GençVeteriner | Veteriner Hekimlik ve Evcil Hayvan Portalı
Veteriner Hekim ve Evcil Hayvan Platformu

Süt ile insana bulaşan hastalıklar ve süt hijyeni

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı konyaetdepo

  • “Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir.”
  • Tecrübeli Üye
  • *
    • İleti: 366
    • Teşekkür: 7
    • Cinsiyet:Bay
  • Veteriner Hekimlerin Dünyası
  • Sınıf: Mezun
Süt,insan ve hayvan beslenmesinde çok önemli bir yere sahiptir.Hayvanlardan elde edilen süt, insanoğlunun hayvanı evcilleştirmesiyle hayvanın insanlığın yaşamına girerek günümüze dek gelmiş ve halende bebekler,okul çağında ki çocuklar,yaşlılar ve hasta insanlar v.s için her çağda ve her halde ayrı ayrı sebeplerle insanın ihtiyaç duyduğu,başka hiçbir gıda ile yeri doldurulamayan,koruyucu ve besle yici özelliği olan vazgeçilemez bir besin maddesidir.Süt,kanın yapısına en yakın bileşimde bir besin maddesi olduğu için insan beslenmesinde ayrı bir yere sahiptir (1).Süt deyince akla inek sütü gelir.Çün kü en küçük çocuktan en yaşlısına kadar insan yaşamında en çok tüketilen besin maddesidir.1964’lü yıl larda süt,hıfzıssıhhanın “Standart Metotlarla Menşei Hayvani ve Nebati Gıdaların Mikrobiyolojik Kontrolu” adlı yayında:”sıhhi ahırlarda, beslenen bir veya birkaç sağlam inek memesinin tamamen sa ğılması ile elde edilen kolostrumdan arî,beyaz-mavimtrak renkten altın sarısına kadar değişen renkte ve içerisinde en az % 8 ¼ yağsız kuru madde ve % 3 ¼ süt yağı bulunan meme salgısına süt denir” şek linde tarif edilmektedir.2000 yılında yayınlanan 2000/6 sayılı “Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Süt leri Tebliği “nde süt,tanımlar başlıklı,madde-4,(a) fıkrasında çiğ süt olarak:”bir veya daha fazla inek, keçi,koyun veya mandanın sağılmasıyla elde edilen,40 o C’nin üzerine ısıtılmamış veya eşdeğer etkiye sahip herhangi bir işlem görmemiş kolostrum dışındaki meme bezi salgısı” olarak tarif edilmektedir (2, 3,4).Süt meme alveollerindeki epitel hücrelerin faaliyetine bağlı,fizyolojik ve biyokimyasal olay so nucu şekillenir.Bunun içinde meme epitel hücrelerinin kan ile gereği kadar beslenmesi gerekir.Bir litre süt’ ün oluşumu için memede 300-500 litre kanın dolaşması gerekir. Buna göre günde 20 litre süt ve rimine sahip bir ineğin bu kadar sütü üretebilmesi için memesinden 24 saatte 6 – 10 bin  litre kanın do laşması gerekmektedir (5).

Bu kadar önemli özellikleri olan bu değerli besin maddesi ayni zamanda mikroorganizmaların da ilgi duyduğu ve rahatlıkla,kolay bir şekilde içinde üreyebildikleri bir besin maddesi olma özelliğine sahip olması nedeniyle bazı hallerde insanda hastalık yapabilmekte hatta ölüme neden olabilmektedir (1).Mikrobiyal bulaşmaların dışında kimyasal ve fiziksel tehlikelerde insanlarda süt orijinli hastalıklara neden olabilmektedir.Örneğin: veteriner ilaçları, arsenik preparatları,iyot,striknin,kloroform,kurşun,ba kır,antimon v.s hayvanın vücudundan süt’e geçer (5).Süt,her toplumda değişik ülkelerde,çağdaşlık düzeyine gelinceye kadar hatta geldikten sonra dahi kolaylıkla tağşiş,hijyen ve sanitasyon sorunları ya şanan önemli bir besindir. Sütün yapısının buna her zaman müsait oluşu büyük rol oynar.1870’lerin amerikasında süt’ün tağşişi,hijyen ve sanitasyon sorunları önemli konulardı,bizim sokak sütçülüğünde de benzer sorunlar yaşanmaktaydı ve halende yaşanmaktadır.A.B.D’de süt tağşişinde su katılması,hatta kirli su katılması çok büyük sorundu. 1881-1926 Yılları arasında 45 yılda 800’e yakın süt’e bağlı sal gınlar meydana gelmiştir.Bu salgınların içinde sığır tipi tüberküloz (verem)’ un inek sütü ile çocuklara geçmesi önemli bir sorun olarak yaşanmaktaydı.Yine Brusellozis vakaları da epidemiler halinde önemi ni koruyordu.O tarihlerde süt hijyeni için yapılan kampanyalarda veteriner hekimler süt sanitasyonunda büyük rol oynamışlar ve ABD’de süt ve süt ürünlerinde besin güvenliğinin bugünkü seviyeye gelme sini sağlayan çalışmaların temellerini atmışlardır.Yine İngiltere’de 1912-1937 Yılları arasındaki 26 yıl da 113 salgın çıkmış ve 14.000 insan bulaşa maruz kalmıştır.Benzer olaylar İngiltere ve sömürgelerin de görülmüş,65.000 kişi sığır tüberküloz’ undan hayatını kaybetmiştir.Ayni yıllarda 190.000 çocuk sütten kaynaklanan bulaşa bağlı ishaller sonucu hayatını kaybetmiştir ( 1,2,3 ).Gelişen teknoloji,enfek siyon ve hastalık bilgisine rağmen süt ile bulaşlar günümüzde en gelişmiş ülkelerde dahi görülmeğe de vam etmektedir.Şöyle ki: 1983 Yılında A.B.D’ nin Massachussets şehrinde bulaşık pastörize süt salgı na yol açmıştır (6).Gelişen teknolojiye rağmen  yine A.B.D’de 1993-2006 yılları arasında süt ve ürün lerine bağlı olarak 74’ü pastörize edilmemiş ürünlerden kaynaklanan 1600 bulaş’ın 202’si tedaviye ma ruz kalıp 2’si ölümle,48 pastörize edilmiş süt ürünlerine bağlı 1223 bulaş’ın 30’u tedaviye maruz kalıp 1’i ölümle sonuçlanmış olmak üzere toplam 123 adet süt ürününe bağlı çıkan salgında 2837 bulaş pat lak vermiş ve bu bulaş vakalarının 232’si tedaviye maruz kalmış,3’de ölümle sonuçlanmıştır.Yine 1997 yılında Salmonella Typhimurium DT 104’e bağlı 89 adet bulaş meydana gelmiştir.(7).O nedenle süt ile bulaşan hastalıklardan korunmak ve bu hastalık etkenlerinin bertaraf edilebilmesi için çiğ süt’ün üretil diği çiftlikten başlayarak,nakliye,çiğ süt’ün işlendiği tesis ve bu tesiste üretilen süt’ün tüketiciye ulaş masına kadar geçen tüm süreçte başta süt’ün hijyen’i önemli olmakla birlikte hijyen ile birlikte süt’ün sanitasyonu da önemli ve gereklidir.Çünkü,hijyen ve sanitasyon iç içe olup birbirini tamamlayan kav ram ve uygulamalardır (8).Sadece hijyen süt ile bulaşan hastalıkların önlenmesinde yeterli değildir, sanitasyonla birlikte ele alınması gerekir.

Hijyen;ilk olarak yunan mitolojisinde yer almış,İngilizce’de “ hygiene ”,fransızca’da “ hygiéne ”,latince’de “ hygiena ”,arapçada “ hıfz ( saklama,ezberleme) ” olarak geçmekte olup bu Arapça keli meden sözcükten türeyen ve türkçe’de kullanılan “ hıfz-üs-sıhha ” terimi “ sağlığı koruma ” anlamına gelmektedir.Günümüz tıbbında ise “hygeia” kelimesinden türemiş ve türkçeye fransızca’dan geçmiş olup;”sağlığın korunmasını amaçlayan,bireysel ve toplumsal açıdan beden-ruh sağlığı üzerinde duran yöntem,ilke ve prensipleri içeren sağlık bilgisi” olarak tanımlanır. Sağlık bilgisi kavramı ise;”sağlığın hastalanmadan önce korunması ile ilgili bilimsel incelemelerle uğraşan tıp dalı” olarak tanımlanmıştır (9).Diğer bir deyişle hijyen; sağlıklı yaşam koşullarının yaratılması için tüm gereklilikleri içine alan iş lem ve eylemler kümesidir .Sanitasyonla iç içe olup her ikisi de birbirini tamamlayan kavramlar ve uy gulamalardır (8).Süt hijyeni dendiğinde;insan gıdası olarak tüketilmesinde insan sağlığı açısından bir sakıncanın bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ifade edilir,esas alınır.Sağlıklı bir meme den aseptik şartlarda sağılan süt’ün ml’si 100-3000 bakteri içerir.Aseptik şartlarda sağımı yapılamayan sütler çevreden (meme yüzeyinden başlayarak,dışkı,toprak,altlık ve yemden kaynaklanan) bulaşlara maruz kalır.Kaliteli hijyenik çiğ süt demek mikroorganizma popülasyonu açısından en düşük düzeye sa hip çiğ süt demektir.O nedenle süt hijyeni süt hayvanından başlar ve sütün kullanılma şekline göre hij yen normu açısından farklılıklar olduğu gibi ülkelerin koşullarına göre de farklılıklar olur.Dünyada her ülke hijyen koşullarını kendi koşullarına göre tüzük ve yasalarla belirlemiştir (10).1964 yılında Dünya Sağlık Örgütü [ D.S.Ö ( WHO < World Health Organization > ) ] ve Dünya Gıda – Tarım Teşkilatınca [ D.G.T.T (FAO < Food and Agriculture Organization of the United Nations > ) ] tarafından ortaklaşa hazırlanıp yayınlanan “Süt Hijyeni” adlı yayında bir süt hijyeni nizamnamesi hazırlanırken “umumi sağ lığın esas ihtiyaçları tespit edilmeli ve ilgili ülkenin genel ekonomik seviyesi ile beraber süt endüst risinin gelişmesine uygun olmalıdır.Halkın beslenmesi için lüzumlu süt mahsulünü,müessir bir şekilde azaltmak tehlikesi arz edebilen ve an’anevî âdetlerin mevsimsiz olarak altüst olmasına sebep olabilen, şiddetli hiçbir tedbirin bulunmamasına dikkat edilecektir.Riayet edilmesine imkan olmayan hiçbir müey yide nizamnameye konulmamalıdır.” (11,12) denilmektedir.Günümüzde artan eğitim ve bilinçlenme dü zeyi ve tüketicilerin hijyenik beklentilerini geliştirmekle birlikte gıda kaynaklı enfeksiyon ve hastalık ların özellikle insanlarda ortaya çıkan enfeksiyon ve hastalıkların % 90’lara varan bir bölümünü hayvan sal orijinli enfeksiyon ve hastalıkların oluşturması nedeniyle süt  hijyenine yönelik tasarımların önemi ve hızla yaygınlaştırılması süt kalitesinin geliştirilmesi için kritik çalışmalar olarak benimsenen temel politikalar haline gelmiştir.

Hijyen kavramıyla iç içe olup,yakından ilgili olan ve birbirini tamamlayan kavramlardan olan sanitasyon ise;”Hijyen sağlık koşullarının oluşturulması ve devam ettirilmesi bağlamında yapılan,sağ lığı korumaya yönelik bir işlem” olarak tanımlanır (8,9).Sanitasyon’un tam karşıtı “Sağlık” olarak veril mekte olup,köken olarak Latince ayni anlama gelen “sanitas” kelimesinden gelir.Sanitasyon,halk sağlı ğının korunumu açısından olduğu kadar,mikrobiyal bozulmaların ve ekonomik kayıpların önüne geçil mesi açısından önemlidir (8).Küreselleşme ile birlikte sağlık, ilaç ve gıda sektörlerinde kaliteli,hijyen kurallarına uygun hizmet ve ürün sunulması giderek önem kazanmıştır.Çünkü gıda kaynaklı zoonotik ( hayvandan insana geçen ) patojenlere bağlı enfeksiyonların tüm dünyada önemli bir halk sağlığı soru nu olması (13),küreselleşmesi bunu mecbur kılmaktadır.Süt ile insanlara bulaşan hastalıkların önlenme sinde hijyen ve sanitasyon kurallarına ayni anda uyulması gerekli ve önemlidir.Şayet ikisinden birisinin eksik olması halinde süt’ten kaynaklanan enfeksiyon ve hastalıkların ortaya çıkması,üründe kalite yö nünden sorun yaşanması her zaman mümkündür.Çünkü sanitasyon,hijyenik uygulamaların test edilme sinde güvenlik,kalite ve kontaminasyon kontrolu bakımından indikatör parametredir (8).O nedenle in sanlara süt ile bulaşan enfeksiyon ve hastalıkların önüne geçilebilmesi için çiğ süt’ün üretildiği ve bi rinci basamak olma özelliğine sahip süt sığırı işletmesinde hijyen ve sanitasyon kurallarının belirlen mesi önemli ve gereklidir.Bu nedenle süt hijyenine ve sanitasyonuna yönelik kurallar belirlenirken yu karıda belirtilen D.S.Ö ve D.G.T.T’nın uyarısı daima dikkate alınmalı,dikkate alınmaması halinde başa rısızlık kaçınılmaz olur.
Süt,insan ve hayvanlar için önemli bir besin maddesi olmakla birlikte ayni zamanda yapısında çeşitli mikroorganizmaları da barındırma özelliğine sahip iyi bir üreme yeridir.Sütün bu özelliği dikka te alınmadan hijyen konusunda gıda güvenliğini tehlikeye sokacak uygulamalara başvurulduğu tak dirde daima sağlık sorunlarıyla karşılaşmak olasıdır.Bu nedenledir ki sütün normal bakteri florası üze rinde,bakteriyoloji tarihinin daha ilk dönemlerinden itibaren araştırmalar yapılmıştır.Daha o yıllardan itibaren mikrobiyal bulaşlardan bahsedilmiş ve üzerinde durulmuştur.Sütte canlı hücreleri ilk defa 1657 yılında Kircher adlı araştırmacı tespit etmiştir.Ravenal “Hıfzıssıhha” adlı yayınında; Bondeau tarafın dan 1847 yılında sütte bakterileri gördüğü ve 1857 yılında sütten meydana gelen bir hastalığın tespitini ise M.W.Taylor’un gerçekleştirdiğinden bahsetmektedir.1882 yılına gelindiğinde Koch tarafından sütte Tu berculose ( Verem ),daha sonra sırası ile 1887 yılında Bruce tarafından Brucella ( Malta Humması ), 1889 yılında Klein difteri,1889 yılında Grotenfeld Streptekok, 1902 yılında Reynolds Tifo etkenlerini bulmuşlardır. İnsan ve hayvan için çok değerli bir besin maddesi olan sütün içindeki bakterilerin olduk ça güç olan tasnifi,ilk defa Ayers ve Jonson adlı araştırıcılar tarafından gerçekleştirilmiştir (10). Bu bi limsel araştırmalar ile birlikte insan sağlığını tehdit eden patojenler üzerinde de çalışmalar başlatılmış tır.1950 yılının Aralık ayında İtalya’nın Geneva kentinde,D.S.Ö ve D.G.T.T’nın insan ve veteriner tıbbı hekimlerinden oluşan bulaşıcı salgın hastalıklar uzmanlar komitesi, hayvanlardan insanlara geçen veya geçebilen bulaşıcı salgın hastalıkları görüşmek üzere yapmış oldukları toplantı sonucunda;hayvanlar dan insanlara geçen ve o tarihlerde güncelliğini koruyan 86 adet farklı türden zoonotik patojen ile bun ların meydana getirdiği zoonotik hastalıkları tespit ederek listesini çıkarmıştır(14).2001 yılı itibariyle in san sağlığını tehdit eden toplam 1415 adet patojen saptanmış olup bunun % 61’ini yani 868’ni hayvan lardan insanlara geçen zoonotik patojenler oluşturmakta,bu zoonotik patojenlerin yine önemli bir bölü mü ağız ve sindirim yoluyla,süt ve süt ürünleri besin maddesi olarak tüketilirken,insanlara bulaşmakta, enfeksiyon,hastalık ve ölümlere neden olmaktadır. Süt ve süt ürünleriyle insanlara bulaşan zoonotik pa tojenler dünya üzerinde sporadik,endemik, epidemik enfeksiyon ve hastalıklara neden olurlar. Yine son yıllarda yapılan araştırmalara göre insan sağlığını tehdit eden patojen sayısı 1415’den 1709 adete çık mış bulunmaktadır.Bini aşkın bu patojenlerden iki yüz elliden fazlası gıda kaynaklı hastalıklara,dolayı sıyla bu patojenlerden zoonotik ( zoonotic ) ve zoonotik olmayanlarının ( non-zoonotic ) önemli bir bölümü süt ile insanlara bulaşarak dünya üzerinde sporadik, endemik, epidemik enfeksiyon ve has talıklara neden olurlar (15).1709 patojenden sadece biri olan,insan ve hayvanda hastalık yapabilen ve ayni zamanda  süt ile de bulaşabilen Salmonella’nın bugün 2000’den fazla serotipi vardır (16,17).
Zoonotik ( zoonotic ) ve zoonotik olmayan ( non-zoonotic ) patojenlerin süt ile tüketiciye bulaşması çiftlikten/ahırdan itibaren tüm süreçte gerçekleşebilmektedir.Bu bulaşma sürecine baktığımızda:

 Süt’ün şekil-1’de görüldüğü üzere günümüz şartlarında çiftlikte/ahırda üretilmesinden itibaren tüketimine kadar geçirdiği sürecin her safhasında olası hijyen zafiyeti sonucunda maruz kaldığı insan, hayvan ve çevre odaklı zoonotik ( zoonotic ) ve zoonotik olmayan ( non-zoonotic ) patojenlere bağlı ola rak süt ile bulaşan hastalıklar ortaya çıkar.Bu zoonotik ( zoonotic ) ve zoonotik olmayan ( non-zoonotic ) patojenlerin neler olduğuna baktığımızda;
A.Hayvandan süte ,sütten insana geçen mikroorganizmalar:
a)Viral:
FMD [ Foot and Mouth Disease (Şap,Dabak,Aft Humması,Aft Salgını,Hummai Kulai) ], Kene encephalitis’i,Enteroviruslu enfeksiyonlar ( Polio virusları ile coxsakie grupları da hil ), Pseudocowpox (Yalancı Sığır Çiçeği),Cowpox,Rabies (Kuduz),Far eastern tick-borne encephalitis [ Russian spring – summer encephalitis < flavivirus> (Uzak Doğu Ensefaliti),Central European tickborne encepahlitis ( flavivirus ),  Reovirus [Respirato ry - Enteric Orphan Grubu (Sığır ve diğer hayvanlarda), Rift Valley Fever ,Infectious hepatitis ( Bulaşıcı hepatitis ), Louping III virus
b)Riketsiyal:
Q humması ( Coxiella burnetti )
c)Bakteriyel:
Anthrax [ B.anthracis ( Şarbon,Dalak Hastalığı <Salgını>,Çoban Çıbanı,Dalak Humma sı, Karaçıban,Karakabarcık)], Actinomycosis,Brucellosis [ B.melitensis,B.abortus,B.suis ( Malta Humması, Dalgalı Humma,Akdeniz Humması,Sari Yavru Atma Hastalığı ) ], Campylobacter (C.jejuni,C.coli),E.coli’nin patojenik serotipleri ( E.coli 0157:H7 v.s ), Leptospirosis ( L.hyos, L.icterohae morrhagiae,L.pomona ),Listeriosis ( Listeria mo nocytogenes ),Paratifo, Salmonellosis ( tifo ve paratifonun dışında ), Stapylococcal ente rotoxic gastroen teritis, Streptococcal enfeksiyonlar, Tuberculosis [ verem ( typus bo vinus )], Pasteurellosis ( Barbon ), Yersinia Enterokoliti (Y.enterocolitica), Rat-Bite Fever [ Streptobacillus moniliformis ( Sıçan ısırma humması ),
d)Protozoal:
Toxoplasmosis,
B.İnsandan hayvana,hayvandan süte ve sütten insana geçen mikroorganizma lar:
a)Bakteriyel:
1.Streptococcal enfeksiyonlar [ kızıl (Red Fever) v.s ]
2.Stapylocoxic enfeksiyonlar ( mikrokoklar v.s )
3.Difteri ( Corynebacterium diphtheria )
C.İnsandan süte,sütten insana geçen mikroorganizmalar:
a)Viral:
Adenoviruslu,Enteroviruslu enfeksiyonlar ( Polioviruses ve Coxsackie grubu), Infec tious hepatitis ( Bulaşıcı hepatitis ),
b)Bakteriyel:
Cholerae [Kolera (V.cholerae)],E.coli’nin patojenik suşları, Difteri (Corynebacterium diphteria), Paratifo ( Salmonella paratyphi A ve B ), Salmonel losis ( tifo ve paratifonun dışında ),Shigellosis ( Shigella flexneri, Shigella dysenteriae, Shigella sonnei ), Stapylo coccal enterotoxic gastroenteritis,Streptococcal ( Group A streptococci ) enfeksiyonlar, Tuberculosis [ verem ( typus humanus ) ], Tifo (Salmonella typhi), Rat-Bite Fever [ Streptobacillus moniliformis ( Sıçan ısırma humması ),
c)Protozoal:
Amoebosis, Balantidiasis, Giardiosis, Cryptosporidium (C.parvum)
d)Helmintler:
Enterobiasis,Taeniasis ( Taenia solium enfeksiyonları )
D.Çevreden süte,sütten insana geçen mikroorganizmalar:
a)Bakteriyel:
Anthrax [ B.anthracis ( Şarbon,Dalak Hastalığı <Salgını>,Çoban Çıbanı,Dalak Humma sı,Karaçıban,Karakabarcık)],Botulism ( toxin ),Clostridium perfringens ( welchii ) en feksiyonu, Enteritis ( çok sayıda ölmüş veya canlı coli, proteus,pseudomonas,welchii v.s nin non spesifik tipleri ), Rat-Bite Fever [ Streptobacillus moniliformis ( Sıçan ısırma humması ),
b)Protozoal:
Balantidiasis, Cryptosporidium (C.parvum,C.andersoni). (1,2,5,6,18,19,20,21,22,23,24, 25,26,27,28,29,30)
Süt’ten kaynaklanan veya kaynaklanabilecek hastalık bulaşların önlenmesi için alınacak tedbir ler sadece sıradan bir gıda güvenliği uygulaması olmayıp,enfeksiyon ve hastalık halinin birey ve top lumda hatta dünya çapında ortaya çıkmasının ve yayılmasının önlenmesine yönelik faaliyetler olup doğ rudan halk sağlığı bilimi çerçevesinde alınması gereken tedbirlerin uygulamaya konulması gereken fa aliyetlerdir (15).Süt ile insana bulaşan hastalık etkenlerinin bazıları.özellikle hayvan orijinli olanlar çiğ süt’ün kalitesinin bozulmasına da neden olmaktadır.İnsan beslenmesinde çok önemli bir yere sahip süt, gıdalar arasında hastalıkların epidemiyolojisi ( çıkışları,çıkış nedenleri,yayılışları,yayılmaya etki eden faktörler ve sönüşleri ) açısından çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü süte bakteri ve virüsler,hasta veya görünürde sağlam hayvanlardan geçebildikleri gibi sütle uğraşan insanlardan,insanların ellerinden veya kaplardan yahut kapları temizlemek için kullanılan sulardan da geçebildiği için önemli bir enfeksiyon kaynağı olabilmektedir.Bulaşık insan ve hayvan hastalıkları mikroplarını da taşıyabilen süt bir hastalık ve ölüm kaynağı ve ayni zamanda salgın hayvan hastalıklarının genişlemesine ve yayılmasına sebep olabilmektedir. Süt birçok salgın hastalık etkeni için iyi bir üreme yeri olması nedeniyle sahadan top landıktan sonra işleme merkezine veya sokak sütçüleri vasıtasıyla tüketiciye sunuluncaya kadar geçen zaman zarfında bulaşan mikroorganizmalar içinde hızla üreyerek çoğalır ve tamamına yayılır.Ayrıca her hangi bir hastalık etkeni bulaşmış olan sütler işleniş tarzına göre hastalık etkeninin etrafa yayılma sında rol oynar veya oynamayabilir örneğin;çiğ sütten veya pastörize edilmiş veya pişirilmiş süt’ten peynir veya tereyağının yapılması veya yapılmaması gibi (10). Çizelge – 1’ de görüldüğü  üzere çiğ süt,  sağıldığı hayvandan işleme tesisine kadar tüm safhalarda her türlü hijyen tedbirleri alınsa dahi süt işleme tesisinde işlenmesi sırasındada hijyen zafiyetine bağlı olarak ciddi patojenlerin bulaşına maruz kalabildiği görülmektedir.

Besin ( Gıda ) hijyeni sağlığı korumak için tüketime,dayanıklı ve güvenilir besinlerin sunulma sını amaçlayan bir bilim olduğundan kapsamı oldukça geniştir.Besin hijyeninin kapsamına başlıca be sin işyerlerinde hayvan ve insan orijinli bakterilerin besinlere bulaşmasını önlemek için düzenlenen ve planlanan sanitasyon  (temizleme ve dezenfeksiyon ) işlemlerinin yanı sıra hayvan besleme,yetiştirme, pazarlama ve kesim gibi konularda girer.Süt ile insanlara bulaşan hastalıkların önlenmesinde alınacak tedbirler besin hijyeni kapsamında değerlendirilir.Besinlerin büyük bir kısmı doğada çoğunlukla steril olarak bulunurlar.Fakat besinler,genellikle üretim,yapım,nakliye,muhafaza,pazarlama ve tüketime hazır lanmaları sırasında çeşitli mikroorganizmalarla,özellikle bakterilerle bulaşırlar.Besinlerdeki mikro orga nizmalar temelde,toprak,su ile insan ve hayvanların dışkı,salgı ve derilerden kaynaklanırlar. Mikro orga nizmalar besinlere bu kaynaklardan direkt olarak bulaşabileceği gibi endirekt olarak, özellikle yer, du var,fayans,masa,makine,alet,el,giysi ve havadan da bulaşırlar.Bu nedenle hayvan ve hayvanı sağan ba kıcı sağlıklı olsa dahi aseptik şartlarda sağılmayan süte çevreden,özellikle meme yüzeyinden,dışkı, top rak,altlık ve yemden kaynaklanan bir çok mikroorganizma bulaşır.Süt hijyeni hastalıkların bulaşması açısından önemli olduğu kadar çiğ süt’ün hijyenik kalitesinin sağlanması açısından da büyük önem ta şır.Bu nedenle çiğ süt’ün mikrobiyolojik kalitesi,işlendiği ürünü etkilemesi yanı sıra,sağlıklı ve güve nilir olmasıyla da yakından ilgilidir (27,32).Hijyen uygulama ve sanitasyon gereklerini karşılayan çalış maların başında,ardıl uygulanan “temizlik” ve “dezenfeksiyon” uygulamaları gelmektedir.Bu çerçevede “İyi üretim uygulamaları [ GMP ( Good Manufacturing Practice ) ]”, Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizleri [ HACCP ( Hazard Analysis Critical Control Points ) ] gibi temel güncel teknolojik stratejilerin,bütünlük oluşturulacak şekilde uygulanması ve benimsenmesi birlikte ele alınmalı, uygula mada bu temellere dayanan doğru planlamalar yapılarak,yol alınmalıdır.Hijyenik koşulları yaratmak açı sından bir sanitasyon programının uygulanmasında birinci basamak temizlik işlemidir.Temizlik işlemi; mekanik ve kimyasal yolların tek başına veya bir arada kullanımı ile,kirlerin arındırılması şeklindeki kritik uygulamalardır.Temizlik;elle (manual) veya fırça,basınçlı su,sıcak su,basınçlı buhar v.b gibi fizik sel,çeşitli temizlik maddeleri gibi kimyasal yardımcı araç ve etkenler kullanmak suretiyle kir niteliğin de ki yabancı madde ve gıda artıklarının uzaklaştırılması işlemidir.Temizlik genellikle günlük üretimin hemen sonrasında uygulanmalıdır.Bu temizlik uygulaması yapılırken ekipman dış yüzeyleri,zemin-du varlar v.b kirli diğer tüm yüzeyler temizlenir.Temizlik uygulamalarının başarısında;değişken yüzeylere göre uygun karakterli deterjan seçimi,suyun temizliği ve uygun sertlikte olması,kirin niteliği,işlem uy gulama yöntemleri ve sıcaklık,temizlenecek ekipmanların veya alanların özellikleri,kir yükleri önemli faktörlerdir (8).Tüm bu hijyen tedbirleri şekil-1’de görüldüğü üzere süt’ ün çiftlikte/ahırda üretildiği ortamdan tüketicinin önüne gelinceye kadar geçirdiği tüm safhalarda süt hijyeni açısından soğuk zincir dahilinde alınması gereken tedbirlerdir.Süt hijyeni açısından alınan veya alınacak tüm bu hijyen tedbir lerinin başarıya ulaşabilmesi için bir bütünsellik dahilinde;öncelikle hayvanın ve hayvanla uğraşan bakı cıların,süt’ün işlenmek üzere üreticiden toplanmasını ve taşınmasını sağlayan kişilerin ve süt’ün işlen diği tesiste çalışan personelde dahil olmak üzere hepsinin tüketici için risk oluşturabilecek herhangi bir hastalık etkeni taşımamalarına, yani sağlıklı olmalarına ve çevresel faktörlere bağlı bulaşların önlenme sine yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir.Aksi takdirde parça parça alınacak hijyen tedbirleri bütünsellik oluşturmayacağı için bir anlam ifade etmeyeceği için süt’ü tüketecek tüketicinin her an in san ,hayvan ve/veya çevresel orijinli zoonotik ( zoonotic ) ve zoonotik olmayan bir patojene maruz kal masının daima mümkün olduğu unutulmamalıdır.

Adnan SERPEN
Veteriner Hekim
İZMİR  Veteriner Hekimler Odası
Veteriner Halk Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi
Linkback: http://www.gencveteriner.com/sut-ile-insana-bulasan-hastaliklar-ve-sut-hijyeni-t3889.0.html
“İmkânın sınırını görmek için, imkansızı denemek lazım”