunan viruslar bu bölgelerde pH da herhangi bir değişiklik olmadığından enfeksiyon kaynağı olabilir.
Rüzgar ile virus partikülleri uzun mesafelere (10 km < ) yayılabilir. Hastalığın 1982 yılında deniz üzerinden Fransa'dan İngiltere'ye bulaştığı, 1966 yılında ise Danimarka’dan İsveç’e 100 km’lik bir mesafede hava yolu ile bulaşmanın olduğu bildirilmektedir.
Solunum yolu ile enfekte olan hayvanlarda virus önce yutakta çoğalır ve daha sonra viremi ile diğer dokulara yayılır. Klinik hastalık belirtileri çıkmadan 24 saat önce virus vücut salgıları ile çevreye atılır. Enfekte hayvanlardan (özellikle domuzlarda) hapşırma, tıksırma yolu ile atılan aerosol’lerde ve süt salgısında bol miktarda virus bulunur. Bu nedenle aerosoller ve süt, virus’un çevreye yayılmasında epidemiyolojik olarak çok önemlidir.
Şap virusu, enfeksiyonu geçiren hayvanların bazılarında yutakta persiste olabilir. Enfeksiyona maruz kalan sığırlarda 2 yıl, koyunlarda 6 ay süreyle virus tespit edilebilir. Domuzlarda persiste enfeksiyon görülmez. Taşıyıcılık durumu, SAT serotipleri enfekte Afrika buffaloları gibi bazı yabani hayvanlarda da gözlenmektedir. Virus’un ruminantlarda persiste enfeksiyon oluşturma mekanizması bilinmemektedir. Virus yutakta infeksiyöz şekilde bulunmaktadır ve yutak sıvısı duyarlı hayvanlara inokule edildiğinde şap hastalığına neden olmaktadır.

Bağışıklık
Şap hastalığını geçiren hayvanlarda oluşan IgM antikorları homolog tipteki virusları nötralize etmektedir. Hatta heterolog tipler için de etkili olabilmektedir. Buna karşın IgG antikorları iyileşme (konvalesans) döneminde oluşmaktadır ve daha çok tip spesifiktir. Hatta subtip spesifik olabilmektedir. Hastalığa karşı korunmada hücresel bağışıklığın önemi çok az olduğu kabul edilmektedir.
Hayvanlarda hastalığın geçirilmesi ile kazanılan doğal aktif bağışıklık süresi 1 veya birkaç yıldır. Ömür boyu bağışıklık sağlamaz. İyileşen hayvanlar kısa sürede bir başka Şap virus tipi ile enfekte olabilir ve hastalığın klinik bulguları tekrar görülebilir.
Laboratuvar teşhisi
Evcil hayvanlarda aynı klinik belirtilerle seyreden 3 ayrı hastalık bulunmaktadır. Bu nedenle enfeksiyonun laboratuvar teşhisi önemlidir.

Farklı hayvan türlerinde vezikül oluşumu ile karakterize ortaya çıkan doğal enfeksiyonların ayırıcı teşhisi
            Konakçı   
Hastalık   Virus   Sığır   Koyun   Domuz   At
ŞAP   Picornaviridae   Duyarlı   Duyarlı   Duyarlı   Dirençli
Domuzların Veziküler Hastalığı   Picornaviridae   Dirençli   Dirençli   Duyarlı   Dirençli
Veziküler stomatitis   Rhabdoviridae   Duyarlı   Duyarlı   Duyarlı   Duyarlı
Domuz Veziküler Ekzantem   Caliciviridae   Dirençli   Dirençli   Duyarlı   Dirençli

Laboratuvara gönderilecek örnekler klinik belirtilerin en son görüldüğü en az 2 hayvandan alınmalıdır. Başlıca örnekler; vezikül sıvısı, yırtılmış veziküllerin kenar epitel hücreleri, antikoagulantlı kan, serum ve özefagus ve farengiyal sıvılardır. Örnekler %10 buzağı serumu içeren doku kültür vasatı ile aynı oranda karıştırılarak sulandırılır.
Ölen hayvanlardan kalp, tiroid ve lenf yumruları alınabilir.
Örnekler -70ºC’de dondurulmuş şekilde hemen laboratuvara gönderilmelidir.
Soğuk zincir sağlanamaz ise duplike örnekler gliserol buffer (pH 7.6) içinde gönderilebilir.
Şap virus serotiplerinin tespitinde komplement fikzasyon testi kullanılmaktadır.
Virus izolasyonunda hücre kültürlerinden yararlanılır. İzole edilen virusların teşhisinde ise komplement fikzasyon testi ile nötralizasyon testi kullanılmaktadır.

Kontrol
Şap hastalığı bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Hastalıkla ilgili  herhangi bir şüpheli bulgu ulusal veteriner yetkililere bildirilmelidir.
Hastalığın eradikasyonu;
1.   Hastalanan ve direk veya indirek temas etmiş tüm hayvanların kesimi
2.   Katı karatina uygulamaları ve hayvan haraketlerinin sınırlandırılması
3.   Aşılama yapılmaması ile sağlanabilir.
Bu yöntemlerin uygulanabilmesi için öncelikle ulusal aşılama programları yardımı ile hastalığın prevalansı azaltılması gerekir.
Aşılamada inaktif aşılardan yararlanılır.
Waldmann köbe ve Frenkel aşıları sığır dilindeki şap lezyonlarından elde edilir. İnaktivasyon işleminde formol, adjuvant olarak ta Aluminyum hidroksit kullanılır.
Aşılar, primer hücre kültürleri (monolayer) ile BHK-21 hücre kültürlerinden de elde edilebilir. İnaktivasyon işleminde beta-propiolakton, N-asetiletilenamin, veya formol, adjuvant olarak ta Aluminyum hidroksit veya saponin kullanılır.

Sığırlarda çeşitli sekret ve ekstretlerde şap virusunun bulunma süreleri
Sekret veya  ekskret   Maksimum bulunma süresi (gün)
Solunan hava   5
Salya   14
Burun akıntısı   7
Osefago-faringeal sekret   > 530
Gözyaşı   > 3
Süt   9
Prepusyal sekret   6
Semen   10
İdrar   7
Dışkı   15

Materyal   Maksimum bulunma süresi
Yapağı’da   14 gün
Sığır derisi ve kıllar’ında   4-6 hafta
Sinekler’de   10 hafta
Hastalık bulaşmış ayakkabılar’da   11-14 hafta
Saman-ot v.s.’de   15 hafta
Kuru hayvan gübresi’nde   14 gün
Sıvı hayvan dışkısı’nda (Kışın)   6 ay
Toprak yüzeyi’nde (Sonbahar)   28 gün
Toprak yüzeyi’nde (Yaz)   3 gün
İdrar’da   39 gün

Linkback: http://www.gencveteriner.com/index.php?PHPSESSID=f63d02502d50e24a84f39c32bad78c1c&topic=2354.0
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.